Translate.vc / Français → Turc / Harvest
Harvest traduction Turc
42 traduction parallèle
Avec la moisson qui arrive.
Harvest gene başladı.
On se tient la main, assis... en sifflant l'air de "Shine On Harvest Moon".
Oturuyoruz, elele tutuşuyoruz ıslıkla, Shine On Harvest Moon şarkısını çalıyorum.
Celui qui a écrit "Winter Harvest"?
- "Kış Hasadı" nı yazan adam mı? - Mm-hmm.
Je suis la régisseuse de Harvest Villa.
Ben Harvest Villa'nın yöneticisiyim.
Comparés aux autres résidences à proximité, les prix de notre Harvest Villa sont inférieurs.
Çevredeki diğer binalara kıyasla, bizim Harvest Villa'nın fiyatları düşüşte.
[ Harvest Villa n ° 202 :
[ Harvest Villa 202 numara :
J'ai pensé au Gentle Harvest.
Gentle Harvest'a gideriz diye düşündüm.
Moissonneur à 101. Un col bleu, direction est.
Harvest Masası 101, lacivert paltolu biri doğuya gidiyor.
Quahog se prépare pour son défilé annuel.
Yılın bu zamanında yapraklar o koyu turuncu renge çalarken Quahog halkı geleneksel Harvest Festivali Geçit Töreni için hazırlanıyor.
Le thème de la parade est :
Ve Harvest Festivali Geçit Töreni'nin tema konusu :
Bienvenue à la parade annuelle de Quahog.
83. Geleneksel Quahog Harvest Festivali Geçit Törenine hoşgeldiniz.
Et octroyer la moitié de la moisson aux Dragons, de toute façon.
And giving half the harvest to the Dragons, anyway.
Elle a changé son nom en Angela Harvest.
Adını Angela Harvest olarak değiştirdi.
"Hargreen Harvest."
"Hargreen Harvest."
Elle était sous protection sur Harvest.
Harvest'taki evde kaldığını.
C'est tellement excitant, tu sais, tu passes de... la publicité aux réunions avec les distributeurs, et puis tout d'un coup, tu es au téléphone avec un viticulteur à propos des vendanges.
Çok heyecan verici. Reklamlar, ve dağıtıcılarla olan toplantılardan sonra, birdenbire, Harvest bağlarından bir çiftçiyle telefondasın.
Il me faut la liste des crimes impliquant des partenaires sur un rayon de 140 km autour d'Harvest depuis 2 ans. - Tous?
Son 2 yılda 90 mil yarıçaplı bölgede meydana gelen tüm suçların işbirlikçilerle birlikte listesini istiyorum.
Fox nous a forcés à faire cet épisode.
Fox bizi yapmaya zorladı. "Blue Harvest'ı" yaptığımızda bize "Siz çıIgınsınız" dediler.
Ils ne voulaient pas qu'on fasse "Blue Harvest", mais ça a rapporté plein de fric.
Vazgeçirmeye çalıştılar ama bir ton para kazandık o işten. Tam canımız çıkmış bir halde "Empire'ı" bitiriyorduk ki Fox'un gözlerinde dolar işaretleri belirdi ve şöyle dediler...
"Ça va. J'encule que mon fils, pour fêter les vendanges." Abruti.
Oğlumu sadece Harvest Festivali'nde rezil ettim.
- Alors que je construisais des parcs, que j'aidais la communauté, et que je mettais en place le Harvest festival, où était Bobby?
Ben parklar inşa ederken, topluma yardım ederken, ve herkesi Harvest festivalinde bir araya getirirken, Bobby neredeydi?
Il y a cinq ans, Frank Arnestos, comptable, était trésorier bénévole à l'église de Little Rock.
Beş yıl önce, Little Rock'taki Grace Harvest Kilisesi'nde veznedar olarak çalışan muhasebeci Frank Arnestos...
Vous pouvez appeler mon oncle à Nature's Harvest.
Tamam, bakın, efendim. İsterseniz, amcamı arayabilirsiniz.
On fait des carottes, oignons, betteraves, panais et brocolis.
Çiftliğimizin adı, Nature's Harvest. Havuç, soğan, pancar ve brokoli yetiştiriyoruz,
Nikki, tu te souviens de l'opération Red Harvest?
Nikki, Kızıl Hasat operasyonunu hatırlıyor musun?
Birkhoff n'est pas le seul à se rappeler de l'opération Red Harvest.
Birkhoff, Kızıl Hasat operasyonunu hatırlayan tek kişi değil.
♪ Waiting for the harvest ♪
Ürünleri topladım.
Tu peux lui demander de t'accorder la danse du "Winter Harvest".
O'nu "Kış Hasadı" dansına çağırabilirsin.
Harvest Moon C'était génial.
Harvest Moon. Şahaneydi.
Pardon, docteur, mais j'ai essayé de décoder une transmission de la planète Harvest.
Özür dilerim doktor, fakat Harvest gezegeninden bir sinyali deşifre etmeye çalışıyorum.
Déjà, montre-moi une transmission de Harvest.
Deja, bana Harvest'tan görüntü ver.
Harvest est à 12 heures de décalage.
Harvest 12 saat sinyal gecikmesinde.
Appelle Mendez, mais continue à scanner Harvest.
Mendez'i getir ama Harvest'ı taramayı sürdür.
Voici Harvest.
Burası Harvest.
Le 3 février, à 14 h 23, la plate-forme orbitale Harvest est entrée en contact radar avec cet objet.
Şubat'ın 3'ünde, saat 14 : 23'te, Harvest'ın uzun menzil yörünge radarı bu objeyle iletişim kurdu.
Après ça, tous les contacts avec Harvest ont été coupés.
Ondan sonra Harvest ile bütün iletişim kesildi.
Ils n'ont trouvé que les restes de Harvest.
Buldukları Harvest'tan geri kalanlardı.
Peu de gens le savent, capitaine, mais des vaisseaux extraterrestres ont disparu de Harvest, puis ont réapparu, bien plus près.
Bu geniş çapta bilinmiyor Kaptan, ancak Harvest'taki uzaylı gemileri kayboldu ve sonra daha yakın bir yerde belirdi.
Mon nom est Red Harvest.
Adım Kızıl Hasat.
En mon nom et celui du groupe entier des élèves à domicile de Tacoma Harvest, nous te remercions de ton intérêt pour les activités de la parade.
Kendim ve Tacoma Harvest Ev Öğrencileri Grubu adına, bu yılki geçit faaliyetlerimize ilgi gösterdiğin için teşekkür ederiz.
- Episode 14 Harvest
Raceman - Synchro : jh26 denizatı
10x06 - Harvest
Bölüm : 6 "Hasat"