Translate.vc / Français → Turc / Feed
Feed traduction Turc
57 traduction parallèle
Un autre dans Le Cultivateur de l'Ouest.
Hatta zor zahmet Western Feed and Grain dergisinde adamla özel bir röportaj bile ayarladım.
Je suis employée chez Grain et fourrage Harrison.
Dosya katibiyim, Harrison Feed and Grain'de.
Grain et fourrage Henderson.
Henderson Feed and Grain'de.
Harrison, Grain et fourrage Harrison.
Harrison, Harrison Feed and Grain.
Ça doit être sur le circuit auxiliaire de feed-back.
Yedek besleme devresinin üzerinde olmalı.
T'entends pas? Il y a du feed-back.
Onları duyamıyor musun?
Capitaine, leurs boucliers nous renvoient un feed-back.
Kaptan, saptırıcılarında bir çeşit geriye doğru ilmek oluşuyor.
Sélecteur cross feed sur on?
- Çapraz beslemeyi açayım mı?
Cross feed sur on.
- Evet, çapraz beslemeyi aç.
Aucun feed-back des circuits moteurs.
Motor çevriminden, daha fazla geri besleme almayacağım.
Le feed-back crée des interférences dans la résolution.
Algoritmik bir geri besleme, çözünürlüğü karıştırıyor.
Il a créé un feed-back le long du rayon téléporteur.
Işınlayıcı bir geri besleme döngüsü yapmış olabilir.
You feed our hearts And you free our minds
You feed our hearts And you free our minds
Te nourrirai si tu as faim.
Feed you when you're hungry.
Bambi, cathéter artériel chambre 210, réintubation chambre 202, et Carol est demandée en USI pour poser un cathéter fémoral sur M. Freed.
Ve Bambi oda 201'in sana ihtiyacı var oda 202'in yeni bir nefes alma tüpüne ihtiyacı var, Artı Carol yoğun bakımdan istendin Mr Feed'in uyluğunun altına fluro yerleştireceksin.
Carter veut surveiller la porte grâce au feed-back.
Binbaşı geri besleme üzerinden geçidi gözlemleyebilmek istiyor.
She always needs to feed.
Sürekli beslenmesi gerekir.
- Du feed-back.
- Geri besleme.
- Peut-être du feed-back.
- Besleme hattında bir sorun olabilir.
Maintenant, les notes s'êtemisent à cause du feed-back.
Sonraları ise her nota geri besleme sayesinde istendiği kadar uzatılır oldu.
Comme aux enchères d'Action contre la faim.
Feed the World için açık arttırmaya çıkarıldığın gün gibi.
# Or feed you poisoned birthday cake
Ya da bir doğumgünü pastasıyla zehirleyebilirdim
Je vous envoie un feed vidéo maintenant, monsieur.
Video bağlantısını hemen gönderiyorum, efendim.
Passe bien le feed du satellite aux équipes d'intervention. On devrait le voir là.
Uydu görüntülerini alır almaz, taktik ekiplere de gönderdiğinden emin ol.
Voulez-vous que je vous envoie ce feed quand il sera disponible?
Taktik ekipler 15 dakika içinde orada olacaklar. Görüntüleri size de aktarmamı ister misiniz, efendim?
Montrez-moi ça et assurez-vous que la Maison Blanche ait le feed.
- Bana bağla. Beyaz Saray'ın yayını aldığından emin ol.
J'ai ajouté une impulsion de feed-back.
Bir geribildirim dalgası hazırladım.
# "Won't you feed my dog, now, when you can?"
# "Won't you feed my dog, now, when you can?"
The better I like her the better I feed her
# Daha çok seversem, daha çok beslerim, # # Daha çok beslersem, daha büyük olur. #
The better I feed her The better I feed her
# Daha çok beslersem, Daha büyük olur. #
The better I feed her The better I feed her
# Daha çok beslersem, daha büyük olur. #
Mme Mastin, nous sommes de Live Feed Security.
Bayan Mastin, güvenlikteniz.
Nicholas a un feed RSS sur son portable qui l'alerte en cas de message.
Bir şey olunca Nicholas'ın telefonuna bildirim geliyor. Bir yorum gelir gelmez uyarı alıyor.
Losing feed, repeat, losing feed!
Görüntü gidiyor, tekrarlıyorum, görüntü gidiyor!
J'ai besoin d'un feed-back sur moi personnellement.
Çalışanlarım hakkında bilgiye ihtiyacım var.
Vous tous, vous êtes bien contents de vous nourrir à son sein et d'avoir gîte et couvert.
You all You're glad you feed her breast r and to have food and shelter.
- "Feed everyone"
Feed Everyone. ( Herkesi besle )
En fait, c'est l'entrepôt pour Feed Everyone.
Bilakis, burası Feed Everone'ın deposu.
♪ Or help you feed your
♪ Or help you feed your
D'après Owen, cette femme s'appelle "Miss Feed".
Owen'ın dediğine göre kadının ismi Bayan "Besleyici".
Dans tous les cas, nous avons encore aucune idée de qui ou où est'Miss Feed ". En fait, si.
Her iki ihtimalde de Bayan Besleyicinin kim olduğunu ya da nerede olduğunu bilemiyoruz.
J'ai eu le reçu de carte de crédit du jour où "Miss Feed" a été tué, et je les ai fait passer au DMV.
Bayan Besleyicinin öldürüldüğü güne ait kredi kartı makbuzunu aldım. Ve sistemden arattırdım.
"Miss Feed" est Miss Brenda Waring.
Bayan Besleyici aslında Bayan Brenda Waring'miş.
Son agresseur devait la connaître sous le nom de "Miss Feed".
Saldırgan O'nu Bayan Besleyici olarak tanıyor olmalı.
Mais "Miss Feed" faisait seulement dans la simulation.
Ama Bayan Besleyici sadece sanal ilişkiyle ilgileniyordu.
Voir s'ils savent quelque chose sur les meutres au "Miss Feed's" et l'insaisissable "Eater".
Bakalım, Bayan Besleyici ve bulunamayan Yiyici Cinayetleri hakkında bir şey biliyorlar mı?
Donc vous la connaissiez, pas seulement en tant que "Miss Feed"
Yani O'nu tanıyordunuz. Bayan Besleyici olarak değil.
"Miss Feed"... Brenda... c'était un ange.
Bayan Besleyici, Brenda, bir melekti.
Le fil Twitter de Josh Radnor est trop drôle!
Josh Radnor'ın "twitter feed" i çok komik ya.
Je vous dirai quand on aura le feed.
- Görüntüleri alınca size haber veririm.
The better I feed her The bigger the figure
# Daha büyük olursa, daha çok aşık olurum. #