English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Français → Turc / Haran

Haran traduction Turc

100 traduction parallèle
- Tais-toi.
- Sus, Haran.
Ils ont balayé Édesse et Haran en allant vers l'est.
Urfa, Haran ve doğusunu yerle bir etmişler.
Je travaillais sur votre hara.
Haran üstünde çalışıyordum.
Mon nom est Ranssyn Fane, commandant des Forces de D'Hara.
Benim adım Ranssyn Fane, D'Haran Birliklerinin komutanlarından biriyim.
D'Hara?
D'Haran mı?
Le D'Haran, Ranssyn Fane.
D'Haran birliğinden Ranssyn Fane.
D'une manière ou d'une autre, le Sgr Rahl dominera les Terres d'Ouest, tout comme D'Hara et les Contrées du Milieu.
Öyle ya da böyle Lord Rahl, Midlands ve D'haran'a da yaptığı gibi Westlands'ı da komutası altına alacak.
C'est une arme D'Haran, en circulation depuis l'année dernière. Elle ne date donc pas d'avant l'édification de la Frontière.
O D'Haran'ın geçen sene kullanmaya, başladığı savaş silahı bu da demek oluyor ki Westland'dan, sınır konmadan önce getirilmiş olamaz.
C'était le seul moyen pour que les D'Harans ne l'aient pas.
D'Haran'lardan uzak tutmanın tek yolunun bu olduğunu gördüm.
Elle l'a fait à Hartland, elle a forcé un soldat D'Haran à tuer ses compagnons.
Bunu Hartland'da yaptığını görmüştüm. Bir D'Haran askerine yoldaşlarını öldürtmüştü.
Mais les D'Harans ont décimé le gibier.
Fakat D'Haran birlikleri her şeyi tüketmiş.
- S'il avait un moyen de te traquer, il aurait envoyé l'armée D'Harane entière.
Rahl seni takip etmenin yolunu bulsaydı tüm D'Haran ordusunu göndermiş olurdu.
Je hais les D'Harans.
D'Haran birliklerinden nefret ediyorum.
Puis, les D'Harans sont apparus.
Sonra D'Haran birlikleri geldiler.
Mais si les D'Harans y croient et qu'ils sont prêts à payer, tant mieux pour moi.
Fakat, D'Haran birlikleri inanıyorlarsa ve ödeme yapmaya heveslilerse benim için daha iyi.
Il a suffi de quelques pleurs et d'une poitrine généreuse.
D'Haran birliklerinin bir ordu göndermelerine hiç gerek yok bir kaç gözyaşı ve büyük göğüsler yeterli oluyor.
Pire encore, il a été arrêté par les D'Harans.
Hayır daha kötü! Onu, D'Haran birlikleri tutukladı.
La seule nourriture par ici est celle qu'on peut voler aux D'Harans.
Buralardaki tek yiyecek, D'Haran birliklerinden arakladıklarındır.
Je ne les laisserai pas le tuer.
D'Haran birliklerinin onu öldürmesine izin veremem.
Avec tout le monde à tes trousses, si je t'avais demandé de foncer dans une garnison D'Harane pour aider un voleur, aurais-tu accepté?
Fakat, herkes senin başına konulan ödülün peşindeyke, D'Haran birlikleri garnizonuna girip bir hırsıza yardım etmeni isteseydim yine de "evet" der miydin?
Si je n'amène pas le Sourcier aux D'Harans, mon frère est mort.
Arayıcı'yı, D'Haran birliklerine götürmezsem kardeşim de ölecek.
- Elle a voulu te vendre aux D'Harans.
Seni, D'Haran birliklerine satmaya kalkıştı.
Dont te livrer aux D'Harans.
Seni, D'Haran birliklerine sunmak da dahil.
- Une petite douzaine à l'intérieur.
- Bir kaç düzine D'Haran da içeride.
Les D'Harans croyaient que vous leur aviez donné la bonne carte.
Sanırım D'Haran birlikleri, onlara gerçek haritayı verdiğine inandılar.
- Et essayé de me vendre aux D'Harans, - et de tuer mes amis.
