Translate.vc / Français → Turc / Dug
Dug traduction Turc
46 traduction parallèle
On fait la poubelle Pour l'oseille
* * We dug some trash We need some cash * *
- Vous vous trompez. Je faisais que jouer!
- Sadece biraz Dig Dug oynadım.
Pac-Man, Donkey Kong, Dig Dug,
Pac-Man, Donkey Kong, Dig Dug,
I really dug those victim chicks on wheels. Wow. Really?
O bisikletli hastalık kurbanlarına bayıldım.
One Tree Hill Season 6 Episode 5 You've Dug Your Own Grave Now Lie In It.
OTH-TURK Çeviri :
Je m'appelle Doug.
Adım Dug.
Mais Doug, oui.
Belki Dug ister.
Ne me parlez pas de Doug en ce moment.
Bana şimdi Dug'dan bahsetmeyin.
Oui, mais dès que notre maître apprendra que tu as envoyé Doug seul, aucun de nous n'aura de surprises.
Tabii ama efendi, Dug'ı tek başına gönderdiğini öğrendiği an hiç birimiz o ikramları alamayacağız.
Alpha appelle Doug.
Dug, ben Alfa.
- Doug, à qui tu parles?
Dug, kiminle konuşuyorsun?
- Que faisait Doug?
Dug ne yapıyor?
Doug, cesse de déranger Kevin!
Dug, Kevin'i rahatsız edip durma!
M. Fredricksen? Doug dit qu'il veut faire de Kevin son prisonnier.
Bay Fredricksen, Dug Kevin'i esir almak istediğini söylüyor.
Doug, trouve Kevin!
- Dug, Kevin'i bul!
- Que fait-on avec Doug?
- Dug'a ne yapacağız?
Non, c'était Doug.
- Hayır, Dug yüzünden.
Doug.
Dug.
Que fait-on maintenant, Doug?
Şimdi ne yapacağız Dug?
Je m'appelle Dug.
Benim adım Dug.
Dug.
Dug!
Dug.
Sana özel bir görevimiz var, Dug.
Dug!
Dug!
Dug!
Seni elime geçireceğim, Dug!
Je fais rapport que Dug a fait que nous n'avons pas attrapé l'oiseau.
- Dug yüzünden kuşu yakalayamadığımızı bildirmek zorundayım.
Dug.
- Hey Beta. Dug gününü görecek! - Evet.
À présent, au palais impérial de Doge Urus, le chef des Dugs, les Jedi comptent les minutes jusqu'à la détonation de leur engin de la fin des temps.
Şu an Dug'ların lideri, Doge Urus'un sarayında Jedi'lar, kıyamet günü silahlarını harekete geçirmek için geri sayımdalar.
Et le traité?
Peki ya Dug'lar?
Quand les Dugs ont commencé à exploiter le carburant au cœur de la planète, ces bêtes ont été exterminées.
Dug'lar gezegenin çekirdeğinde, ilk yakıt hasatına başladıklarında bunların kökü de kazılmış oldu.
Autoriser les Dugs à la tuer va à l'encontre de notre philosophie de Jedi.
Dug'ların onu öldürmesine izin vermek, Jedi ilkelerine aykırı.
Mais si nous choisissons de défendre la créature, nous ne pourrons plus faire signer le traité par les Dugs.
Fakat yaratığı korumayı seçersek, Dug'larla antlaşmaya oturma ümitlerimizi kaybederiz.
Et nos alliés Dugs? Quelle est donc leur position?
Dug'lar bu mesele konusunda ne söylüyorlar?
Nous ne pouvons pas nous permettre de nous aliéner les Dugs à l'heure actuelle.
Bu kritik zamanda Dug'lar ile aramızı açamayız.
Et si nous faisions croire aux Dugs que nous l'avons tuée?
Peki ya Dug'ları onu öldürdüğümüz konusunda inandırırsak?
Et les Dugs n'y verront strictement rien.
Dug'lar durumu asla anlamaz.
Flippe pas comme ça, Dig Dug.
Panik yapma lan hemen, Dig Dug.
"que j'aie enfoncer ma clé dans le côté " dans son joli, petit, gonflé à quatre roues motrices.
# that I dug my key into the side # # of his pretty, little, souped-up four-wheel-drive #
"J'ai enfoncé ma clé dans le côté " dans son joli, petit, gonflé à quatre roues motrices. " J'ai taillé mon nom dans ses sièges en cuir.
# I dug my key into the side # # of his pretty, little, souped-up four-wheel-drive # # carved my name into his leather seats # # oh, maybe next time, he'll think # # biraz düşünür #
Et peut-être se faire botter le cul au Dig Dug.
Ve Dig Dug oyununda onun kıçını biraz tekmelemek için.
Dieu n'est pas un joueur de jeux vidéo nous contrôlant comme nous étions Pac-Men et Dig Dugs.
Tanrı yukarıdaki bir bilgisayar oyuncusu değil ki... bizi Pac-Man veya Dig-Dug gibi kontrol etsin.
Ils ont "Dig Dug II" à la salle de jeux.
Oyun salonuna "Dig Dug II" gelmiş.
Non, attends!
Hayığ, hayığ, duğ biğaz!
The Clothes Over Bro's Team One Tree Hill Season 6 Episode 5 You've Dug Your Own Grave Now Lie In It
OTH-TURK Çeviri :
Bon chien, Doug!
İyi köpek Dug!
- Doug, dirige-la par ici!
- Dug, evi yanaştır!
Doug!
- Dug!