English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Français → Turc / Gsc

Gsc traduction Turc

71 traduction parallèle
La pression externe augmente. Le taux de compression est à 800 CGS.
Kaptan, dış basınç yükseliyor, 800 GSC ve artıyor.
1000 CGS et en constante augmentation.
1.000 GSC ve artıyor.
Pression de la coque :
Gövde basıncı dokuz milyon GSC ve halen yükseliyor.
9 millions GSC. Si nous perdons encore de l'altitude, la coque se désintégrera.
Bu hızla düşmeye devam edersek gövde altı dakikadan kısa bir sürede çökecek.
A cette altitude, la pression est de... 15000 bars.
Mevcut durumda ki basınç 15,000 GSC.
Mais consciente à notre arrivée, Glasgow à 13.
Oraya vardığımızda GSC skalası 13 ve uyanıktı.
- Okay, bien.
GSC 14. - Güzel.
TFG 6, fréquence respiratoire 16, pouls 150, tension 7 / 5.
GSC 6, solunum 16, nabız 150, kan basıncı 70'e 50..
Molly est impliquée avec la CSM, une division de la Sécurité intérieure, et soudainement Ethan est mis hors service?
Molly, HomeSec'in bir kolu olan GSC ile yatağa giriyor ve şimdi birdenbire Ethan'ın yetkisi alınıyor.
Peut-être que le GSC t'a fait quelque chose.
GSC sana bir şey yapmış olabilir.
Je dois aller au labo du GSC.
Bunları GSC'deki laboratuvara götürmek zorundayım.
Le GSC n'est pas ton ami.
GSC senin dostun değil.
Le GSC n'est pas ton ami.
GSC senin arkadaşın değil.
Le GSC a un virus pour tuer les hybrides.
GSC'nin elinde melezleri öldürecek bir virüs var.
Le GSC va rechercher ta voiture. Dès que Shepherd la trouvera, il va aussi chercher la mienne.
GSC arabanı arıyor olacak Spherded çözdüğünde benimkini de arıyor olacak.
- Mes fichiers du GSC.
- GSC'deki dosyalarım.
On ne peut pas laisser le GSC libérer un virus.
GSC'nin virüs salmasına izin veremeyiz.
Les terroristes ont été identifiés : une ancienne astronaute, employée de GSC Dr Molly Woods et un vétéran déshonoré de la seconde guerre du Koweit
Sözde teröristler eski bir astronot ve GSC çalışanı Dr. Molly Woods ve de gözden düşmüş bir İkinci Kuveyt Savaşı gazisi olan...
Le GSC a un virus... qui peut tous nous tuer.
GSC'nin elinde hepimizi öldürecek bir virüs var.
Si une personne quitte le camp, juste une personne... il mènera le GSC droit sur nous.
Burayı bir kişi terk ederse yalnızca bir kişi, GSC'yi bize getirir.
Alors que ce blocus se termine dans 24 heures, le GSC osera-t-il l'étendre et risquer un débordement dans les rues?
24 saat içinde bitecek tecritten sonra GSC süreyi uzatıp insanları sokaklara çıkma riskini alacak mı?
GSC 1-1-1!
Koma düzeyi 1-1-1!
Molly est impliquée avec la CSM, une division de la Sécurité intérieure, et soudainement Ethan est mis hors service? Allez, Toby...
Molly, HomeSec'in bir kolu olan GSC ile yatağa giriyor ve şimdi birdenbire Ethan'ın yetkisi alınıyor.
Nous avons des hybrides au GSC.
Melezle GSC'ye girmişler.
Nous avons des rapports préliminaires... d'une explosion dans l'aile Renseignements du GSC.
Alınan ön raporlara göre... GSC'nin istihbarat kanadında bir patlama meydana geldi.
- Tu mens. Non, je l'ai vu mourir dans l'aile Faraday du GSC.
Hayır, onu GSC'de Faraday kanadında ölü bir şekilde gördüm.
Alors que la nation pleure les victimes du bombardement de la CSG, des unités anti-terroristes ont été déployées à la recherche des responsables.
GSC'de yaşanan bombalı saldırı sonucu kurbanlar için ulusal yas ilan edilirken, anti-terör ekibi, bombacıları bulabilmek için dünya genelinde bir arama başlattı.
