English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Français → Turc / Dimensions

Dimensions traduction Turc

652 traduction parallèle
Les dimensions des cylindres sont comme suit...
Bu alet motoru tamamen sessiz kılar.
On n'a rien trouvé d'incriminant... à part une grande table... aux dimensions d'un géant.
Suçlu olduğuna dair hiçbir şey bulamadık ama tam bir deve uygun... büyük bir masa vardı.
En bon pêcheur civilisé... j'aurais exagéré les dimensions.
Uygar bir balıkçı olarak gerçekleri en az yarım metre uzatırdım.
Depuis le temps où les films avaient deux dimensions, ou une dimension, ou parfois aucune dimension.
Çok eskilere dönüyorum : Filmlerin iki boyutlu, tek boyutlu hatta, bazen boyutsuz olduğu günlere.
"Les meilleures dimensions..."
Önerilen ölçüler- -
Juste une image a trois dimensions, commandant.
Sadece üç boyutlu bir görüntü, komutan.
Mais quelles dimensions?
Peki ne kadar büyük?
Ce ne sont pas seulement ses dimensions et son luxe qui le placent en tête des géants des mers.
"Titanik, sadece ebat bakımından değil aynı zamanda lüks donanımı sebebiyle de büyük vapurlar arasında dünyada birinci sırada."
S'il vous plaît, rappelez-moi les trois premières dimensions.
Eğer sorun olmazsa, bana ilk üç boyuttan bahseder misin?
Cette boîte a trois dimensions :
Bu kutunun üç boyutu vardır :
Cette boîte... possède, en effet, les trois premières dimensions.
Şu kutuyu ele alalım. Bu, dediğiniz ilk üç boyuta sahip.
Ils existent en trois dimensions.
Bunlar mevcut ve boyutları olan şeyler.
Le modus operandi pour quitter la vie est généralement une boîte en sapin aux dimensions variables. La réalité pure et dure.
Hayattan ayrılış, normalde değişik ebatlardaki ahşap bir kutunun içinde olur.
En fait, c'est... " Les propriétés psychologiques de la qualité et la quantité visuelles... peuvent être aisément représentées par un diagramme en 3 dimensions.
Aslında "Görüş kalitesinin ve miktarının psikolojik özellikleri" "uygun bir şekilde üç boyutlu bir şemayla temsil edilebilinir."
Un diagramme en trois dimensions. C'est ça.
Üç boyutlu şema, tamam.
Comme une faille entre plusieurs dimensions.
Görülmez fakat farklı boyutlar arasında, bir deprem çatlağı gibi.
Le temps... comme l'espace... bien qu'étant une dimension en soi... a aussi des dimensions qui lui sont propres.
Zamanın uzay gibi içinde bir boyutu olmasına rağmen, ayrıca kendi boyutu da var.
Cet endroit a les dimensions de l'hérésie.
Sapkın inançlar. Alarm.
Je sais que ça peut paraître élevé, mais en plus de la rénovation esthétique par le biais de la chirurgie en ce qui vous concerne, la S.A.C. doit fournir un cadavre qui corresponde parfaitement... à vos dimensions physiques et à vos spécifications médicales.
Biraz yüksek göründüğünün farkındayım, ama sizin için yapılacak, plastik cerrahi ve oldukça geniş kapsamlı bir kozmetik yenilemeye ek olarak... KAB'ın fiziksel boyutlarınıza ve tıbbî özelliklerinize tam uyacak yeni bir ceset bulması gerekiyor.
L'astuce consiste à effacer un peu mais pas trop, ainsi... une identification est toujours possible à partir, comme je l'ai dit, des dimensions générales ainsi qu'une suite crédible d'évènements.
Şöyle ki, kimlik yok etme işlemi yapılabilecek en iyi şekilde yapılsa dahi, gene de bazı şeylerden kimlik tespiti yapılabiliniyor mesela, genel vücut ölçülerinden birde ek olarak gelişen olaylar zincirinin tutarlılığından.
Le principe des échecs en 3 dimensions est mathématique.
Üç boyutlu satrancın prensipleri matematiğe dayanır.
C'est un objectif qui rend bien les sujets à trois dimensions.
- Bu üç boyutlu bir makina. Üç boyutlu objeleri fotoğraflamak için...
Je suis un sujet à trois dimensions.
Aslına bakarsan, ben de üç boyutluyum.
Vos calculs conduiraient inévitablement à la description des intersections des dimensions.
Hesaplarınız kaçınılmaz olarak boyutların kesişmesinin tam bir anlatımına ulaşır.
C'est une porte vers d'autres époques et dimensions, si je ne me trompe.
Zaman geçidi. Yanılmıyorsam, diğer zaman ve boyutlara giriş sağlayan geçit.
Les dimensions... Évacuer 500 000 personnes de Crête?
Girit Adası'ndaki yarım milyon insanın boşaltılmasını nasıl teklif edersin?
"Les anciens vont, sereins et primaux " sans dimensions et invisibles.
Eskiler sessizce, en ilkel şekilde, boyutsuz ve görülmeden yürüyecekler.
Les trois dimensions, la planéité, dans laquelle nous vivons.
3 boyut ya da 2 boyut, içinde yaşadığımız dünya.
