Dini traduction Turc

Un dévot comme vous.

Sizin gibi dini bütün bir insan!

Pour être dévot, .. je n'en suis pas moins homme.

Dini bütün olabilirim hanımefendi, ama ben de erkeğim.

Dans le monde entier, il y a des dizaines de livres de lois.

Dünya üzerinde Tanrı'lara ait birçok dini kitap vardır.

Dans sa culture, ils organisent des rites de passage, des cérémonies d'initiation... Un tas de trucs qui, une fois terminés, te font comprendre que tu es devenu adulte.

Onun kültüründe, dini kabul günleri ayinler, dinsel törenler ve bu tarz birçok şey varmış, bilirsin, bunları yaptığın zaman ya da en azından bunlar yapıldığında, ve bunların içinde yaşarsan, o zaman yetişkin olduğunu anlıyormuşsun.

Il a parlé de la religion.

Dini konulardan bahsetti.

Un chef religieux.

Bir dini liderle.

Alors, je dois me pointer au temple le jour le plus religieux, pour parler business?

Ne yani yılın en önemli dini gününde bir tapınağa gidip iş mi konuşmalıyım?

Tu vires les Rubensteins comme ça, pendant les fêtes?

Rubensteinları böylesine dini bir tatilde kestirip atıveriyorsun yani.

Je peux pas abandonner un frère, pas en ce jour sacré.

Bu durumdaki bir kardeşimi terk edemem, hele böyle bir dini günde.

Papa n'était pas très charitable. Il y a eu ce terrible accident.

Babamın ona dini öğretmesi ve sonra o korkunç kaza.

C'était une évasion ecclésiastique.

Dini bir firardı.

On est restés éveillés toute la nuit à regarder des films sur la bible, et à manger des sucreries.

Tüm gece şekerli patlamış mısır yiyip dini filmler seyretmiştik.

Stigmates religieux Les stigmatiques : saints ou fous?

Dini Benzer Yaralar Yara izi olanlar : Aziz mi yoksa kaçık mı?

Vous êtes de quelle appartenance religieuse?

Sizin dini inancınız nedir?

"IV" veut dire Gestapo, "B" signifie religion et "4" était le symbole des Juifs.

Roma rakamıyla dört, Gestapo'yu, "B" harfi dini ve "4" rakamı da Yahudileri temsil ediyordu.

Tu disais que le yoga, c'était du stretching avec des chants bizarres.

Ne söylemiştin? Yoga, dini şarkılarla gerdirmenin bir birleşimidir.

Ce journal est rempli de divagations religieuses.

Bu günlük dini saçmalıklarla dolu.

J'en ai marre que les gens utilisent la religion pour justifier des actes ignobles.

İnsanların yaptıkları korkunç şeyleri haklı çıkarmak için dini kullanmalarından bıktım.

Ça aurait pu être enregistré d'une émission religieuse.

Dini bir sohbetten veya programdan kaydedilmiş olabilir.

Je ne veux pas de rabbin ou de pasteur, rien de religieux.

Ama ben... ben rahip yada haham istemiyorum, dini bir şey olmayacak.

Sa religion... et la mienne.

Onun dini... benimki.

On va chercher de la tolérance religieuse au Texas?

Dini bir tolerans vermeleri için Texas'a mı gidiyoruz?

Même un homme spirituel reconnaît les cadeaux de Dieu.

Dini bütün bir adam Tanrı'nın hediyelerini ayırt edebilir.

Il y avait toujours un thème religieux dans les hallucinations de Colleen démons, possession.

Colleen'in halüsülasyonları hep dini temalı olmuştur. Şeytanlar, varlıklar.

Sinon les rituels de ma belle-soeur ne seront pas achevés.

Yoksa, yengemin dini töreni yarıda kalır.

Si seulement le Pape et ses cardinaux mettaient de côté leur splendeur vaniteuse et leur cérémonie et commencer à vivre selon les préceptes des Évangiles et des premiers Pères.

Papa ve kardinaller gösteriş ile dini törenler arasındaki farkı anlayıp İncil'in kurallarına göre hareket ederlerse sorun kalmaz.

Principalement pour les questions religieuses.

En çok da dini konularda.

Il y a tant de haine ici pour tout ce qui est sacré et authentique que ceux qui en parlent effrontément m'ont forcé à partir.

Burada dini olan her şeye karşı büyük bir nefret var. Doğruları, yüzsüzlükle çarpıtanlar beni bezdirdi.

Il y a aussi une loi au Parlement qui reconnaît qu'en matière temporelle et spirituelle, le Roi est au-dessus de la loi et ne doit rendre des comptes qu'à Dieu seul!

Ayrıca parlamento onaylamadan aldığı karara göre, dini veya değil,... Kral yasaların üstünde ve sadece Tanrı'ya hesap verecekmiş.

Maintenant, Milords, si nous sommes capables d'être d'accord entre nous, que ce mariage n'a, en fait, jamais été légal, et a été instauré en désaccord avec les lois ecclésiastiques et canoniques,

Eğer burada, bu evliliğin, gerçekte yasal olmadığı ve dini kurallara karşı gelinerek yapıldığı konusunda uzlaşırsak ; ben de Majestelerinin bu pişmanlığını,

Et plusieurs de ces livres renferment les lois ecclésiastiques. Et selon ces livres, vous n'avez aucune autorité pour juger cette question.

