English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Français → Turc / Drug

Drug traduction Turc

47 traduction parallèle
Tu vois, hier soir, j'étais super en scène au drugstore, je me tapais un super expresso avec deux potes de quartier quand soudain ce type genre nouvelle vague entre.
Dün gece var ya le drug store'da takılırken işte yani çocuklardan ikisiyle espresso deviriyordum ki
Putney Drug... Vous devriez voir ça.
Putney İlaç - siz çocuklar buna bakmak isteyebilirsiniz.
Drug Enforcement Agency.
Federal Narkotik Büro.
Au "Drug Store". C'est là qu'ils font le crack.
Zil sesi "imalathaneye" gider Crack orada yapılır.
Tu vas travailler au "Drug Store".
Çünkü imalathanede çalışacaksın.
Des documents qui semblent confirmer ce qu'un ancien directeur de la Santé publique et le directeur de l'Agence Food and Drug Administration avaient affirmé.
Belgeler eski Sağlık Bakanı ile Yiyecek ve İlaç Dairesi'nin... şu anki yöneticisinin söylediklerini doğrular nitelikte.
I must make a drug-free period if only to see things from a point of view better.
Sadece onların bakış açılarını düzeltmek için karşı ilâç * kullanmaya başlamak istedim.
Kenneth, il faut que tu ailles vite récupérer le médicament de Tracy chez Rit Drug entre la 46ème et la 8ème.
46'ncı ve 8'inci caddelerin köşesindeki Rite Drug'dan Tracy'nin ilacını al hemen.
Le Medicare Prescription Drug Improvement et Modernization Act de 2003.
2003 Medicare reçete geliştirme ve modernleştirme yasası.
Ouais, Décret II. * * descriptif légal des drogues, doc utilisé par la Food Drug Administraion.
Evet, ikinci derecede.
Je suis l'agent Morris, de la FDA *. ( * Food and Drug Administration )
Ben FDA'dan Ajan Morris.
Drug Man.
Bağımlı adam.
C'est Drug Man.
Bağımlı.
Drug Man.
Bağımlı.
C'est le "Drug Report".
- Hayır. Angarya Raporu'nda.
Diplôme de Troisième Cycle de l'Académie de Police de Los Angeles, major de promotion, classe 1173, puis le LAPD m'a envoyé à l'école de la Drug Enforcement Administration.
1173 sınıfı Los Angeles Polis Akademisinden mezun oldum, ardından LAPD tarafından DEA Narkotik okuluna gönderildim.
# You're my drug, we live it...
# İlacım sensin, yaşayacağız
L'enfant est exposé à la première grande drogue, le lait maternel.
When we're children, we're exposed to the first great drug : Anne sütü.
Celles de son fils se droguant dans un club de Moscou.
Those shots of his son's drug use in that Moscow club.
Drug free, so put the crack up
* Uyuşturucu yok, başlat bakalım *
Watching you s the only drug I need
* Seni izlemek, ihtiyacım olan tek ilaç *
Je bosse pour la DEA. Drug Enforcement Administration
DEA için çalışıyorum.
Je suis avec la DEA, Drug Enforcement.
Narkotikten geliyorum.
Je l'ai fait, mais cela prend des années à la FDA ( food and drug administration : service du gouv. US qui contrôle les médicaments avant commercialisation ) pour approuver les médicaments expérimentaux utilisés ici.
Yaptım, ama buradaki deneysel ilâçları FDA'ya onaylatmak yıllar sürer.
Les deux premières images sont les endroits où le justicier- - ou la Mante, comme il est affectueusement connu par le public- - a appréhendé les membres du Camino Drug Syndicate.
İlk iki resimde, intikamcının, yani, halk arasında sevgiyle bilinen adıyla Mantid'in, Camino Uyuşturucu karteli üyelerini yakaladığı yeri görüyorsunuz.
♪ A drug that s the high and not the pill ♪
♪ Uçuran bir ilaç ama hap değil ♪
The closer 7X18 Drug Fiend Diffusé USA 23 / 07 / 2012
The Closer 7x18 Esrarkeş
Hey, honey, you could be my drug
* Hey tatlım, uyuşturucum olabilirsin *
I bought some aspirin down at United Drug
* Aspirin aldım United Drug'dan *
Richard Barkley, de la FDA, Food and Drug Administration.
Ben İlaç ve Gıda İdaresi'nden Richard Barkley. Nasıl yardımcı olabilirim Bay Barkley?
DRUG ENFORCEMENT ADMINISTRATION ÉQUIPE DES OPÉRATIONS SPÉCIALES
- Canın cehenneme.
Pas comme le boire dans un drug store.
Eczaneden alamayacağım kadarını.
Laissons tomber l'avertissement de la FDA ( Food and Drug Administration ).
FDA uyarısını geçelim.
Et là un passage de Marylin au drug store le plus proche la même nuit.
Aynı gece Marilyn yakındaki bir eczanedeymiş. Bu ikisi birbirine yakın oturmuyorlardı.
Tu dois voir les Drug Mules.
Pop a squat,', seni tanıştırmak istedim, ve The Drug Mules grubu.
La Drug Enforcement Administration enquête sur Lowry.
DEA'da Lowry aleyhinde bir dava var.
Il avait acheté 10 000 actions de la Rudman Pharmaceuticals le jour précédent l'approbation par la Food Drug Administration de lancer un nouveau médicament contre le cancer.
Yeni bir kanser ilacını piyasaya sunmak için FDA'dan izin almadan bir gün önce, Rudman Tıbbi İlaçları stokunun on binini aldı.
Ce drug- - vous avez aucune idée de ce qu'il va faire.
O ilacın ne yapacağını bilmiyorsunuz.
Il vous a traînée dans la rue par les cheveux pour vous ramener? Et vous êtes enceinte.
He drug you down the street by your hair and brought you back to the house, and you're pregnant.
En fait, j'ai une anecdote, les laborantins se faisaient du soucis pour l'autorisation de la FDA ( US Food an Drug Administration ),
Hatta komik bir şey anlatayım. Laboratuvar çalışanları Placinex için FDA onayı alamayacaklar diye endişeliydiler.
MAGASIN BAKER'S DRUG
BAKER ECZANESİ
[Drug Enforcement Administration]
Uyan bakalım, seni pislik torbası!
Talk to the people while listening to this machine and then go to room and fuck and drink but I believe above all that reality? And potr? a drug.
Ama aslında ben, sanal gerçeklik, insanları uçurmak için diye düşünmüştüm.
Quelle est la position officiel de la Food Drug Administration sur les épinards?
Bekle.
* FDA = Food and Drug Administration
Gıda ve İlaç İdaresinde kayıtlıysa, evet.
Love is the drug.
Onlar iyi zaman geçiriyor gibiler.
( Drug Enforcement Admisnistration )
DEA, beni geri çağırdı.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]