English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Français → Turc / Factory

Factory traduction Turc

135 traduction parallèle
Production de la première fabrique cinématographique ; 1925.
Prodüksiyon First State Film Factory.
Bar "Sardine Factory".
Sardalye Fabrikası.
Agé de 32 ans, acheteur pour la Foshan Fifth National Machine Factory.
32 yaşında, "Foshan" makine fabrikasının satın alma bölümünde çalışıyorsunuz.
Acheteur de la Machine Factory.
Satın alma bölümü.
Acheteur de la Machine Factory. Cuisinier de Mushu Pork. Foshan Wushu Team.
Satın alma..... domuz fabrika.
La Sound Factory?
Sound Factory mi? İyi.
Ton directeur des loisirs a des entrées pour le Knitting Factory.
Ne haber? Senin eğlence müdürün olarak seçildiğime göre, Knitting Factory'ye biletim var.
Buvez du Slurm
Fry the Slurm Factory
Ca sera super, J'appellerai tous mes amis, ca sera comme la Factory de Warhol artistes, ecrivains, musiciens, Clochards de la rue,
Mükemmel olacak, ben arkadaşlarımı çağırırım, Warhol's Factory gibi...
Papa était viré de l'usine de braguettes.
Dad had been fired from the zipper factory.
"Factory", comme l'usine.
"Fabrika" olsun.
Venez tous les vendredis aux soirées Factory du Russell Club.
Her cuma Russel klüpteki Fabrika'ya gitmeniz gerekiyor.
50 pour cent pour Factory, 50 pour cent aux artistes.
% 50 Fabrika'ya, % 50 gruplara.
Factory Records.
Fabrika Plakçılık.
Comme la dernière soirée Factory au Russell Club.
Russel Club'taki en son konser gecesi gibi.
Factory Records.
Fabrika plakçılık. - Gerçekten mi?
Factory croit en la liberté artistique.
Fabrika, sanatsal özgürlüğe inanırdı.
Je m'occupe de Factory Records.
Fabrika Plak'ın sorumlusuyum.
Nous avons monté le bureau de Factory trop tard.
Fabrika ofisini yaptığımızda ise çok geç.
Enfin, Factory a un bureau décent.
En azından Fabrika..... güzel bir ofise sahipti.
- Tu veux Factory?
- Fabrika'yı da mı?
Mais il faut que je t'explique qu'en fait, Factory Records n'est pas une société.
Ama açıklamam gereken şey şu ki .. Factory Records aslında bir şirket değil.
Voici toute la paperasserie entre Factory Records et ses différents groupes.
Çünkü Factory Records'un gruplarla yaptığı tüm anlaşma bu.
Je suis Charlie de la Chocolate Factory.
Çikolota fabrikasının Charlie'siyim.
"Charlie de la Chocolate Factory."
"Çikolota fabrikasının Charlie'si."
Vous vous souvenez de la scène de cabaret dans "Dancing Factory"?
"Dans Fabrikası"'ndaki kabare sahnesini hatırlıyor musun?
Hallie, tu veux aller au magasin de tarte aux fromages ou pas?
Hallie, Cheesecake Factory'ye gitmeyi istiyorsun, değil mi?
N'ont pas encore décidé! Ce soir, je vous présente... la Kinky Boot Factory!
Bu gece size Müstehcen Ayakkabı Fabrikası'nı gururla sunarım!
J'ai entendu ça à la Knitting Factory, c'est exactement à ça que je veux arriver, d'ici 5 ans.
Bu mixi The Knitting Fabrikası'nda duydum geçen hafta. Yani bu... bu tam anlamıyla 5 yıl sonra olmak istediğim yer.
Henry Winthorpe III a la Factory.
Şu diş macunu varisi mi? Peki, onun dişleri nasıldı?
La Factory tracceptait, t'encourageait, souhaitait meme que tu sois different.
Pekala, güzel. Ama ben sadece dört... bilemedin üç kişiyle evlenmeyi kabul ederdim.
Cretait le seul moyen de tenir, et la grande tentation de la Factory.
Daha sonra... sonra Chuck birden, çılgınca kahkahalar atarak dolaptan dışarı fırladı.
S'il venait a la Factory, tout le monde l'apprecierait...
Öyle mi? Benim özel oğlum.
Voici la Factory.
Andy'yi tanıyorsun.
C'est un Cheesecake Factory.
Bilirsin işte, Cheesecake Fabrikası.
Mais il faut signer. C'est pas un problème.
Ama Factory'le anlaşma imzalamalıyız.
Donc... Je peux annoncer à la presse que vous avez signé avec Factory?
Peki Joy Division'ın Factory ile anlaşma imzaladığını resmi olarak basına duyurabilir miyim?
Je suis serveuse au Cheesecake Factory.
Evet, bir cheesecake fabrikasında garsonluk yapıyorum.
Une fille sensible originaire de Lincoln, Nebraska, arrive à L.A. pour devenir actrice et se retrouve serveuse au Cheesecake Factory.
Lincoln-Nebraska'dan Los Angeles'e, Cheesecake fabrikasındaki garsonluktan kurtulup aktris olmak için gelen, duygusal bir kız hakkında.
Penny, je travaille au Cheesecake Factory.
Penny. Cheesecake fabrikasında çalışıyorum.
Sheldon est au Cheesecake Factory.
Sheldon Cheesecake Fabrikasında.
Tu es banni du Cheesecake Factory.
Cheesecake Factory'den yasaklandın.
Non seulement tu violes la loi de la Californie, mais c'est aussi contraire à la politique du Cheesecake Factory.
California eyalet yasasının ihlali olmasının yanı sıra Cheesecake Factory politikasına da aykırı.
Je vais au resto, boire un verre.
Ben bir şeyler içmeye, "Cheesecake Factory" ye gideceğim.
Cette soirée fut la plus agréable que j'aie passée depuis des mois.
Biliyor musun bu akşam, Cheesecake Factory'de son zamanlarda ki en mutlu gecemdi.
Vous allez recevoir Cosmo's Factory, la sélection du mois de juin.
Sıradaki özel seçim Cosmo's Factory'i alacaksınız, efendim.
Ma belle, j'ai cambriolé la Burlington Coat Factory et je t'ai rapporté ce petit quelque chose.
Dinle, bir tanem, Burlington Kürk Fabrikasında takıldım kaldım ve sana küçük bir şey aldım.
Tu as réservé à la Cheesecake Factory?
Sen restoranda yer ayırttın mı?
Murder Factory 4.
Cinayet Fabrikası 4.
AUX HOMMES ET AUX FEMMES DE LA KINKY BOOT FACTORY
ÇALlŞAN KADINLAR VE ERKEKLERE İTHAF EDİLMİŞTİR
Je suis avec Edie Sedgwick a la scandaleuse Factory. Edie est la superstar d'Andy Warhol.
Met Sanat Merkezi, Andy'nin bazı eserlerini satın almayı düşünüyor.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]