Ve oradaki bazı dini kitaplara göre sizin bu konuda karar verme yetkiniz olmadığı çok açık.

Si vous refusez d'accorder ce divorce, vous provoquerez une extraordinaire opinion contre le Pape, contre la cour papale et contre la papauté elle-même!

Eğer Kral'ın boşanmasına izin vermezsen Papa'nın fikirlerine karşı gelmiş olursun. Ayrıca dini kurallara ve papalığa da karşı gelmiş olursun!

Ces auteurs disent que le Roi est à la fois Empereur et Pape absolu dans son royaume.

Bu yazarlara göre Kral hem hükümdarmış hem de kendi krallığında Papa gibi dini otoriteymiş.

Randall, il faut vraiment tout ramener à la religion?

Randall, her konuya dini bağlamak zorunda mısın?

Avec une ferveur religieuse qui a fait d'elle la femme la plus controversée du pays, son groupe se bat pour abroger une nouvelle loi de Dade County qui protège les homosexuels pour les emplois et le logement.

Dini eğilimi sebebiyle, bir gecede Amerika'nın en çok tartışılan kadını oldu. Grubu, yeni kabul edilmiş, homoseksüellerin iş ve yerleşimini koruyan kanuna karşı savaşıyor.

Ces gens essaient de modifier les valeurs établies par notre religion.

Bu yapılanlar, bu insanların yaptıkları bizim dini altyapımızdan gelen ahlakımızı bozuyor.

Il sera sûrement aisé pour lui d'expliquer comme il envisage de libérer l'Église de la superstition, des religions factices et de l'avidité du clergé.

Eminim kiliseyi nasıl batıl inançlardan ve dini istismarlardan uzak tuttuğunu kolayca açıklayacaktır.

Le parlement veut le nommer autorité suprême, aussi bien spirituelle que temporelle.

Bildiğin gibi parlamento onu hem dini hem de din dışı konularda tam yetkili yapmak üzere.

À présent, en tant que principal ministre spirituel de notre royaume, je vous demande de statuer sur ma grande affaire.

Başpiskopos olarak, krallığımızda dini konularda yargılama yetkisi sizde olduğuna göre, sizden ilk ve son olarak davamı karara bağlamanızı istiyorum.

À l'avenir, toute demande d'ordre spirituel sera entendue non pas à Rome, mais en Angleterre, où le roi...

Gelecekte, dini konulardaki bütün temyizler Roma'da değil, İngiltere'de incelenecek, Kral da her şeyin keyfini çıkaracak..

Ce serment tient aussi lieu de reconnaissance de la suprématie du roi en toutes choses, spirituelles et temporelles.

Bu genelge aynı zamanda Kral'ın hem dini hem de din dışı işlerde egemenliğini de kapsıyor.

Bien sûr, dans le pamphlet, le roi affirme l'origine divine de la papauté.

Kitapçıkta Kral, papalığın dini kökenini savunuyor.

Je vous nomme Vice régent pour les affaires spirituelles.

Seni dini konularda vekilim olarak atıyorum.

Brave gens, je vous demande de... d'aimer votre Roi et de lui obéir, car au fond, c'est un homme bon... même s'il a tort dans ses orientations religieuses.

İyi insanlar, sizden Kral'ınızı sevmenizi ve itaat etmenizi istiyorum çünkü dini konularda doğru kararlar almasa da, özünde iyi bir insan.

Si les cérémonies et les superstitions nous font défaut, adieu moines, chanoines, prêtre, frère, évêque et tout.

Eğer dini törenler ve batıl inançlardan kurtulursak o zaman keşişlere, papazlara, rahiplere, azizlere, piskoposlara ve herkese elveda deriz.

Il y a la liste des trésors, de la fortune, des vastes terrains privés, des monastères, des prieurés et autres établissements religieux.

Manastır ve diğer dini kurumların sahip olduğu mal varlıklarını ve geniş arazileri listeliyor.

Une autre injonction demandera que parents et employeurs enseignent aux enfants et serviteurs le Notre Père, le Credo, et les 10 commandements en anglais plutôt qu'en latin.

Ayrıca ; ebeveynler ve çalışanlar için de çocuklarına ve hizmetkarlarına Latince'nin dışında İngilizce olarak İsa'nın öğrettiği duaları, dini ilkeleri ve "On Emir" i öğretmeleri için emir çıkartacağız.

Et il est impératif pour la religion de le détrôner.

Onu devirmek dini bir zorunluluk haline gelir.

Les maisons religieuses ne devraient pas être vendues mais reconverties.

Dini mekânlar tasfiye edilmemeli, aksine daha iyi amaçlarda kullanılmalıdır.

D'après le journal, c'était un an après la disparition de reliques, à Rome.

Annenin günlüğüne göre, bu olay Roma'da bir dini kalıntılar koleksiyonunun çalınmasından yaklaşık bir yıl sonraymış.

Même s'il est très tôt pour définir les rapports sexuels, je vais dire qu'en théorie, que bibliquement, les rapports buccaux n'en sont pas,

Seksi tanımlamak için biraz erken saatler. Sorduğunuz için cevaplayayım, teknik olarak ve dini açıdan oral seks tam bir birleşme değil ama...