English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Français → Turc / Groom

Groom traduction Turc

247 traduction parallèle
Pareil pour le groom.
Bel boy da aynı şekilde.
Un groom et un serveur seront témoins de la tendre scène que vous ferez quand on apprendra que je suis appelé en Europe.
Avrupa'dan çağrıldığımı şaşırarak öğrenmemize... komi ve garson şahit olacak.
Si c'est un garçon, j'imagine qu'il va être groom dans ton hôtel.
Kızlar iyi olur. Ama eğer erkekse sanırım şu sizin otele bellboy olur.
Ils nous ont envoyé le groom... avec de l'eau glacée!
Hatırlıyor musun, komiyi gönderdiklerinde buzlu su istememiştik.
Je ne suis que le groom ici.
Ben sadece ofis elemanıyım.
- Le groom.
Komi.
Tu n'oublies pas non plus le groom, le maître-nageur... ou le gars de Saratoga et qui sait combien d'autres.
Otel komisini, geçen yazki can kurtaranı da unutamadın Allah bilir başka kimleri de.
La groom n'a pas autre chose à faire.
Mesela uşak. Yapabileceği hiç bir şey yok.
Je vais demander au groom de monter vos bagages.
Kapıcıya eşyalarını aldırtırım.
Je suis ton groom.
Ben, komi olurum.
Pour faire le groom.
Bellboyluk.
Le groom en avait une dizaine.
Ayakçı çocuktan aldım bunları.
- Le groom vient de le ramasser.
Evet, çocuk az önce aldı. Büyük ihtimalle...
Mais laissez-moi ajouter ceci. Un groom de cet hôtel m'a affirmé que cette suite était louée par un romancier américain dénommé Rodney Kent.
Ama gitmeden önce şunu da ilave edeyim ki, bu oteldeki bir komiyi sorguya çektiğimde bu dairenin, Rodney Kent adında Amerikalı bir yazar tarafından geçici olarak kiralandığını öğrendim.
Rappelons le groom.
Oda servisini bir daha arayalım.
Je ne sais pas faire la différence entre un groom et un postier.
Kapıcı ile postacıyı bile ayırt edemem.
Un groom qui se balade avec trois joints dans sa chaussette?
Çorabında üç parça esrarlı sigara olan komiyi mi tutukladınız?
Qu'un groom monte mes bagages.
Valiz için bir bellboy-komi - gönderin.
Un groom, s'il vous plaît.
İkinizi de takibe aldılar.
J'étais jeune groom à l'époque.. mais je me rappelle, même après tant d'années.
o zamanlar genç bir bellboydum, ama hatırlıyorum, bunca yıl sonra bile.
Le groom de l'hôtel le garantit.
Otelin oda hizmetçisi garanti ediyor.
Groom!
Çantacı!
Si vous êtes à court de groom, Kenneth fait un excellent porteur.
Eğer yeterli adamın yoksa Kenneth bavulları kendi taşıyabilir.
Je fais mes bagages. Envoyez-moi un groom.
Bavullarımı toplayacağım, bir komi gönderin.
- Un groom vous demande aux écuries.
- Carl, bir seyis ahıra gitmenizi rica etti.
Là, un groom prend ton sac et t'attends le Transatlantique Egaré?
Çantalarını kapıcıya verip, şoförün seni almasını mı bekleyeceksin?
Groom.
Komi.
Tu as vu l'expression du groom?
Kominin yüzünü gördün mü, Peg?
Tu sais, jusqu'à ce que ce groom se moque de toi... il ne m'était jamais venu à l'idée que tu t'appelais Will Robinson.
Will, şu komi seninle dalga geçene kadar hiç fark etmemiştim. Senin adın, Will Robinson.
# Two eyes # plus vite, petit groom!
# İki göz # Daha çabuk, güzel oğlan.
Et maintenant... Mon chanceux 44ème petit groom... tu dois frotter...
Ve artık, benim sevgili kırkdördüncü... güzel oğlanım.
- Le malin, le petit gosse, le groom, le joueur de base-ball, le vendeur d'aspirateurs, mais pas vous, hein?
- Bilge adam, küçük çocuk, belboy, oyuncu? Belki de kapıdan kapıya gezen süpürge satıcısıdır, ama sen değildin.
C'est l'odeur corporelle du groom.
Vücut kokusu. Valenin vücut kokusu olmalı.
Non, c'est le groom.
Yok canım. Bu valenin işi.
Le groom sentait si mauvais?
- Valenin vücut kokusu mu vardı?
L'odeur est passée du groom à la voiture, et à moi.
Koku, valenin vücudundan arabaya sinmiş, oradan da bana geçmiş.
moi, le groom du service de nuit.
Bana. Gececi belboya.
Un Groom, hein?
Bir belboy.
C'est Ted, le groom.
Belboy Ted.
Monsieur le groom,
Bay Belboy.
Je suis le groom.
Ben belboyum.
Hey, tout le monde. Le groom est là.
Millet, belboy geldi.
Le groom est là! Oh, mon Dieu! Merde!
Belboy burada.
Entra! - Hé, groom!
- Gir, gir.
No problema, el groom.
- Sorun değil belboy.
- Donc, Ted, le groom, voudriez-vous un peu de champagne comme j'en parlais,
Belboy Ted, dediğim gibi şampanya içer misin?
Groom. Groom!
Belboy, belboy!
Il te fait juste de la provoc'. Non moi, personnellement, quand je pense à un groom
Belboy deyince aklıma ne geliyor biliyor musun?
Je pense au film "Le Groom" avec Jerry Lewis.
Jerry Lewis ve belboylu o sahne.
L'homme assis dans ce fauteuil, le "Jim Beam" dans les mains, et qui te gueulait le "Groom", c'est Norman.
Şu elinde Jim Beam'la oturan ve sana "Belboy" diye bağıran adam Norman.
Sentez le groom.
Valeyi koklayın.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]