Translate.vc / Français → Turc / Garcons
Garcons traduction Turc
12,992 traduction parallèle
OK, mais ces garcons seront-ils réceptifs envers toi?
Pekala, bu çocukların seni kabul edeceğini nereden çıkardın?
Les garcons, y a plein de place ici.
Çocuklar, burada kalabalık olmuşsunuz.
Où les deux garçons ont disparu.
İki çocuğun kaybolduğu yerdeyiz.
Vous étiez maltraitée à l'école, Vous vouliez que les garçons vous regardent et aucun ne le faisait alors vous vous êtes tournée vers celui qui vous aimerait comme vous êtes.
Okulda ezilmişsin, çocukların sana bakmasını istiyordun ve bakan olmadı o yüzden seni daima olduğun gibi sevecek bir erkeğe döndün.
Les garçons vous regardent maintenant, non?
Şimdi çocuklar sana bakıyor değil mi?
J'ai été avec d'autres garçons, mais jamais avec un homme comme toi.
Başkalarıyla da oldum, ama sizin gibi bir erkekle asla.
qu'il a été allumé par un... un jeune garçons qu'elle avait ramené.
Yanına aldığı genç bir çocuğun çıkardığını söylemişsiniz.
Deux jeunes garçons.
İki genç oğlan.
Où l'un de ces petits garçons avec qui tu t'amuse ici.
... yada burada oynaştığın küçük oğlanlara.
Et bien, Lena... elle... connait beaucoup de garçons.
Lena çok farklı insan tanıyordu.
Et comment en savez-vous autant sur ces braves garçons?
O zaman senin bu iyi çocuklarla ne alakan var?
On mettra ces gens en prison, vous pourrez regagner votre vie, coucher avec les garçons de piscine faire parler les gens.
Bu insanları uzaklaştırırız, sen de hayatına geri döner garsonları yatağa atıp, insanlara dedikodu için malzeme çıkartırsın.
Ouais. Pourquoi les garçons ont du plaisir?
- Evet neden tüm eğlenceyi oğlanlar yaşıyor?
garçons, nous sommes une équipe.
Çocuklar biz bir takımız.
Ouais, nous formons une équipe, les garçons.
Evet, bir takımız.
Tenez bon, les garçons.
Ayakta kalın beyler.
Salut les garçons.
Selam çocuklar.
Les garçons, on a besoin des meilleurs et vous êtes les meilleurs.
Çocuklar, en iyisine ihtiyacımız var. Siz de en iyisisiniz.
Garçons.
Millet.
Je devrais faire tâter mes garçons.
Ben de benimkilere baktırmalıyım.
Merci, les garçons.
Sağ olun, çocuklar.
J'ai trouvé cette façon particulière de parler et les gesticulations sont rebutante pour la plupart des garçons
I've found that my particular style of speaking çoğu erkeğe itici geldiğini fark ettim.
Les garçons peuvent être aussi gras qu'ils veulent et pourtant on les aime.
Erkekler domuz gibi oluyorlar, biz yine de onlardan hoşlanıyoruz.
Je te demande de réunir un légendaire groupe de rock pour que les garçons viennent à ma fête, et t'es là genre, "Oh, un gars est mort."
Efsanevi rock rollcu bir grubu..... birleştirmeni istedim senden. Sen de karşıma gelmiş... "Birisi öldü", diyorsun.
Apparemment il la porte autour du cou, comme le Dungeon Master. Il a les clés de 57 garçons qui cliquettent.
Boynundaki zincire takmış zindan ustası gibi. 57 erkeğin anahtarı ondaymış.
Tous ces garçons dehors, je parie que tu leur brise le cœur.
Ne canlar yakıyorsundur.
Oh, mais elle peut parler de garçons et c'est bon?
Ama o erkekler hakkında konuşuyor ve sorun değil mi?
Si, je ne fais pas confiance aux garçons.