Tu appartiens à GSC Farms.
Sen de GSC Çiftliği'nin malısın.
Le GSC a lancé une équipe pour le virus il y a neuf mois depuis qu'ils ont découvert ta contamination.
GSC dokuz ay önce sana hastalık bulaştığını öğrenince virüs ekibi kurdu.
J'ignorais que le GSC l'avait pisté.
GCS'in üzerine izleyici yerleştirdiğini fark etmemiştim.
Comme le GSC possède Humanichs, et que le GSC est sous la juridiction de la Sécurité Intérieure, la décision me revient, et à moi seule.
Evet, GSC Humanich'lerin sahibi olduğundan ve de GSC "Ulusal Güvenlik" e bağlı olduğundan, kararı ben vereceğim.
Le GSC a un virus qui tue les hybrides.
GSC'nin elinde melezleri öldürecek bir virüs var.
Ceci est un message d'urgence du GSC.
Lütfen Ulusal Güvenlik Komisyonunun acil durum mesajını bekleyin.
Le GSC a littéralement traîné notre fille en dehors du salon.
GSC kelimenin tam anlamıyla kızımızı oturma odasından çekip götürdü.
- J'étais en route pour aider Kelsey... quand le GSC a déchaîné une violence inouïe sur Molly, Ahdu et son peuple.
- Kelsey'e yardım etmek için yoldaydım o sırada GSC ; Molly, Ahdu ve halkı üzerine katilleri saldı.
Si je me rends, le GSC libérera Kelsey.
Teslim olursam, GSC, Kelsey'i serbest bırakacak.
Je vais occuper le GSC.
Bak, ben GSC'yi oyalayacağım.
Il y a quelqu'un au GSC qui peut aider Ahdu.
GSC'de Ahdu'ya yardım edebileceğini düşündüğüm biri var.
Tu t'approches à moins de 30 km du GSC, ils vont te repérer.
Hayır, GSC'nin 20 mil yakınına girersen, seni bulacaklar.
Ni le GSC.
Ve GSC de bilmiyor.
Vous me demandez de voler du matériel au GSC, et d'aider une fugitive et ennemie d'état.
GSC'nin ekipmanlarını çalıp ülkenin kaçak düşmanına yardım ve yataklık etmemi mi istiyorsun?
Lucy veut que je lui enlève sa date d'expiration et si je ne le fais pas, elle enverra cette vidéo au GSC.
Lucy sona erme tarihini kaldırmamı istiyor. Yapmazsam videoyu GSC'ye gönderecek.
John avait des ennemies en dehors du GSC?
John'un GSC'nin dışında bir düşmanı var mıydı?
Ceci est un appel immédiat au déploiement des forces Humanichs du GSC.
Bu GSC'nin güvenliği için Humanich'lerin savaş düzeni alma emridir.
Ceci est un appel immédiat au déploiement des forces Humanichs du GSC.
Tekrar ediyorum, bu GSC'nin güvenliği için Humanich'lerin savaş düzeni alma emridir.
On a des hybrides dans le GSC.
Melezler, GSC merkezinde.
Nos sources disent que le Général Sheperd a fui le GSC après avoir aidé les terroristes qui ont attaqué son quartier général local, en allant...
Kaynaklara göre, General Shepherd, GSC'ye yapılan saldırıda teröristlere yardım ettikten sonra kaçtı. Bölgesel karargâh olarak bilinen- -
Shepherd pensait qu'il était derrière les attaques du GSC, pas les hybrides.
Shepherd, GSC saldırısının arkasında onun olduğunu düşünüyordu. Melezlerin değil.
Vous n'avez rien à dire. Et si on sautait dans mon camion, et qu'on faisait une petite balade. nous trouverons une pièce au GSC.
Arabama atlayıp, küçük bir gezintiden sonra GSC'ye gitmeye ne dersin?
Untruc que le GSC ne me laisserait jamais faire, parce que ce n'est pas une amélioration militaire.
GSC'nin yapmama asla izin vermeyeceği bir şey çünkü askeri bir güncelleme değil.
- Pression de la coque : 2 millions GSC.
Gövde basıncı iki milyon GSC ve artıyor.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]