Translate.vc / Français → Turc / Eye
Eye traduction Turc
567 traduction parallèle
On va prendre One Eye.
Tek gözlü tecrübeli bir köpek.
Remets One Eye à son ancienne place.I
Tek gözlüyü eski yerine çek.
Je suis à quatre pattes, One Eye.
Hadi sırtına al şunu, Tek Göz.
Nous, à Frankenstein, on a les nerfs en boule.
Frankenstein'eye karşı kızgın kediler gibiyiz. Kurt gibi uluyarak alçalıyoruz.
En deux jours, on a atteint 38,2!
İki günde 38 c'eye ulaştık.
On chante, on danse la samba On crie : "Ay, caramba"
Şarkı söyleyip samba yapıyoruz. "Eye Caramba" diye bağırıyoruz.
- Ça veut dire quoi : "Ay, caramba"?
"Eye Caramba" nın anlamı nedir?
- Mlle Desmond, c'est moi, Hog-eye.
- Bayan Desmond, benim Hog-eye.
- Bonjour, Hog-eye.
- Merhaba Hog-eye.
Hog-eye, remets ce projecteur en place.
Hog-eye ışığı yerine çevir.
Merritt, tu as tout ce que tu veux.
Merritt, istedigin her ºeye sahip oldun.
Ton imagination te ferait croire n'importe quoi.
Hayal gücün her ºeye inanmani sagliyor.
L'homme qui a ton cour détient une merveilleuse chose.
Kalbine sahip bir erkek harika bir ºeye sahip olur.
Tout le pays ils écumeront
Ü lk eye kan ağlattılar
Le grand chef des coolies, c'est Shing.
Bütün işçilerin patronu Lop-eye Shing'tir.
Shing dit que vous avez tué Chien.
Lop-eye Shing, Chien'i sen öldürdün diyor.
Vous n'êtes plus le maître à bord, Shing.
Bu gemiyi sen yürütüyorsun gibi görünmüyor, Lop-eye.
Est-ce prudent de donner raison au coolie?
Efendim, işçiyi seçerken Lop-eye'ı atlamak iyi oldu mu?
Shing a renvoyé Po-han.
Lop-eye Po-han'ı kovdu.
Shing a tendance à oublier sa place à bord.
Lop-eye zaman zaman yerini unutuyor.
Bull's-eye, viens ici! Bull's-eye! Viens!
Bull's-eye, buraya gel!
Bull's-eye. File comme l'éclair. Bull's-eye?
Bull's-eye, buraya gel.
Bull's-eye.
Bull's-eye...
Bull's-eye! Viens ici.
Bull's-eye!
Bull's-eye! Viens ici.
Bull's-eye, buraya gel.
Viens ici, Bull's-eye. On t'a vu.
Buraya gel.
Tu n'as pas peur de moi, Bull's-eye.
Benden korkmuyorsun, değil mi?
Bull's-eye, viens là.
Bull's-eye, buraya gel.
Bull's-eye? C'est Bull's-eye, le chien de Bill Sikes.
Bill Sikes'ın köpeği.
Il pourra le retrouver. Bull's-eye, viens.
Sikes'ı sadece o bulabilir.
C'est pour Eye Magazine, je suis désolé.
Bunu High Life dergisi için gözden geçirmeliyim. - Şimdi dokunmuyorsun.
On n'a encore jamais rien vu de tel.
Daha önce deneyimlenen hiçbir þeye benzemiyor.
M. Eye. La chambre d'amis?
Bay Reis'e boş odayı.
M. Eye... Popeye, M'dame. Je vous présente monsieur Pop...
Bay Eye, Pop'la tanıştınız mı?
Je vous en prie asseyez-vous, M. Eye!
Oturacak mısın? Neden bıçağım yok? Ve güzel bir elbisem?
C'est cruel, M. Eye... Euh... M. Pop....
Bu zalimce, Bay Reis Bay...
Prenez un nouveau départ au pays de la chance et de l'aventure.
Firsat ve macera dolu, taºi topragi altin olan bir yerde... her ºeye sifirdan baºlama ºansi.
Il devait améliorer l'ancien missile Snake-Eye :
Eski Yılan Gözü füzesinin geliştirilmiş hali olacaktı.
Le Snake-Eye est un missile à tête chercheuse, non?
Yılan Gözü yerden havaya atılan bir ışı avcıysıydı.
comment avez-vous eu accès au projet Snake-Eye?
Yılan Gözü bölümüne nasıl girebildiğinle neden başlamıyoruz?
- Voilà, Snake-Eye.
Yılan Göz.
ACCES FICHIER SNAKE-EYE REFUSE Là, je dois entrer par un sous-programme.
Tamam, şimdi alt programa girmem gerekiyor.
Bull's-eye?
Bull's-eye, onu gözle oğlum!
Bull's-eye!
Bull's-eye!
Viens ici, Bull's-eye.
Çabuk buraya gel.
Ici, Bull's-eye!
Buraya gel Bull's-eye!
Allez.
Haydi Bull's-eye.
Bull's-eye.
Bull's-eye.
seulement quand tu empruntais mon eye-liner sans... le remettre à sa place.
Yoksa bulamıyordun.
Montez, M. Eye.
Temel Reis, madam.
U.S. AIR FORCE MISSILE SNAKE-EYE Voyons s'il y a tout ce que nous avons acheté.
Bakalım paramızın karşılığını almış mıyız?