Translate.vc / Français → Turc / Genesis
Genesis traduction Turc
260 traduction parallèle
Genèse 3 : 16.
Genesis 3.16!
But de la mission Genèse... sommes à la recherche d'une planète sans vie pour faire un test... d'implantation du projet Genèse.
Genesis Deneyleri için yaşam olmayan bir gezegen arayışlarımızı sürdürüyoruz.
Genèse, c'est dans la poche! Ça va marcher.
Kedi yavruları yok ya, Genesis işe yarayacak.
Quand nous vous aurons rejoint, nous exigeons... le transfert des données du projet Genèse pour expérimentation immédiate Alpha 6.
Regula I'e varınca Genesis Projesiyle ilgili tüm malzeme Ceti Alpha VI denemeleri için bu gemiye aktarılacak.
Préparez-vous à livrer dossier Genèse dès notre arrivée.
Genesis'i gelir gelmez bize teslim etmeye hazırlanın. Reliant, tamam.
Pourquoi nous voles-tu le projet Genèse?
Neden Genesis'i bizden uzaklaştırıyorsun?
"Te voler Genèse"! Qui parle de ça?
Genesis'i uzaklaştırmak mı?
Qui veut faire une chose pareille?
Genesis'i kim uzaklaştırıyor?
- L'ordre! Quel ordre?
Genesis'i kim uzaklaştırıyor?
Je refuse d'abandonner Genèse sans une autorisation en règle.
Genesis'i onlara onayın olmadan vermem!
"Voler Genèse", elle a dit.
Genesis'i ver dedi.
J'aimerais savoir ce qu'est Genèse au-delà de la référence biblique.
Genesis'in İncil'de ne anlama geldiğini bilmek işe yarayabilir.
Réclamons procédure d'urgence... accès confidentiel dossier projet Genèse.
Güvenlik komutu isteyelim ve Genesis Projesi özetine girelim.
Projet Genèse :
Genesis Projesi.
Qu'est-ce au juste que Genèse?
Genesis tam olarak nedir?
Genèse, c'est la vie naissant de la mort.
Şey, basit anlatımıyla, Genesis, cansızdan canlı yaratmaktır.
Nous avons l'intention de démarrer Genèse... sur un terrain dépourvu de toute forme de vie... par exemple la lune ou autre planète morte.
Amacımız, Genesis aygıtını önceden belirlenmiş, sözgelimi ay gibi yaşam ortamı olmayan bir zemine yerleştirmek.
Dès que le processus est déclenché, il cause... ce que nous appelons "l'effet Genèse"...
Cihaz, bu süreç içinde Genesis Etkisi adını verdiğimiz bir tepki üretmektedir.
Cette lune inséminée ne représente qu'une fraction du potentiel Genèse.
Buradaki temsili ay, Genesis'in muhtemel potansiyelini göstermektedir.
C'est littéralement la Genèse.
Bu, gerçekten de Genesis.
Genèse peut faire la même chose en 6 minutes!
Şimdi dikkat! Genesis geliyor! Bunu altı dakikada yapabiliriz!
Si vous me livrez, non seulement vous... mais le dossier et les données du projet qui s'appelle Genèse.
Kendinle birlikte bana Genesis denen şu projeyle ilgili elindeki tüm bilgileri vermeyi de kabul edersen.
Qu'est-ce?
- Genesis mi?
On sait qu'il n'a pas Genèse.
Hiç değilse Genesis'in elinde olmadığını biliyoruz.
Et le fichier de Genèse?
Genesis belgeleri nerede?
Ces gens ont payé de leur vie pour sauver Genèse.
Bu insanlar hayatları pahasına Genesis'i savunmuşlar.
Genèse, je suppose?
Yanılmıyorsam, Genesis.
Vous avez le code pour senso-transférer Genèse?
Genesis'in koordinatları hazır.
Maintenant, tu as Genèse, mais pas moi!
Genesis elinde, ama ben değilim!
Il y a les provisions de Genèse.
Genesis mağarasında yiyecek var.
C'est Genèse, ça?
- Genesis'i bu sanıyorduk. - Bu mu?
Mais vous avez Genèse!
Genesis sende.
- C'est la fréquence de Genèse
- Bu Genesis Dalgası!
Si Genèse est une source de vie... il faut que je revienne ici.
Eğer Genesis gerçekten de "Ölümden yaşam çıkarmak" ise, buraya yeniden dönmem gerekecek.
- Genèse, chapitre 5.
- Genesis, 5. bölüm.
Spationef Reliant sur orbite. Approchons Ceti Alpha 6.
Uzay gemisi Reliant, Ceti Alpha VI yörüngesine, Genesis Projesi için yaklaşıyoruz.
Le lieutenant Saavik et mon fils David... explorent la planète Génésis qu'ils ont créée.
Oğlum David, Teğmen Saavik'le birlikte... ... oluşumunda büyük katkısı olduğu Yaradılış Gezegeni'nde incelemelerde bulunuyor.
Pas de réponse de Starfleet au sujet de Génésis?
Uhura. Filo'dan, Yaradılış konusunda sorduklarımıza cevap geldi mi?
J'ai les coordonnées de Génésis.
Yaradılış verilerini satın aldım.
Vous m'avez abandonné sur Génésis.
Beni Yaradılış'ta bıraktın.
Mais nous espérions... le ramener sur Génésis.
Ama biz - Yaradılış'a geri dönmeyi planlıyorduk.
Génésis est au centre d'une controverse galactique.
Yokluğunda Yaradılış galaktik bir ihtilaf sebebi haline geldi.
Jusqu'à ce qu'elle ait pris fin... vous ne devez parler à personne... de ce que vous savez de Génésis.
Federasyon Meclisi politikasını belirleyene kadar hepiniz Yaradılış'la ilgili bildiklerinizi kendinize saklayacaksınız.
Génésis est en quarantaine. Et c'est un sujet interdit.
Gezegenin karantina altında, konunun da gizli olduğunu bilgilerinize arz ederim.
Pour mieux comprendre les événements, examinons... les données théoriques du procédé Génésis... mis au point par le Dr Carol et David Marcus.
Raporda belirtilen olayları tam olarak anlamak için Dr. Carol ve David Marcus tarafından üretilen Yaradılış cihazı hakkındaki teorik verilerin incelenmesi gerekir.
Génésis, est la vie née de l'absence de vie.
Basitçe Yaradılış, hayatsızlıktan hayat yaratılmasıdır.
Il s'agissait d'appliquer Génésis... à un corps spatial mort, lune ou autre.
Yaradılış cihazını hayat olmayan bir kütle üzerinde deneyeceğiz. Bir uydu veya hayat olmayan bir gezegen üzerinde.
Le procédé, dès son application produirait l'effet Génésis.
Cihaz çalıştırıldığı anda... Yaradılış Etkisi'ne sebep oluyor.
Nous allons sur Génésis.
Bu gezegene gideceğiz.
" Vaisseau scientifique Grissom arrive Génésis, Secteur Mutura... pour commencer les recherches.
" Federasyon Araştırma Gemisi Grissom araştırmalarına başlamak üzere Yaradılış'a varmıştır.
- "Cylindre Spock repéré sur Génésis."
"Kaptan Spock'ın tüpü Yaradılış'ın yüzeyinde tespit edildi."