Translate.vc / Français → Turc / Gs
Gs traduction Turc
91 traduction parallèle
Vous aurez le grade de sous-lieutenant.
Komutayı size veriyoruz GS-9.
Sa demande a fait du chemin, depuis le Service G-14 jusqu'à mon bureau.
Bu dosya bana resmi yollardan geldi. Mulder'ın ekip şefi üzerinden GS-14 ile bana iletildi.
On pose GS, 40 de physio.
Tamam. D5 asın, 40 normal.
Vous ne pouvez pas...
Walt, ben GS-15 tenim. sakın
Un GS-14 est un superviseur, Maggie.
Doğru GS-1 4 şefr, Maggie.
Ils essaient de m'acheter mon restaurant... pour pouvoir agrandir leur club de danse.
Bunlar sana bahsettiğm yandaki GS'ler. Benim restaurantımı alıp büyük bir gece klubü yapacaklar!
- Comment t'as fait cette égratignure? - Oh, je suis désolé, G. Je ferme.
Oh, üzgünüm, Gs. ben bittim.
À plus de 11 g. Je me souviens!
- 11 Gs.'nin üzerine çıkacaksınız.
- 22 000 km / h. - 4 g.
- Saatte 22 bin km. - 4 Gs.
- Ça dure longtemps?
- Daha ne kadar sürecek? - 6 Gs.
8 g. Accrochez-vous!
8 Gs. Sıkı tutunun!
10 g!
10 Gs!
La paye d'un agent de grade GS-15, comme votre serviteur...
Genel Hizmetler altında 15. dereceden maaş alan bendeniz yılda kaç...
Vous avez atterri avec le grade GS-18 dans un bureau à Langley.
Ama GS-18 rütbesiyle Langley'de bir odaya gömülmüşsün.
- Tony, tu es un GS-9 ou un GS-11?
Tony, GS-9 mu yoksa GS-11 musun?
Oui, la poudre GS, l'irritant utilisé dans les simulations de masque à gaz.
GS pudrası, gaz maskesi simülasyonunda kullanılır.
Les planches GS sont représentées, le Team Alva,
G S Kay kay burada. Alva Takımı.
Tyson, le chien savant, qui roule pour GS Warptail,
G S Warptail adına kayan Harika Köpek Tyson.
Concurrent suivant, Stacy Peralta, en lice pour GS Warptail, un des grands noms du skateboard moderne,
Sıradaki yarışmacı Stacy Peralta, G S Warptail adına kayıyor kay kay dünyasının en büyük adlarından biri.
Je quitte GS.
G S'den ayrılıyorum.
C'est un GS 14.
GS-14 statüsündeymiş.
Une autorisation de type GS 14 est un peu élevée pour un agent de recensement, non?
GS-14 statüsü, besin zincirinde bundan biraz daha yukarılara denk geliyor. Siz ne dersiniz?
Une 120 Gs, non ce n'est pas une blague.
120Gs şaka değildir.
Vous avez 24 h pour construire un véhicule capable d'atteindre 135 km / h et de supporter 0.9 G sur un anneau, avec un bonus pour le style.
Tasarım ve inşası için 24 saatiniz var. Duraksamadan, saatte 85 mil hızına ulaşabilecek bir araç ve kaygan pistte 90 GS'ye dayanabilsin. Model için ilave kredi alacaksınız.
La GS Bel Air... Je l'ai!
Dr. Kramer'a telefon 2. hat 2 günden beri evinden dışarı çıkmadı.
Devine qui vient de gagner 50 000 $?
Bil bakalım bugün kim 50 Gs yaptı?
Vous l'avez coupé pour utiliser un cadre.
- Biliyorum. Paul Cézanne. Çerçeveye sığsın diye küçültmüşsün, öyle mi?
Tu es bête, superficielle.
Ne kadar aptalsın, çok sığsın.
L'ardeur du lion, la rapidité du cerf, le sang de l'Italien, la fermeté du Nordique.
Ve asil nitelikleri Yığsın sizin saygın başınıza : Aslanın cesaretini Ceylanın çevikliğini
Je suis obligée d'utiliser des blocs-notes minuscules, sinon, ils ne rentrent pas!
Sığsın diye küçücük not defterleri kullanıyorum.
Il avait ce petit calibre 32 fait spécialement pour s'adapter à sa botte.
Ayakkabısına sığsın diye özel yapım ufak bir 32'liği vardı.
- C'est vraiment léger de ta part.
- Ne kadar sığsın.
Miller?
GS-9 Miller?
Je suis un GS-15.
Tamam şimdilik vazgeçtim
9,5 g pendant 11 minutes.
11 dakika boyunca 9,5 Gs.
- Tu me dois 140'000 dollars.
- Bana bir Jaguar 140 Gs borçlusun.
- Vous plaisantez?
- Çok sığsın.
Lois, ce que tu es superficielle.
Ah Lois, çok sığsın.
Espérons qu'elle rentre dans la voiture avec un tel chapeau.
Dua edelim de o şapkayla arabaya sığsın.
Avec sa cuisine vous espérez 6 fois par jour?
E, günde altı kez yemek pişiriyordu! Bu kadar yemek nereye sığsın!
Tu es diabolique et superficielle.
Sen kötüsün. Ve çok sığsın.
Vous êtes si superficiel.
Çok sığsın.
Tu es superficiel.
Ve göründüğün kadar da sığsın.
Toujours insister que ta vie est une bénédiction, c'est dire des autres qu'ils sont superficiels.
Hayatını şükrederek geçirmek basitçe herkese sığsın demektir.
J'ai tout mis dans un sac
Sığsın diye hepsini...
T'es vraiment décérébrée!
Tanrım, çok sığsın. Aman Tanrım.
T'es vraiment décérébrée!
Çok sığsın.
Tu es si superficiel!
Çok sığsın.
Et puisque tu bavardes de montagnes, qu'on les entasse sur nous par millions d'acres, jusqu'à ce que notre tertre ait le sommet roussi par la zone brûlante, et fasse l'ossa comme une verrue!
Dağlardan dem vuruyorsun madem, yığsınlar hepsini üstümüze, miyonlarca dönüm toprak atsınlar! Tepesi güneşte kızarıp üstümüzdeki yığının, bir sivilceye dönsün yanında Ossa Dağı.
Étant donnée la brève période passée ensemble, je dirais que vous êtes simplement superficielle. Superficielle?
Hayatınızın özetine dayanarak, sonuçlandırmak isterim ki siz sadece sığsınız.
et pas trop gros pour entrer dans le coffre, s'il vous plait.
- Ve çok büyük olmasın, bagaja sığsın - Hadi gidelim