English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Français → Turc / Fikri

Fikri traduction Turc

6,799 traduction parallèle
Le fait que 70 scientifiques ont mystérieusement disparus en 1963 suggère qu'ils n'étaient pas volontaires.
1963'te 70 bilim adamının esrarengiz bir şekilde ortadan kaybolduğu fikri gönüllü olmamalarından kaynaklandığını iddia ediyor.
C'est tout le programme, l'idée qu'ils peuvent formater le monde entier comme ils le veulent, tout balayer sous la table.
Tüm programla ilgili. Kendi istedikleri gibi bir dünya kurma ve her şeyi halının altına süpürme fikri bana uymuyor.
Mais M. Pratt doit avoir une opinion.
Ama Bay Pratt'in bir fikri olmalı.
J-Serve a volé des millions de dollars de propriété intellectuelle.
J-Serve milyonlarca dolar değerinde fikri mal çalmıştır.
Je ne suis pas contre vous mettre dans un train pour très loin d'ici.
Seni bir trene bindirip buradan çok ama çok uzaklara gönderme fikri hoşuma gitti.
En grandissant à Zaofu avec Suyin Beifong, j'ai appris que l'idée d'une famille royale se transmettant le titre de génération en génération était archaïque, et que la technologie et l'innovation devraient être ce qui fait avancer une nation.
Zaofu'da Suyin Beifong'un yanında büyüyen birisi olarak öğrendim ki unvanını bir nesilden diğerine geçiren Kraliyet Ailesi fikri, artık eskide kalmış ve bir ulusu ileriye götüren şeyler, teknoloji ve yenilikçilik olmalıymış.
Est-ce que tu en es arrivé au plan de les tuer, ou c'est elle?
Onları öldürme fikri senden mi, ondan mı çıktı?
C'est ma nouvelle super idée de mon plan "Envoyons Sue à la fac".
Bu Sue'yu üniversiteye gönderme planının bir sonraki büyük fikri.
Plus j'y pense, plus ça me plait de vous voir participer au Molly's II.
Çocuklar ikinizin, Molly's 2'ye dahil olacağınız fikri düşündükçe daha çok hoşuma gidiyor.
Comme il est mort, quelqu'un d'autre devait avoir la même idée.
Bay Fordham'ın ölümüne bakılırsa başka birinin daha benzer bir fikri varmış.
On pourra montrer la vidéo à Clarence pour tenter de découvrir qui elle gênait. Et pourquoi.
Ama yeniden toparlayabilirsem, belki de Clarence'ı bakması için getirebiliriz aklı fikri bunun kaybolmasında olan kişiyi ve nedenini bulabiliriz.
- On a voulu t'acheter des infos confidentielles? Il fredonne.
Fikri mülkiyeti satın almak isteyen biriyle hiç konuştun mu?
L'idée de partager nos trucs est... Ça fait un peu peur.
bizim kendimizle ilgili birşeyleri paylaşmamız fikri... biraz korkutucu.
Elle n'en a pas la moindre idée.
En ufak fikri yok.
Scully ne sait rien sur nos retraites et il ne connaît rien aux nouvelles lois disciplinaires.
Scully bizim emekli maaşlarımız hakkında hiçbir şey bilmiyor ve yeni disiplin kuralları hakkında hiçbir fikri yok.
Et on fait comment?
Nasıl yapacağımıza dair fikri olan?
15h aujourd'hui, ça me va.
Kulağa süper geliyor. Bu fikri sevdim.
L'idée d'être connectée avec elle me donne la chair de poule.
Onunla bağlantılı olma fikri tüylerimi ürpertiyor.
J'imagine que les suspects n'avaient pas d'ALS sur eux alors comment tu expliques qu'elles l'aient vu?
Mavi ışıkla dolaşan saldırgan fikri bana çok yabancı ama işareti gördüklerini nasıl anladın?
c'est l'idée de McGarret.
McGarrett'ın fikri.
À propos de ce voyage dans une île exotique... ça va devoir attendre.
Hani o egzotik ada kaçamağı fikri vardı ya? O biraz beklemek zorunda. - Neden?
Je devrai tout de même préciser que Jane n'a aucune idée que l'hôtel de Rafael est sur la ligne limite.
Bir şeyi belirtmek için durdurmalıyım, Rafael'in otelinin tehlikede olduğu konusunda Jane'in hiçbir fikri yoktu.
Désolé, une idée de chanson.
Afedersin, şarkı fikri geldi de.
Je l'ai tenu dans la paume de ma main jusqu'à ce que même lui croit que j'étais le meilleur de nous deux, et même jusqu'à ce qu'il croit que c'était son idée.
