Translate.vc / Français → Turc / Frontal
Frontal traduction Turc
377 traduction parallèle
Observez la rareté des circonvolutions du lobe frontal par rapport au cerveau normal, et la nette dégénérescence au centre du lobe frontal.
Bayanlar ve baylar, normal beyinle karşılaştırarak, frontal lob kıvrımlarındaki hasarları ve orta frontal lobdaki belirgin bozulmayı inceleyin.
- Ici. - Au niveau frontal et temporal.
- Frontal ve temporal bölge.
Tout ce temps, il m'appelait "Vanderbilt 44" et "Lobe frontal". J'aurais dû lui mettre mon poing dans la figure.
Onca ay bana Vanderbilt 1944 ve sivri zekalı derken suratının ortasına yumruğu geçirmeliydim.
Je n'apparaîtrai pas dans une scène de nu frontal à moins qu'elle ne soit valable.
Yasal değilse önden çıplak sahneye çıkmazdım.
Circuit frontal : 7,4. Lobes arrière : neutres.
Alın çevresinde 7.4, arka loblar ise nötr.
Nous devrions éviter un autre assaut frontal, ce lapin est un tueur.
Cepheden saldırmasak iyi olur, tavşan barut gibi.
Pour que le réacteur fonctionne, il lui faudrait un collecteur frontal... couvrant des centaines de kilomètres.
Bu jet motorunun çalışması için yüzlerce kilometre boyunda bir vakum alanı gerekir.
Ecran frontal à puissance max!
Bütün gücü baştaki kalkanlara vereceğim.
Personne ne survit à un choc frontal avec un camion.
Kimse böyle bir çarpışmadan sağ kurtulamaz... hiç kimse.
J'ai seulement son oncle pour la journée... car on doit lui faire une ablation du lobe frontal, demain.
Amcasıyla bugün ilgilenmeliyim çünkü yarın ön lobu kesilecek.
Je veux examiner le lobe frontal droit.
Sağ ön lobuna bakmak istiyorum.
Un assaut frontal est injustifié.
Yani önden yaklaşmak yerinde olmaz.
- Tu connais le balayage frontal?
- Pek değil. - Öğren.
- Pas vraiment... Apprends. Souvent, les types du tournoi ignorent le balayage frontal.
Turnuvadakiler süpürme hareketine bayılır.
Augmentation d'activité dans les zones prémoteur et hypothalamus.
Motor korteksin frontal bölümünde önemli artış ve hipotalamus aktivitesi.
Je détecte une augmentation de l'activité cérébrale dans les lobes préfrontal et pariétal.
Data, Kaptan Picard'da frontal lob önünde ve paryetal lobda.. ... artan sinirsel aktivite algılıyorum.
Elle a touché le lobe frontal droit.
Bakın, sağ ön lobdan girmiş.
En modifiant l'explosion phasique, on pourrait provoquer un choc frontal et ioniser les particules.
Modifiye edilmiş fazer vuruşu ile, partikülleri iyonize etmek için şok cephesi oluşturabiliriz.
Les effets sont concentrés autour du lobe frontal.
Frontal lob merkezinin etrafını sarıyor gibi.
Ordinateur, grossissement lobe frontal, couleur spectrale.
Bilgisayar, frontal loba yakınlaş. Tam görüntü.
Il provoque un afflux de sérotonine dans le lob frontal du cerveau.
Frontal lobdan dalga dalga yayılarak başlıyor.
Quarante mégawatts sur le lobe frontal.
Ön lopa 40 megavat.
Ici, dans le cortex frontal, vous voyez?
Burada, ön beyin zarında görğyor musun?
Toutefois, il y a des preuves de lésions du lobe frontal qui m'apparaissent définitives.
Ancak beynin ön lobları hasar görmüş. Ve korkarım ki bu hasar kalıcı olabilir.
Nous avons ôté une petite partie de votre lobe frontal.
Beyninin küçük bir parçasını almak zorunda kaldık.
