Translate.vc / Français → Turc / Frêres
Frêres traduction Turc
57 traduction parallèle
Quand deux frêres se séparent
İki kardeş ayrıldığında
La colère est une contestation réservée à la défense de nos frêres.
Kızgınlık bir prostetodur ve yalnızca akranlarımızın iyiliği için kullanılabilir.
Les frêres Filippucci.
Filippuccis. Onun ailesi tarafından tutuldum ben.
Frêres de sang!
- Kan kardeşim. - Sağ ol.
Puis, les frêres Mayo : injections, hypnose, bains de minéraux.
Sonra Mayo kardeşler, iğneler, hipnoz, mineral banyoları.
Bien le bonjour, mes frêres!
Selam, kardeşlerim.
Maintenant, mes frêres, je vous demande, Dieu a-t-il de la compassion?
Ey cemaat, şimdi size soruyorum, yüce tanrı merhametli midir?
Pour tirer plaisir du mensonge et de l'exploitation de la souffrance de ses frêres.
Sahtekarlıklardan ve kardeşlerinin üzüntülerini istismar etmekten zevk alabilir.
On peut aller chez les frêres Hooker.
Pekâlâ. Hooker Kardeşlerin çiftliğine gidebiliriz.
Et les frêres Hooker. Et Nye Buell et...
Sanırım, Quince Whitmore'u ve Hooker Kardeşleri tanıyor olmalısın.
Charmante compagnie, les frêres Hooker.
Bu işlere hiç yakışmıyorsun.
Ce sont les grandes entreprises et le gouvernement qui font de nos sœurs des prostituées et de nos frêres des dealers.
Ticaret ve hükümetin bu berbat bileşimi kız kardeşlerimizi fahişe, erkekleri ise torbacı haline getirdi.
Ces gens-là sont unis comme des frêres.
Bu insanlar kardeş gibi birbirlerini tutarlar.
J'ai fait ça pour les miens, pour nos frêres et nos sœurs.
Yaptığımı, halkım için yaptım, erkek ve kız kardeşlerimiz için.
Mes très chers frêres, Yahvé avait donné, Yahvé a repris.
Sevgili kardeşlerim, canlarımızı ALLAH verdi ve takrar o geri alacak.
Don Aquilino, les frêres Borja et les autres?
Don Aquilino, Borja kardeşler...
Ils étaient élégants, les frêres.
Bu rütbeler güzel parlıyor. Adamlar bayağı şıktı.
Macon Leary a une soeur! Et des frêres aussi!
Macon Leary`nin kardeşleri var!
J'ai parlé à tes frêres.
Kardeşlerinle konuştum.
Elle est revenue chez tes frêres.
Kardeşlerinde kalıyor.
Il est avec Rose chez tes frêres.
Kardeşlerinin ve Rose`un yanına taşındı. - Ne?
On ne tue pas nos frêres et sœurs.
Kardeşlerimizi öldürmeyi doğru bulmuyoruz.
On ne tue pas nos frêres, mais cette fois-ci, tu vas passer un sale quart d'heure.
Biz kendi kardeşlerimizi öldürmeye inanmayız. Defol! Canın yanacak.
Vous serez toujours mes frêres.
Ve siz daima kardeşlerim olacaksınız!
Vous êtes l'otage de vos frères. - Non, mes frêres...
Kardeşlerim beni sever!
S'il vit, c'est la... fin de notre famille, de toi de tes frêres que j'aime tant!
Yaşarsa, bu ailemizin sonu olacak! Sevgili oğullarımın sonu!
Les habitants de ce monde sont mes frêres et mes soeurs.
Bu dünyadaki insanlar benim erkek ve kız kardeşlerim.
Mais au lieu de cela, je vois des jaffas lever les armes contre leurs frêres.
Ama onun yerine bir Jaffa'nın diğerine karşı silahlandığını görüyorum.
Tu as des frêres et soeurs?
Abilerin ablaların var mı?
Merci. Mes biens chers frêres, nous sommes réunis aujourd'hui pour célébrer la naissance de votre fils.
Sevgili Tanrımız, bugün burada oğlunun doğumunu kutlamak için toplandık.
Mes chers frêres, nous sommes réunis ici pour unir Franklin et Marissa...
Sevgili Aziz, burada Franklin ve Marissa için bir araya gelmiş bulunuyoruz...
Nous étions vraiment des frêres.
Bizler gerçekten kardeşiz.
Ce sont mes frêres et soeurs :
Onlar benim kardeş ve bacılarım :
Ont est les frêres Wright
Bizler Wright Kardeşler'iz.
Nous suivrons simplement... Les lois de la physiques maitrisé par les oiseaux il y as des millénaires... et combiné avec l'ingénieuse commande de direction par câble des frêres Wright
Sadece kuşlar tarafından binlerce yıl öncesinden beri uygulanan fizik kurallarını uygulayacağız ve bunu Wright Kardeşler'in muhteşem kablo mekanizması ile birleştireceğiz.
Oui, et bien crois moi, les frêres Grimm étaient dans le coin, et criaient, "C'est pas possible!"
- Evet, inan bana Grimm Kardeşler köşede durmuş "Haydi canım" diye bağırıyorlardı.
Ecoutez la sagesse ancestrale, mes frêres!
İç güdülerinize kulak verin, beyler!
Elevez la voix, mes frêres!
Sesinizi yükseltin, beyler!
Elevez la voix, mes frêres!
Seslerinizi duyurun, kardeşlerim.
Allez, mes frêres.
Gelin, kardeşlerim.
Les frêres t'ont observé.
Biraderlerden bazıları seni izliyor.
Les frêres de Soledad. Oui, je sais. Je sais que vous jouez.
Evet, oynadığını bilmiyordum.
David, je veux vous présenter un de mes frêres.
David, birkaç biraderimle tanışmanı istiyorum.
J'ai appris avec lui comment structurer les frêres, par le corps et l'esprit.
Biraderleri bedenen ve zihnen tertiplemeyi ilk onunla öğrenmiştim.
Libérez les frêres de Soledad d'ici 1 5 h et personne ne sera blessé.
Soledad'lı Biraderleri 3'e kadar serbest bırakırsanız kimseye bir zarar gelmez.
Tu te souviens des deux frêres?
İki kardeşi hatırlıyor musun?
Ces deux frêres qui étaient là tous les ans.
- Her sene orada olan kardeşler.
Enfant unique? Frêres et sœurs?
Tek çocuk musun, yoksa kardeşlerin var mı?
J'ai une soeur et deux petits frêres.
Hayır, 4 yetişkin vardı yanımda. Küçük kız kardeşim ve iki erkek kardeşim var.
A ton frêre? Auxquels de tes frêres?
Hangisi?
Mais mes frêres m'adorent! - Si! Si!
Sizi aldatabilirler...