English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Français → Turc / Gangrene

Gangrene traduction Turc

28 traduction parallèle
You know, l could get gangrene and die.
Kangren olup ölebilirim, biliyormusun.
Voici des ulceres compIiques d'œ demes et d'un debut de gangrene.
Gördüğünüz gibi, bunlar lenfidemli diyabet yaraları ve kangren işaretleri.
J'aime Pharaon autant que mon bras droit mais s'il était gangréné, je le couperais.
Akhenaton'u seviyorum, o da beni sağ kolu gibi seviyor. Ama kolumda kangren varsa, kesip atardım.
Faisons une comparaison : quand un individu a un membre gangrené, Ie médecin l'ampute.
Şimdi, bir karşılaştırma yaparsak, hastalıklı bir organ insan yaşamını tehdit ettiği zaman, doktorun tek çözümü onu kesmektir.
Vous êtes gangrené par le mépris, M. Christian, et cela vous rend inutile.
Bu duyguyla zehirlenmişsin, Mr. Christian ve seni bana karşı işe yaramaz hale getiriyor.
Tous ces plaisirs m'ont gangrené.
Ve bunlar da sonuçları.
Un membre gangrené, fût-ce le sien, on l'ampute!
Bacakta kangren başlamışsa, bu bacak senin bile olsa mutlaka kesilmelidir. Durun, efendim!
- Et l'orteil gangrené?
- Kangren ayak parmağı ne olacak?
Orteil gangrené en salle 2.
2'de kangrenli parmak.
Un orteil gangrené?
Kangren olmuş parmak.
il a fini dans la rue, gangrené, le cul à l'air, à dormir dans son vomi.
Kıçı pantolondan çıkmış bir halde, kusmuğunun üzerinde yatarken ölü olarak bulmuşlar
- L'orteil est gangrené.
- Parmağın kangren olmuş.
Nous voyons maintenant comment sa saleté, et sa cupidité ont gangrené le coeur de ce grand pays. Nous devons écraser cette vermine!
onun hırsının bu büyük ülkenin kalbine saplanmış bir hançer olduğunu göreceğiz!
S'il s'agissait d'un membre gangrené, on pourrait amputer.
Kangrenli bir uzvun olsaydı kestirebilirdik.
Lucas était mon membre gangrené et amputé.
Lucas benim kangren olmuş infekte bir organımdı.
Oui, un diabétique avec un orteil gangrené.
Ayak parmağı kangrenli diyabet hastası.
Un de mes patients s'est fracassé le pied. Il s'est gangrené.
Bir hastam var, parçalanmış ayağı kangren olmak üzere.
Il faut savoir amputer un membre gangrené pour préserver...
Kanserli bir uzvun ne zaman kesileceğini bilmek...
Mais c'est un membre gangréné.
Hastalıklı bir kol.
Leur invasion ne s'était pas arrêtée à la bonne ville de Davidstown, mais avait gangrené ma patrie chérie.
Yıkımları Davidstown'un iyi insanlarıyla sınırlı kalmayacaktı elbet ama canım memleketimi derinden yaralamış ve sarsmıştı.
Vous avez retiré une vésicule biliaire. Vous avez amputé un doigt gangréné. Vous avez essayé d'enlever le kyste abdominal d'Eduardo.
Bir safra kesesini çıkardınız kangren olmuş bir parmağı kestiniz ve Eduardo'nun karnındaki tümörü çıkarmaya teşebbüs ettiniz.
Cet orteil est gangrené.
Oğlum bu ayak kangren olmuş.
Le bout de sa jambe est gangrené.
Bacağının alt kısmı kangren olmuş.
Quelqu'un viens de me mettre son orteil gangrené dessus.
Hastanın biri bana kangrenli parmağını fırlattı.
Et a tout gangrené
- Her yerde kangren vardı.
Votre diabétique au pied gauche gangréné.
- Kangrenli sol ayağı olan evcil diyabetin.
Orteil gangrené.
Kangirenli parmak.
Eoferwic est un puits de corruption, gangrené de pécheresses et de femmes lascives.
Eoferwic fesadın batağı günahla kalbura dönmüş ve şehvet düşkünü kadınların mekânı!

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]