Translate.vc / Français → Turc / Hate
Hate traduction Turc
150 traduction parallèle
J'ai hate qu'elle soit refermee.
İyice kapatıldığını göreyim.
J'ai hate que le camp finisse.
Maggie, o eski, hileleri bana yapma. Onlar artık işe yaramaz bende.
Vu comme tu les dessines, j'ai hate d'aller au paradis.
Onları çiziş şekline bakınca, cennete gitmek için sabırsızlanıyorum.
Ils ont quitté le train en hate laissant une veste avec 18.000 francs.
Aceleyle trenden atlamışlar arkalarında içinde 18 bin frank olan bir ceket bırakmışlar.
- J'ai horreur de saigner du nez.
- Oh, Sam, bunu sevmiyorum. - I hate them.
J'ai hate de rencontrer sa famille.
Ailesiyle tanışacağıma sabırsızlanıyorum.
J'ai très hate de voir papa.
Babamı görmek için sabırsızlanıyorum.
"... qu'il va adapter au cinéma dans Tunnel of Hate. "
Çekilecek filmin adı, Nefret Tüneli.
C'est grâce à moi s'il va tourner Tunnel of Hate.
Hey, Nefret Tüneli'nin ilham kaynağı benim.
Kira, ce n'est pas de gaieté de coeur.
Kira, I hate to inconvenience you.
Il a eu un contretemps à la brigade des crimes de haine à Atlanta.
Hate Crimes'la Atlanta'da çalışırken bir şanssızlık yaşadı.
Vous avez hate de me quitter?
Benden ayrılmak için ne kadar da acelecisin.
Et j'avais hate d'arriver chez moi, de me mettre sous les couvertures et regarder la télé.
Eve gidip... battaniyenin altında televizyon seyretmek için sabırsızlanıyordum.
Navré de te décevoir, Peter Pan, mais certains les affrontent déjà.
- Well, I hate to break it to you, Peter Pan, ama bazılarımız zaten bu problemlerle cebelleşiyor.
Veuillez dire a votre femme que j'ai hate de la voir.
Eşinize kendisini görmekten zevk duyacağımı iletin lütfen.
vous devez avoir hate de rentrer.
Eve gitmeyi dört gözle bekliyor olmalısın.
Tu dois avoir hate de revoir l'ltalie?
İtalyanları tekrar görmeyi dört gözle bekliyor olmalısın.
Tu as hate d'y etre.
Dört gözle bekliyorsun değil mi?
Il a hate d'etre au spectacle.
Buz Pateni gösterisi için çok heyecanlı.
Vous avez hate d'y aller?
Sabırsızlanıyor musun?
J'ai hate de voir ca.
- Sabırsızlıkla bekliyorum.
- Tu as hate d'être à la plage?
Kumsala gitmek için sabırsızlanıyor musun? Evet.
@ @ @ I am NOT going to have a titty twister! I hate titty twisters! @ @ @
Göğüs ucum çevrilmeyecek, bundan nefret ediyorum.
She Hate Me!
She Hate Me!
"She Hate Me" mène les Manhattan Minx face aux Brooklyn Clobbers ici au Big Apple Roller Rink.
She Hate Me! She Hate Me! "She Hate Me" liderliğindeki Manhattan Civelek Kızları, Büyük Elma Paten Sahasında
C'est le seul endroit où on peut avoir une poupée de "She Hate Me".
Manhattan Civelek Kızları bebeğiyle mi oynarsınız?
Et c'est ici qu'on peut voir du vrai Roller.
Burası "She Hate Me" bebekleri alabileceğiniz tek yer.
"She Hate Me". ( "Elle Me Déteste" ) Quelqu'un la détestait vraiment.
"O Benden Nefret Ediyor".
J'ai l'identité de "She Hate Me". Rose Wilson. 22 ans de Matewan en Virginie Occidentale.
İsmi, Rose Wilson. 22 yaşında ve Matewan, West Virginia'Iı.
On doit faire une conférence de presse.
Eşimle birlikte basın açıklaması yapmamız gerekiyor. - "She Hate Me" ile sorunu olan kimseleri bize söyler söylemez. - Gidebilirmiyiz?
Quelqu'un aimait "She Hate Me".
Birileri "She Hate Me" yi sevmiş.
Appelée "She Hate Me" Tu sais quoi?
"O benden nefret ediyor" diye adlandırıImış.
J'ai hate de voir ca.
Gerard ve Brigid'e göstermişsin.
J'ai hate de lire les pages sportives de nouveau à la place de ses potins mondins.
Sosyete haberleri yerine spor sayfasını okumak için bir kez daha bekleyemem.
[ Clearlake - "I hate it that I got what I wanted" ] Tu es blonde... 30 points. une vraie blonde même... 20 de plus.
Sarışınsın... 30 puan ve doğal, başka bir 20 puan daha.
Damages Saison 1 Épisode 11 I Hate These People Capture : Swsub. com Synchro :
Damages Sezon 01 Bölüm 11 "Bu İnsanlardan Nefret Ediyorum"
J'ai hate de voir qui joue le plus mal.
Kim daha kötü oynuyor görmek istiyorum.
J'ai hate d'aller à la compagnie du téléphone demain et dire aux filles que mon mari est le chef télévisuel chez Sterling Cooper.
Ama yarın telefon şirketine gidip, kızlara kocamın Sterling Cooper'da televizyon departmanının başına geçtiğini söylemek için sabırsızlanıyorum.
- Jamais je ne détesterai "Flubber".
- I would never hate on flubber.
Ecrit à la hate.
Hmm?
Maman, papa, hate.
- Ben sevimli olduğunu düşünüyorum. - Tabii. - Ancak bunun dışında?
- J'ai häte que tu le rencontres.
- Tanışmanız için sabırsızlanıyorum.
J'avais häte de parler á ma fille.
Kızımı görünce biraz heyecanlandım da.
elle a hate de vous revoir.
O iyi, seni tekrar görmek için sabırsızlanıyor.
- J'ai hate.
- Sabırsızlanıyorum.
She Hate Me! She Hate Me!
O benden nefret ediyor!
- Stella? - Oui?
"She Hate Me" nin üzerinde bir kimlik buldum.
- Dès que vous m'aurez dit qui avait une dent contre "She Hate Me". C'était impossible de ne pas l'aimer.
Onu sevmemek mümkün değildi.
J'ai hate que tu l'entendes
Konuşmasını duyana kadar bekle.
- Il y a des mélanges marbrés - il existe aussi en paillettes disco - ouah! - Bien sûr! J'ai hate de lire ça dans une de vos histoires!
Tabii ki.
J'ai hate
Cehennemde soğuk bir gün olacak, Cohen.