Onu avcumun içinde tuttum... ta ki iyi bir adam olduğuma inanana kadar... ta ki bunun onun fikri olduğuna inanana kadar.
J'ai une petite idée de pourquoi les dossiers de Reinhardt étaient sous clé.
Reinhardt dosyalarının kilitli tutulması fikri oldukça güzel.
Il n'a aucune idée de sa véritable force, de ce qui est à l'intérieur.
İçinde yatan gerçek güç hakkında hiçbir fikri yok.
Je viens de penser à une idée de commerce :
İşte size bir iş fikri.
Et je lui ai donné l'idée, ton idée.
Ve ona o fikri verdiğimde, senin fikrini.
- C'est lui. - Quinn, tu me trouves ce gamin avant qu'il lui vienne à l'idée de mettre cette vidéo en ligne.
- Quinn, git ve videoyu internete yükleme fikri aklına gelmeden bu çocuğu bul.
Elsa et moi allons voir Gold, peut être qu'il aura d'autres idées.
Elsa'yla ikimiz de Gold'la konuşup bir fikri olup olmadığını öğrenelim.
Il travaille sur une idée d'usine entièrement automatique.
Tamamen otomatik bir fabrika fikri üzerinde çalışıyor.
Si c'est l'idée de votre mère d'un "petit" banquet avant le baptême, pouvez-vous imaginer ce que l'événement lui-même sera?
Eğer vaftizden önceki bu küçük ziyafet annenin fikri ise, gerçek davetin nasıl olduğunu düşünebiliyor musun?
Appelez moi un vieux sentimental ou peut être que je suis juste excité par l'idée de faire sortir quelqu'un pour changer.
Bana hassas, ahmak ihtiyar deyin ya da birilerini ülkeden çıkarma fırsatı fikri beni heyecanlandırdı belki.
J'ai d'abord eu l'idée d'amasser cette énergie quand j'ai vu le monstre Unalaq attaquer la ville depuis ma cellule.
Ruhani enerjiden faydalanma fikri ilk kez şehre saldıran şu devasa Unalaq canavarını hapishane penceremden izlerken aklıma geldi.
Asami a eu l'idée en voyant des colibris-libellules.
Asami, bu fikri yusufçuk sinekkuşlarını izlerken buldu.
Le plan d'Hiroshi a fonctionné.
Hiroshi'nin fikri işe yaradı.
Ce n'est pas pour te donner des leçons de petit-ami ou quoi, Mais si tu savais que le frère détraqué de Jo était libre quelque part dehors, et à sa recherche, tu ne crois pas que garder un œil sur elle aurait-été intelligent?
Sevgililik dersi vermek gibi olmasın ama madem Jo'nun manyak kardeşinin kurtulduğunu ve onun peşinde olduğunu biliyordun, Jo'ya göz kulak olma fikri hiç aklına gelmedi mi?
Le séminaire et l'opéra... étaient des idées du chevalier blanc aussi?
Opera ve seminer de Ak Şövalye'nin fikri miydi?
A-t-il seulement idée de ce que tu lui as fait?
Ne yaptığına dair en ufak bir fikri var mı?
Des idées?
- Fikri olan var mı?
On dirait que ça change tout.
Sanırım herkesin fikri bir anda değişti.
Personne ne veut se lancer sur comment l'ours de Bonnie a annulé le sort dissimulant la maison?
Bonnie'nin ayısının burayı gizleyen şeyi nasıl kaldırdığına dair fikri olan var mı?
L'idée de la jeune femme est brillante, monsieur.
Genç hanımın fikri çok zekice, beyefendi.
Ils étaient pour la plupart en Espagnol, mais j'ai compris l'essentiel.
Çoğu İspanyolcaydı, ama ben ana fikri anladım.
Je n'ai pas pu la raisonner.
Fikri değişmiyor.
Même si c'est vrai que je trouve bizarrement rassurant le fait qu'on ne soit pas les seuls dans l'univers.
Ama açıkçası bu evrende yalnız olmadığımız fikri tuhaf bir şekilde rahatlatıcı buluyorum.
S'il détestait l'idée de me voir, il aurait dû juste le dire.
Beni görme fikri hoşuna gitmiyorsa, söyleyebilirdi.
- des gens qui ignorent ce qui s'est passé - se demande pourquoi tu as fait ça.
İnsanların neler olduğu hakkında fikri yok neden yaptığını anlamaya çalışıyorlar.
Je vais juste faire un petit arrêt pour faire le plein d'en-cas.
Kenara çekip abur cubur bir şeyler alayım. Bu fikri sevdim. Bu fikri sevdim.
Je dis.
- Herkesin fikri kendine.
- T'as des idées?
- Herhangi bir fikri olan?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]