Eh bien, par exemple, je ne sais rien des dimensions du pénis de votre professeur.
Pekâlâ, örnek veriyorum, Profesörünüzün penisinin büyüklüğü hakkında hiçbir şey bilmiyoruz.
Néanmoins, les dimensions de la crosse... et le sabot amortisseur restent défectueux.
Ama yine de dipçik boyu ve tepmesi dengeli değil.
Les constellations... ne sont que la projection de formes en trois dimensions.
İki boyutlu takımyıldızları yayılmış yıldızların bize yansıyan görüntüsüdür.
Le temps a peut-être plusieurs dimensions... même si nous sommes condamnés à ne connaître... qu'une seule de ces dimensions.
Yalnızca tek bir boyutta yaşamaya mahkum olsak da zamanın kendi içinde farklı boyutları olma potansiyeli mevcut.
Les dimensions et l'âge du cosmos... sont des questions qui nous dépassent.
Evren'in büyüklüğü ve yaşı, insan aklının alamayacağı kadar büyük.
Autrefois, notre petite planète semblait immense. C'était notre seul terrain d'exploration. Ses dimensions furent découvertes astucieusement... par un Egyptien du troisième siècle avant J.-C.
Bir zamanlar dünyamızın uçsuz bucaksız gözüktüğü bir zaman, keşfedilecek sadece dünyamızın var olduğu eski günlerde, dünyanın gerçek büyüklüğünün üzerinde akıllıca ilk kafa yorulan günlerde, burada, Mısır'da milâttan önce 3. yüzyılda bir adam yaşadı.
Ce qui nous intéresse... en matière de dimensions, c'est l'autre direction.
Ama daha da ilginci boyut kavramındaki bir başka yön.
Si on examine la projection d'un cube en deux dimensions... on voit que les côtés... ne sont pas égaux et que les angles ne sont pas droits.
Üç boyutlu objelerin gölgelerini iki boyutta böyle görürüz, fakat burada tüm çizgiler eşit boyda değil. Tüm açılar da doğru değil.
L'objet en 3D n'est pas parfaitement reproduit en deux dimensions.
Üç boyut iki boyutta doğru olarak yansımadı.
Prenons ce cube à trois dimensions... et projetons-le dans une quatrième dimension physique.
Şimdi bu üçboyutlu küpü alıp dördüncü fiziksel boyuta taşıyalım :
On créerait un cube à quatre dimensions... qu'on appelle un hypercube.
Bu durumda dört boyutlu bir hiperküp üretiriz ki buna tesseract denir.
Je ne peux vous le montrer, car on est enfermés dans nos trois dimensions.
Size bir tesseract gösteremiyorum çünkü siz ve ben üç boyuta sıkışmış durumdayız.
Mais je peux vous montrer la projection, en trois dimensions... d'un hypercube à quatre dimensions.
Ancak size dört boyutlu bir hiperküp ya da bir tesseract verebilirim.
Dans le véritable hypercube, en quatre dimensions... les côtés seraient égaux et les angles seraient droits.
Ve şimdi gerçek tesseract görüyoruz ; dört boyutlu tüm çizgiler eşit ve doğru açıda.
Ainsi, même si on ne peut imaginer un monde à quatre dimensions... on peut tout à fait réfléchir à ce sujet.
Görüyorsunuz, dört boyutlu hayal kuramasak da gayet iyi düşünebiliyoruz.
Augmentons de 1 le nombre de dimensions... et on se retrouve dans une situation... qui, d'après les astronomes, pourrait bien être la nôtre.
Bu öyküdeki tüm boyutları bir artırırsak birçok kozmoloğun düşündüğü gibi bizim dünyamıza yakın bir durum çıkar.
Nous sommes enfermés dans trois dimensions.
Bizler üç boyuta hapsolmuş üç boyutlu yaratıklarız.
On peut aller de gauche à droite, d'avant en arrière, de haut en bas... mais il y a d'autres directions... qui sont perpendiculaires à ces trois dimensions à la fois.
Sol-sağ ve ileri-geri hareket var. Yukarı-aşağı da ve diğer boyutlar da ve bunlar üç boyutumuzla doğru açılara gelebiliyor.
Si on le gonfle comme un ballon à quatre dimensions, que se passe-t-il?
Dört boyutlu bir balon gibi onu şişirsek ne olur?
Voici une surface à deux dimensions... qui est quadrillée comme une feuille de papier millimétré.
Burada, grafik kağıdına benzer üzerinde çizgileri bulunan iki boyutlu bir yüzeyimiz var.
C'est de la gnognote comparé aux dimensions de l'espace.
Evden eczaneye olan yolun uzun olduğunu düşünebilirsiniz, ama bu uzay için sadece bir arpa boyudur. Dinleyin, ve böyle devam eder...
Ce qui compte tenu des dimensions ahurissantes de celui-ci, revient à évaluer les chances d'être recueilli à deux puissances deux cent soixante-sept mille sept cent neuf contre un.
Uzay muazzam derecede, akıl almayacak şekilde büyük olduğu için başka bir uzay gemisi tarafından bu sürede kurtarılma ihtimaliniz 2 üzeri 260.199'da birdir der.
Il nous faut une image du champ en deux dimensions.
Bu kez, alanın potansiyel 3-boyutlu görüntüsü istiyoruz.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]