Si tu remues trop, tu te grilles le lobe frontal.
Etrafında dönsün, mikrodalga beynini tarasın.
Voici des exemples... d'une fracture du frontal à gauche... avec enfoncement de l'orbite.
Gördüğümüz örnekler sol alın kemiğinde çukur bir kırığa ait. Göz çukuru kemiğinde de çatlak var.
Les fractures du sinus frontal... et de l'orbite sont très facilement visibles.
Gördüğünüz gibi, alın sinüsü ve göz çukuru kırıkları burada rahatlıkla tespit edilebilir.
Choc frontal sur les ponts 14 et 15.
14. ve 15. güverteler doğrudan isabet aldı.
- Ce sera le premier assaut frontal.
Hiç doğrudan çatışmaya girmedik.
Votre lobe frontal montre le signe d'une activité télépathique.
Ön loblarında telepatik hareketlilik olduğuna dair güçlü kanıtlar var.
Tu l'as touché au lobe frontal. Il devrait vivre.
Bereket beyninin ön lobunu yakalamışsın, görünüşe göre yaşayacak.
J'ai ajouté le flash frontal, puis j'ai inversé pour avoir du recul.
Namluya flash ışığı ekledik... ve geri tepme oluşması için resme ters hareket verdim...
Votre agent et Amy Cassandra avaient les mêmes plaies au lobe frontal.
Hem memurunun hem de Amy Cassandra'nın alın kemiğinde benzer delik yaraları vardı.
Petit lobe frontal. Organisation collective.
Beyinleri küçük, komünleşiyorlar.
Le mur frontal, celui qui fait face.
Ön duvar. Bir kaç taslak yaptı bile.
Vous avez pas encore tout compris avec cet énorme lobe frontal?
Kocaman şapırdayan ön loblarınla herşeyi algılayamadın mı henüz?
Il y a une masse de 3,5 cm dans le cortex frontal.
Ön kortekste 3,5 santimetrelik bir kitle var gibi.
C'est le glioblastome frontal?
Merhaba, Marty. Ön lob glioblastoma multiforme'si mi?
Certains disent que le lobe frontal est notre armure contre les impulsions.
Bazıları, beynimizin ön kısmının dürtülere karşı bir zırh olduğunu söylüyor.
Insérer une fine pointe de métal dans le cortex fronto-orbital, et pénétrer les tissus mous du lobe frontal.
Ön orbital kortekse ince metal bir pipet sok... ve ön lobun yumuşak dokusundan gir.
Boîte crânienne perforée, fragmentation du lobe frontal due à un projectile.
Kafatasında delinme, ön lobda parçalanma.
Il va la lobotomiser!
Ona frontal lo verecek.
D'après l'autopsie, les deux balles ont traversé le lobe frontal.
Otopsi raporları iki kurşunun da ön lobdan girdiğini söylüyordu.
Ce qui correspond à un choc frontal. La tête de la victime a percuté le pare-brise côté passager.
Kurbanın başı, ön camın sağ tarafına çarpmıştı.
On a une plaie de 9 cm en regard du frontal droit...
9 santimlik derin yırtık. Alnın sağında-
Elle apparaît au niveau frontal ou temporel de l'hémisphére cérébral.
Genelde serebyal yarımkürenin ön veya şakak lobunda meydana gelir.
Le scanner a révélé une faiblesse de l'hémisphère gauche, et un dysfonctionnement du lobe frontal.
Beyin tomografisinde sol tarafta zayıflık ve duyarsızlık ön lobda da sorunlar görüldü.
Après avoir traversé la joue gauche, la balle a fini dans le lobe frontal.
Mermi sol yanağından girip yukarıya yönelmiş. Beynin ön lobunda durmuş.
Elle a une fracture de los frontal.
Kafatasının ön tarafında kırık var gibi görünüyor.
C'est lié à l'activité du lobe frontal.
Beynin ön lobu ile alakalı olması lazım.