- Beni D'Haran birliklerine satmaya ve arkadaşlarımı öldürmeye çalışmana rağmen de.
Les D'Harans n'ont pas l'intention de payer la prime.
D'Haran birliklerinin Arayıcı'nın başına koyulan ödülü ödemeye niyetleri yok.
Quiconque essaiera, se retrouvera dans une prison D'Harane.
Talep etmeye kalkan kişi, kendisini D'Haran hapishanesinde bulacaktır.
Les D'Harans.
D'Haran birlikleri.
La seule chose que les D'Harans veulent, c'est le Sourcier.
D'Haran birliklerinin ilgilendikleri tek şey Arayıcı.
- Suivra celui des D'Harans?
- D'Haran birlikleri de gidecekler mi?
Je n'avais jamais entendu parler d'eux avant qu'il ne tuent mon père.
Babamı öldürdükleri zamana kadar, D'Haran birliklerinden haberim bile yoktu.
Mais les D'Harans l'ont retourné contre moi.
Fakat, D'Haran birlikleri onu, bana karşı kışkırttılar.
Si, au lieu de piéger les D'Harans, c'est toi qu'il piégeait?
Peki ya D'Haran birlikleri yerine sana numara yapıyorduysa?
- Les D'Harans ont capturé le Sourcier.
D'Haran birlikleri, Arayıcı'yı yakalamışlar.
Tu avais tort, le D'Haran, la Prophétie n'est pas avortée.
Yanıldın, D'Haran. Kehanet önlenmedi.
Les D'Harans l'ont tué.
D'Haran birlikleri onu öldürdüler.
Les D'Harans reviendront, et je ne serai plus là pour aider.
D'Haran birlikleri dönebilir, Mark ve ben de yardım etmek için burada olmayacağım.
S'ils reviennent, on se défendra.
D'Haran birlikleri dönerlerse onlarla dövüşürüz.
Je vais attendre ici que les D'Harans me trouvent.
Burada D'Haran'ların beni bulmasını beklerim.
{ \ pos ( 192,220 ) } J'envisageais de travailler pour les D'Harans.
Zaten D'Haran'larla çalışmayı planlıyordum.
{ \ pos ( 192,230 ) } Tout pour aider la cause D'Harane.
D'haran'a yardımcı olabilmek için ne gerekiyorsa yapılır.
- Mais ils sont tous D'Harans.
Maalesef hepsi de D'Haran.
Mes hommes doivent livrer les D'Harans, mais si vous prenez mon chariot et faites la livraison, vous pourrez entrer dans le camp.
Adamlarım D'Haran'lara erzak dağıtırlar. Siz, benim erzak arabamı alır ve teslimatı yaparsanız kampın içerisine girebilirsiniz.
Donc, soit tu viens avec nous et épouses notre soeur, soit je dis aux D'Harans que ton père aide la résistance.
Yani, ya bizimle döner ve kardeşimizle evlenirsin ya da D'Haran'lara gidip babanın direnişe yardım ettiğini anlatırım.
Les D'Harans mettront les caisses dans la tente principale.
D'Haran'lar kasaları, kumanda çadırına götürecekler.
Ça distrairait les soldats qui, d'après le protocole militaire D'Haran, mettraient Demmin Nass en sécurité dans la tente principale.
Bu askerlerin dikkatini başka yöne çeker ve D'Haran ordu protokolünü izleyip Demmin Nass'ı kumanda çadırının güvenliğine götürmelerini sağlar.
Mes amis vont attaquer le camp des D'Harans avec quelqu'un qui n'est pas le sourcier.
Arkadaşlarım yanlarında "Arayıcı" olmayan biriyle D'Haran kampına saldıracaklar.
Je préfère affronter les D'Harans qu'épouser quelqu'un avec qui je n'ai rien en commun.
Hiç bir ortak yönümün olmadığı bir adamla evlenmektense D'Haran'larla savaşmayı tercih ederim.
En avez-vous vendu aux D'Harans?
Hiç D'Haran birliklerine sattın mı?
- pour combattre les D'Harans?
Böylece ben de Kelabra'ya gidip D'Haran'larla olan savaşa yardım edebilirim.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]