Güveniyorum. Ama çocuklara güvenmiyorum.
Je vais pas te laisser attirer l'attention de tous les garçons comme ça!
Hazırlanayım ben de. Erkeklerin bütün ilgisini toplamana izin veremem
Tu sais qu'il vaut mieux faire attendre les garçons.
Erkekleri bekletmek iyidir.
C'est un des garçons disparus?
Kayıplardan biri bu mu?
Permettez-lui de vivre ce que les garçons de son âge ont l'habitude de vivre.
Bırakın yaşıtlarının neler yaptığını görsün, tecrübe kazansın.
Je venais de me transformer, et... Je voulais voir mes garçons...
Yeni dönüşmüştüm ve çocuklarımı görmek istedim.
- Dégueu. Les garçons me dégoûtent!
Oğlanlar mide bulandırıcı!
Les garçons vont sur Jupiter Pour ne plus nous pomper l'air
- Aynen. # Oğlanlar daha da aptallaşmak için gider Jüpiter'e #
Les garçons vont sur Uranus Parce que c'est des minus
# Oğlanlar daha da iğrençleşmek için gider Uranüs'e #
Les garçons vont sur Neptune...
# Oğlanlar daha da... # Olamaz!
Il y a une heure, les garçons te dégoûtaient.
Daha bir saat önce oğlanlara iğrenç diyordun.
Eh bien, les garçons, je pensais avoir touché le fond en ce qui concerne les hommes mais mon rendez-vous de ce soir prouve que ce tonneau est sans fond et son nom était Doug.
Başta kendime eziklerin en kötüsünü seçtiğimi sandım ama bu geceki randevu, bu eziğin yalancı olduğunu kanıtladı ve bu yalancının adı Doug'du.
La dernière fois que j'ai perdu deux mecs aussi vite c'est quand j'ai dit aux trois garçons avec qui je sortais avec au lycée, que j'étais enceinte.
İki adamı birden bu kadar hızlı kaybettiğim en son sefer lisede çıktığım üç çocuğa hamile olduğumu söylediğim zamandı.
J'ai lu un article sur 20 mannequins qui ne trouvaient pas de garçons.
Doğru, 20'li yaşlarda olup kendine sevgili bulamayan modellerin çaresizliği hakkında bir haber okumuştum.
Mon fils est resté assis tout seul pendant deux heures, donc ça aurait été gentil si vous aviez dit à votre fils de s'asseoir à côté du mien car les garçons de 13 ans sont horribles.
İki saatlik yolda çocuğum tek başına oturdu çocuğunuza çocuğumun yanına oturmasını söyleseydiniz daha iyi olabilirdi çünkü 13 yaşındaki oğlanlar korkunç.
Les garçons vont retourner à leurs places. Ils ont 13 ans.
Çocuklar nereye isterse oraya oturur. 13 yaşındalar.
Diane, les garçons... Veuillez m'excuser, je pense avoir un meilleur angle de vue depuis un autre abri.
Diane, beyler, kusura bakmazsanız başka bir noktadan daha iyi bir görüş açısı elde edeceğime inanıyorum.
- Les garçons - Je t'ai dit cent fois que c'était vendredi.
- Cuma günü olduğunu yüz kere söyledim.
Les garçons vous êtes prêts à partir.
Gitmeye hazırsınız.
Vous, les garçons, vous avez la responsabilité... d'embrasser votre vraie nature.
Çocuklar sizin bir sorumluluğunuz var. Gerçek doğanızı benimsemelisiniz.
Je pense que c'est comme un camp de maturation pour garçons.
Oğlanlar için yetişkinliğe adım atma kampı sanırım.
Garçons uniquement.
Sadece erkekler.
Et les garçons n'ont pas encore wogé.
Oğlanlar da henüz woge yapmamış oluyor.
Vous pourriez changer les vies de plusieurs de ces garçons.
Bu genç delikanlıların hayatını değiştirebilirsin.