English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Français → Turc / Hannibal

Hannibal traduction Turc

815 traduction parallèle
Hannibal, mes béquilles!
Hannibal, gel de bastonumu al.
- Prends Hannibal. Il chante.
Senden Hannibal'i almanı istiyorum.
Fais attention à Hannibal.
Hannibal'e dikkat et Will.
Will, n'est-ce pas excitant? - Je t'ai, toi, et le parasol... et Hannibal et des boîtes et des chapeaux et- - .
Will, ne kadar heyecanlı değil mi?
Hannibal était fou.
Hannibal deliydi.
Hannibal!
Kleopatra. Bu da senin.
"Les Romains mirent en déroute " les troupes d'Hannibal.
" Sonunda Romalılar Anibal'in kudretini zorlamaya başladılar.
Hannibal, même Alexandre le Grand.
Hannibal'da, hatta Büyük İskender'de.
Plus fort qu'Hannibal, peut-être même qu'Alexandre le Grand! IAN :
- Hannibal'dan güçlü, Büyük İskender'den büyük!
Comme Hannibal, Jules César, Napoléon...
Hannibal, Julius Caesar, Napoleon gibi.
La deuxième vague, les forces d'Hannibal, viendront évidemment des Alpes du Sud. La troisième vague... Attention!
İkinci dalga, Hannibal'ın kuvvetleri, Alplerin güneyinden gelecek.
L'Hannibal 8.
The Hannibal Twin 8.
Hannibal le Végétarien.
Vejetaryen Yamyam.
Et voici quelques-uns de vos drapeaux de guerre et de vos flammes, datant du temps des croisades, des envahisseurs d'Hannibal, des galères grecques et des hordes perses.
Bu sıradaki savaş bayrakları ve flamaları da size ait ve çok tarihiler, Haçlılardan ve Hanibal'in seferlerinden kalanları var, Grek savaş teknelerinden ve Pers ordularından.
Les guerres modernes ne sont pas celles d'Alexandre ou d'Hannibal.
Modern savaşın Büyük İskender yada Hannibal'in yaptıklarından faydalanacak hiçbir şeyi yok.
Les Sagontins assiégés par Hannibal mangèrent de la chair humaine sans héritage à la clef.
Segutines, Hannibal tarafından dört biryandan çevrildiğinde insan eti yemişti ve hiç miras beklememişti.
Si j'avais parlé des maîtresses d'Hannibal, tu aurais aussi fait d-dessiner des c-concubines partout?
Hannibal'ın metresinden söz etsem yazının her tarafını metres resimleriyle doldururdun herhalde.
Hannibal était-il malade?
Hannibal deli miydi?
Demande à Cassius et Hannibal de creuser la tombe maintenant.
Cassius ve Hannibal şimdiden bir mezar kazmaya başlasınlar.
Ainsi ont été détruits Rome, Babylone, Ninive, Hannibal et César.
Roma, Babil, Ninova, Hannibal, Sezar :
Mais tout le monde l'appelle Hannibal.
Ama herkes ona Hannibal diyor.
Hannibal ne doit pas être loin.
Hannibal aşağıda bir yerlerde olmalı.
C'est lui. John Hannibal Smith.
Bu O. John Hannibal Smith.
On doit sortir de ce studio, Hannibal.
Bu stüdyodan çıkmamız gerek Hannibal.
- Tu vas pas signer des autographes.
- Fotoğraf için durmam Hannibal.
Qu'est-ce que tu fais, Hannibal?
Ne yapıyorsun Hannibal?
Bon sang, Hannibal.
Kahretsin Hannibal.
Ce vieil Hannibal a vraiment le goût du frisson.
Hannibal'ın meşhur eğlence aşkı ahbap. O eğlenceyi sever.
J'irai nulle part avec lui, Hannibal.
Onunla bir yere gitmem Hannibal.
Hannibal, j'ai de la visite dans le couloir.
Hannibal, koridorda bekleyen bir misafirim var.
La journaliste qui a appelé... le bureau des anciens combattants pour avoir des infos sur Smith.
Gaziler idaresini arayarak Hannibal Smith ile bağlantı kurmaya çalışan şu kız.
- C'est ça, Hannibal.
- Eminim öylesin Hannibal.
- Qui est Hannibal, vieux?
- Hannibal kim ahbap?
Tu connais pas Hannibal?
Hannibal'ı tanımıyor musun?
A l'école, on t'a pas parlé d'Hannibal et des éléphants?
Okulda sana Hannibal ve fillerini öğretmediler mi?
- C'était un chef carthaginois.
- Hannibal Kartacalılar'ın komutanıydı.
Personne ne croyait ça possible, mais il l'a fait.
Kimse ordusunu Alpler'den geçirebileceğini düşünemezdi ama Hannibal yaptı.
- J'aimerais connaître un gars pareil. - C'est un numéro, c'est sûr.
Eminim Hannibal gibi biriyle buluşacaksındır.
Amy Allen.
Amy Allen. Ben Hannibal Smith.
Je suis Hannibal Smith. Vous voulez engager l'Agence tous risques?
A Takımı'nı kiralamak istediğini duydum.
Je vais pas à l'aéroport.
Havaalanına gitmem Hannibal.
Cette route va tout droit à l'aéroport, Hannibal.
Bu yol direk havaalanına gidiyor Hannibal.
Hannibal voulait que je te dise qu'on va à Acapulco.
Hannibal, Acapulco'ya gideceğimizi söylememi istedi.
Il se réveille, Hannibal.
Uyanıyor Hannibal.
- Tu as un hôtel favori, ici?
- Burada favori otelin var mı Hannibal? - Hayır.
Vous parlez d'Hannibal?
Hannibal'dan mı bahsediyorsun?
Hannibal a le goût du frisson.
Hannibal eğleniyor.
Qui sont ces gars?
Hannibal!
Face, c'est Hannibal.
Face, ben Hannibal.
Tu as découvert ta vraie nature, Hannibal?
- Makyaj odasında grev mi var Hannibal?
- Par là, avec Hannibal.
- Orada, Hannibal'ın yanında.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]