Frankie traduction Turc

Frankie et moi on doit retourner au travail, Papa. Désolée.

Frankie ve ben işe geri dönmeliyiz baba, üzgünüm.

Et Frankie là... tu vois ce gamin?

Ve Frankie... Bu çocuğu görüyor musun?

Oui, et pour le dossier, uh, Frankie est un bon détective.

Evet, ve ek olarak Frankie harika bir dedektif.

- Regardes-toi Frankie.

- Kendine bir bak, Frank.

Tu sais, toutes les conneries que tu as dit à Tommy et Franky... tu ne pourras jamais les effacer, papa.

Tommy ve Frankie'ye söylediğin o saçmalıkları asla geri alamayacaksın, biliyorsun baba.

Frankie!

Yo! Frankie!

Amenez Frankie.

Frankie'yi de kap gel.

Frankie, on est prêts de l'aéroport.

Frankie, havaalanına yakınız.

Frankie, qu'est ce qu'il y a?

- Frankie, ne oldu?

Il boit, Frankie.

İçki içiyor, Frankie.

Tu sais quoi, Frankie Tu devrais lui acheter un bon verre de Château Lafite'96.

Ne yap biliyor musun, Frankie... Ona bir kadeh'96 Chateau Lafite söyle.

Frankie, attend.

- Frankie, dur.

Frankie, arrete-le.

- Frankie, durdur onu!

Frankie, tu devrais vraiment montrer ça a un chirurgien plastique.

Frankie, bunu gerçekten plastik cerraha göstermen lazım.

Et, Frankie, les Feds ne coupent pas la langue.

Hem, Frankie, federaller dilini kesmezler.

Frankie.

Frankie.

Allons vivre avec Frankie et Rita en Floride.

Florida'ya gidip Frankie ve Rita ile yaşayacağız.

- Frankie est à Portland. - Pour quoi?

- Frankie, Portland'da.

- Frankie Gonzales.

- Frankie Gonzales.

Spécialiste Francesca "Frankie" Gonzales, rendue à la vie civile en 2012, s'en suit une longue liste de délits.

Uzman Francesca "Frankie" Gonzales. 2012'de bir sayfa dolusu hafif suç sebebiyle ordudan ihraç edilmiş.

Tu penses que c'est Frankie qui fait ça?

Sence bunu Frankie mi yapıyor?

Le 11 novembre... le jour où Frankie a été agressée.

Frankie'nin saldırıya uğradığı gün.

Un aveux... sur le viol collectif de Frankie Gonzales.

İtiraf. Frankie Gonzales'in toplu tecavüzünün itirafi.

- Reculez, Frankie.

- Geri çekil Frankie!

Frankie, on sait que c'est vous.

Frankie, öldürdüğünü biliyoruz.

Frankie, quelqu'un d'autre sait que vous êtes là.

Frankie, biri burada olduğunu biliyor.

Comment va votre traitement?

- Frankie? - Tedaviniz nasıl gidiyor?

Prends soin de toi, Frankie.

Kendine iyi bak Frankie.

La plainte limitée que j'ai remplie le 12 novembre 2010, le jour après que vous ayez violé la spécialiste Frankie Gonzales.

12 Kasım 2010'da kayda geçirdiğim kısıtlı şikâyet dosyası. Uzman Frankie Gonzales'e tecavüz ettiğiniz günün ertesi.

Vous ne pouvez pas l'arrêter pour ce qu'il a fait à Frankie, mais vous le pouvez pour ce qu'il m'a fait à moi.

Onu Frankie'ye yaptıkları için tutuklayamazsınız. Ama bana yaptıkları için tutuklayabilirsiniz.

Frankie!

Frankie!

Tout va bien!

Frankie! Sakin ol.

- Je ne vais pas te laisser!

- Seni bırakmayacağım Frankie!

Frankie, sois pas idiot.

Frankie, sakın bir aptallık yapma.

Merci, Frankie.

Teşekkürler Frankie.

Il n'y a pas d'homme, Frankie.

Kimse yok Frankie.

Répare-le Frankie.

Düzelt onu Frankie.

Ça doit être dur, d'entraîner quelqu'un pour remplacer Frankie.

Frankie'nin yerine geçmesi için birini eğitmek zor olmalı.

Frankie est mort.

Frankie öldü.

Francesca, et on pourrait l'appeler Frankie.

Francesca. Frankie de diyebiliriz.

- Frankie.

- Frankie.

Nous l'avons planté pour toi, Frankie.

Bunu senin için diktik Frankie.

Mais j'ai réalisé quelque chose quand j'ai perdu Frankie?

Ama Frankie'yi kaybettiğim zaman bir şey fark ettim.

Comme Franckie Benz, et il n'a pas survécu.

Frankie Benz de giyiyordu ama geri dönemedi.

Tourne ce petit cul, Frankie.

Döndür bakayım o sıska götünü Frankie.

Frankie m'a rappelé de rester concentré.

Frankie bu işe odaklanmam kousunda beni uyardı.

Puis-je parler à Frankie en privé?

Bana ve Frankie'ye biraz müsade edermisiniz?

Je devrais dire à Frankie que tu détournes le protocole pour faire du pied à ce connard.

Onun yerine Frankie'ye gidip senin protokolleri hiçe sayıp o herifle anlaşmaya çalıştığını söylemeliyim.

Est-ce que tu as dit à Frankie ce que Nomar a raconté?

Frankie'ye Nomar'ın dediklerini anlattın mı?

Rock and roll. - Salut Frankie.

- Selam, Frankie.

Qu'est-ce que tu fous, Frankie?

Ne yapıyorsun sen Frankie?