Translate.vc / Français → Turc / Fen
Fen traduction Turc
783 traduction parallèle
M. Gattard assurera les 2e et 3e de français, le jeudi en remplacement du cours de science du Dr Spitzer désormais le vendredi après-midi.
Mösyö Gattard perşembeleri... Doktor Spitzer'ın cuma öğleden sonraya alınan... fen dersleri yerine, ikinci ve üçüncü sınıflara... Fransızca dersleri verecek.
"Tante Em, ne fen va pas.".
"Em teyze, Em teyze! Geri gel!"
Je fen donnerai des tante Em!
Sana, Em teyzeni vereceğim!
Professeur de sciences.
Fen öğretmeni.
Voyons, Bac Lettres et Sciences à Bryn Mawr...
Peki, düşüneyim. Bryn Mawr, Fen Fakültesi'nde lisans.
Je ne peux pas espèrer être chef de service avec le système de New York City, surtout en sciences.
New York'da bir okulda bölüm şefi olmak aklımdan bile geçmezdi özellikle de fen dersinde.
- J'ai été recalé qu'a l'oral. Pour la troisieme fois.
Ben sadece keke... başarısız Ol fen... sözlü sınavda.
l'algèbre, la science. Ça sert à peu de gens dans la vie.
Cebir ve fen bilgisi... hayatta pek lazım olmaz.
Je suis Phin Jiggs.
Benim adım Fen Jiggs.
Cette fusée représente plis de 4 ans de travail acharné, 1000 ans de science et de calcul, les rêves, l'espoir d'un pays et du monde tout entier.
Bin yıllık bir fen ve matematik bilimini... Yalnızca bir ulusun değil dünyanın rüya ve umudunu yansıtıyor.
Je m'étais dit, la botanique, tout ça, je préfère les sciences.
Botanik yerine fen üzerine uzmanlaşmaya karar vermiştim...
mathématiques, histoire, biologie, les sciences naturelles, l'anglais, le latin, le français. Oh!
Matematik, tarih, biyoloji, fen bilimleri İngilizce, Latince, Fransızca.
Un rien desperandum, comme mon vieux professeur de science avait l'habitude de dire, essayons et essayons encore.
Eski fen öğretmenimin dediği gibi ; yılmak yok. Tekrar ve tekrar deneyeceğiz.
Je ne suis ni chercheur, ni physicien, mais ai-je raison de dire que tout générateur d'électricité peut être court-circuité?
Fen bilimcisi ya da fizikçi değilim ama elektrik üreten herhangi bir şeye kısa devre yaptırabileceğimizi düşünmekte haklı mıyım?
Pendant un temps, je me suis occupé du rayon scientifique.
Bir süre fen kütüphanesinde çalıştım.
Rayna possède l'équivalent de 17 diplômes universitaires.
Tüm bilgi mi? Rayna'nın fen ve beşeri bilimlerde 17 üniversite diploması var.
Ce soir, le débarquement en Normandie, avec les filles du lycée pour demoiselles d'Oakdene.
Ve bu akşam Normandiya çıkartması. Oakdene Lisesi, 5 Fen C Sınıfı kızları canlandırıyor.
M. Emmet, le professeur de sciences porte une résille!
Fen hocası Bay Emmet, saç filesi takıyor.
On l'a fait la semaine dernière.
Onu geçen hafta fen dersinde öğrendik anne.
Science, très bien.
Fen, çok iyi.
C'est vous qui étiez en retard. Je planchais sur mon exam.
Bütün gece bu Fen sınavına çalıştım.
Qu'est-ce qui se passe?
Naber Fen?
Comment t'as pu accepter de passer à Frazer?
Nasıl olurda Fen'i bırakıp Frazer'e gidersin?
Rentre avec Fen.
Eve Fen'le gider misin?
- Eddie, bien sûr, et puis... et puis moi. Toi, Fen?
- Evet.
Je te remercie.
Bunu takdir ediyorum Fen.
Vous devez venir de loin.
Hadi gidelim Fen. Uzun yoldan gelmiş olmalısınız.
Mets ton pantalon.
Hadi Fen. Pantolonunu giy.
Bravo, Fen.
Güzel Fen. Çok güzel.
Je regrette de ne pas avoir écouté les cours de sciences.
Şimdi keşke fen dersini iyi dinleseydim diyorum.
- Diplômé en sciences d'Harvard.
Harvard'ın fen bölümünden mezun oldum.
Licencié en sciences.
Fen Lisansı.
"Pourquoi aller dans un cours de sciences?"
"Söyle bakayım, neden gidip fen derslerine kayıt yaptırdın?"
"ll n'y a pas de filles dans ce cours."
"Fen derslerinde kız çocuklar olmaz."
"Les garçons sont en sciences."
"Erkekler fen bilimleri dersinde."
Pour moi, ce n'est pas un frère, mais le projet personnel de mes parents.
Onu hiç kardeşi olarak düşünmedim. Daha çok annemle babamın fen bilgisi ödevi gibi hayal ettim.
Fen-Ming!
Fen-Ming!
On se croirait au labo de l'école.
Bu okuldaki fen labaratuarı gibi.
C'était un de mes profs à la fac.
Üniversitede hocamdı. Fen okuyordum.
- C'est pour un mémoire scientifique?
- Fen ödevi mi hazırlıyorsun?
Ernie fait ses devoirs de science.
Ernie'nin fen dersi için deneyi.
Et ton examen de sciences nat'?
Fen sınavın nasıl geçti?
Tu as eu un "C"... en sciences nat'.
Fen dersinden orta almışsın.
Ne l'embête pas, tu n'as jamais eu mieux!
Ona eziyet etme. Sen fen dersinden hiç pekiyi almadın ki.
Tu veux dire sciences nat., Kelly.
O "Fen" dersi, Kel.
C'est le dénominateur commun qui égalise tous les labos de science.
Bütün fen bölümlerini eşit yapan ortak paydalar.
Mais les connaissances de la physique,... de la science, de l'anthropologie pour l'appréhender... sont des erreurs cruciales.
Ancak öğrenilmiş kavramlar Fizik, Fen Bilimleri, Antropoloji olarak isimlendiriliyor. Aslında bu çetrefilli bir yanılgıydı.
On penserait qu'un prof de science sait se tenir.
Bir fen öğretmeni daha ağırbaşlı olur sanırdım.
- Mon prof de sciences au lycée?
- Lise fen hocam mı?
Fen Ming!
Fen-Ming! Fen-Ming!
{ \ fs72 \ b0 \ cHFFFFFF } C'est seulement une vieille histoire { \ fs72 \ b0 \ cHFFFFFF } ils l'ont mis en continuation il s'est battu avec 3 voyous
[Kız] Çocuklar! Hepsi bu değil. O fen öğretmenini yumrukladıktan sonra,