Translate.vc / Français → Turc / Granada
Granada traduction Turc
110 traduction parallèle
- Lieu de naissance?
- Doğum yeriniz? - Granada.
Quand je vais à Valence, à Séville, à San Sebastian, à Grenade, ce n'est plus pour tuer les taureaux, mais pour me souvenir.
Ecija'ya, Valencia'ya, Sevilla'ya, San Sebastian'a, Granada'ya gittiğimde ben artık boğa öldürmemek ama hatırlamak o günleri.
À Grenade déjà tu as poignardé un homme par jalousie.
Granada'da olanları unuttun mu? Bir adamı kıskandığından mı ne ona bıçak atmıştın hani?
C'est joli, Grenade?
Granada güzel mi?
J'ai lu dans le guide que Grenade, c'était beaucoup mieux.
Ben Gra okudu... Granada çok daha güzelmiş.
Parce que vous allez a Grenade. Tout s'explique!
Biz de Granada'ya gidiyoruz.
Vous ne restez pas a Grenade?
- Granada'da kalacak mısınız? - Biraz.
Aujourd'hui, nous visitons Grenade. A bientôt.
Bugün, Granada'ya gidiyoruz.
Vous voulez me faire croire qu'il n'y pas de grenadine!
Yani Gra... Gra... Granada da nar şurubu yok mu?
Mamie l'avait aussi.
Granada.
George Samson Granada.
George Samson Granada.
Chez moi, on dit que si t'as pas vu Grenade, t'as rien vu.
Eğer Granada'yı görmemişsen, Hiçbir şey görmemişsindir.
- Vous ne le savez donc pas?
Anladığım kadarıyla Granada'yı işgal edeceksiniz.
Décidés à mettre fin à la guerre civile et à réunifier la nation, nous marchâmes sur Granada, bastion des Conservateurs.
İç savaşı bitirmeye ve bölünmüş ulusu uzlaştırmaya karar vererek muhafazakâr kuvvetlerin kalesine, Granada'ya doğru yürüyüşe geçtik.
Citoyens du Nicaragua, aujourd'hui, la ville de Granada et tout le Nicaragua ont été libérés.
Nikaragua vatandaşları,.. ... bugün Granada şehri ve tüm Nikaragua özgürlüğüne kavuşmuştur!
- Non, c'est Granada.
- Hayır, burası Granada.
Granada est en flammes.
- Kaç adam kaybettik? - Neredeyse hepsini efendim. Buradan hemen gitmeliyiz.
Et l'année dernière, ils ont acheté une villa : 402 000 dollars.
Geçen mart Granada Hills'de $ 402,000'a ev aldılar.
Chute de Grenade – 2 janvier 1492
GRANADA'NIN ALINIŞI 02 OCAK 1492
Les Maures ont bâti Grenade il y a des siècles! Nous la leur avons reprise.
Moorlar, Granada'yı yüzyıllar önce inşa etmişti şimdi biz geri aldık.
Pas plus que chez la femme qui a repris Grenade aux Maures. Nos savants croient l'océan...
Bir zamanlar, Granada'yı Moorlardan alacağını söylemiş olan kadın kadar değil!
Que disait-on de Grenade jusqu'à aujourd'hui?
Alınmadan önce, Granada için ne düşünüyorlardı?
Il nous faut une Ford Granada.
Kahretsin. Bize Ford Granada lazım.
et je relance d'un Bobby Earl en Granada.
Senin Monarch'ını gördüm. Ve arttırıyorum, Bobby Earl'ün... Granada'sı.
Je campe là-bas A Granada
Kamp Granadayım.
Marge, est-ce que Lisa est en colo à Granada?
Marge, Lisa Kamp Granada'da mı?
Celle-ci est dirigée par Al Granada.
Otoritenin başında Al Granada var.
- Grenade.
- Granada.
Pourquoi aller à Grenade?
Neden Granada'ya gideceksiniz?
Grenade!
Granada!
Mais la chaîne n'avait pas les moyens.
Granada Reports'un o kadar parası yok.
Vous avez sans doute devant vous feu Tony Wilson, de Granada Reports.
Bu muhtemelen Tony Wilson'un Granada Reports için son işi.
Ici Tony Wilson, l'ombre de ce qu'il était, pour Granada Reports.
Ben Tony Wilson, Granada Reports.. şimdi stüdyoya dönüyoruz.
Non, il est à Granada.
Hayır, Granada'da.
Je travaille avec des gens comme ça, chez Granada.
Granada'da beraber çalıştığım bazı insanlara benziyor.
Granada est mon passe-temps. Mon vrai boulot...
Granada benim için bir hobi...
Granada.
Granada.
- Oui.
- Granada'ya mı gidiyorsunuz?
Ah!
Böyle Granada'ya gidemem.
Percé du petit Parisien qui part en fleche.
Parisli adam Granada'lı adamı takip ediyor.
C'est autre chose que traîner en Ford Granada.
Ford Granada'nın içinde ortalamanın üzerinde bir gezinti!
Mais tu évites les Ford Granada.
Ama sen Ford Granada'lardan uzak duracaksın. Anlaştık.
Allez-vous marcher sur Granada?
Saygılarımı sunarım.
Sans relâche.
Rivas ve Granada'da ölen Amerikalıların kemikleri üzerine yemin ederim ki asla Nikaragua davamızdan vazgeçmeyeceğiz.
Par les ossements des Américains morts à Rivas et à Granada, je jure que nous n'abandonnerons jamais le Nicaragua.
Uykuda ya da uyanık bunu aklınızdan çıkarmayın.
Vous vous rappelez Grenade,
Granada'yı hatırlıyor musunuz?
De Veyre...
Hanımım... Kes sesini! Granada çok uzak.
Philippe voulait être enterré à Grenade.
Filip Granada'da gömülmek istiyordu.
Elle n'atteigna jamais Grenade.
Granada'ya hiç varamadılar.
ZIG ZAG, L'ÉTALON ZÉBRÉ
Granada
Grenade.
Granada.