English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Français → Turc / Here

Here traduction Turc

909 traduction parallèle
Une grosse brute, mais il peut mater le traître le plus coriace... sans même transpirer.
İri yarı hödüğün tekidir ama hiç gözünü bile kırpmadan here türlü tehlikeye balıklama dalar.
Jouez "La mariée arrive." "La mariée arrive."
"Here Comes the Bride" parçasını çal. Gelinimiz geldi.
Je veux rester avec vous sur le We're Here.
Demek istediğim, burada sizinle, We're Here'da kalmak istiyorum.
Vous ne pouviez pas choisir un autre jour? C'est son premier combat dans sa ville natale.
Don't you know any better than to bring your brats here today of all days... when Senor Gallardo is about to make his first formal appearance... in his hometown?
Tiens, bouffe, feu du diable!
Here, gobble it, you cursed idol!
As-tu vraiment tout ce que tu désires?
Belki de sonuçta, istediğin here şeye sahip değilsindir.
Si vous voulez... faisons l'échange.
- Gönderin o zaman biz de size George Washington Slept Here'i verelim ve altı puan.
Poursuivis sans fin
# From here to Xian
Toujours fuyants
# From here to Xian
And here is the best part
# Canlı olmanın dışında
- That's not all, Dad. Here's some more.
Tüm gereken şey iyi bir tesisatçı.
Here Comes Charlie. "
Here Comes Charlie. "
Attends-moi. Il est peut-être pire que l'autre.
Elena, wait here, I'll call for you.
Oui, mais ici elle ne suffit pas.
Kesinlike. Here you need better than that.
- Only yesterday there were kings here.
Daha dün burada krallar yaşardı.
- Paul, you won t be comfortable back here, so why don t you take a taxi?
Paul sen arkada rahat etmezsin, bir taksi tutsan iyi edersin bence.
We were waiting for you, we thought you d never get here.
Bizde seni bekliyorduk. Hiç gelmeyeceksin sandık.
- Why don t you come up to the villa with me and leave them here to talk?
Neden benimle villaya gelip onları baş başa konuşmaları için yalnız bırakmıyorsun?
- Camille. Come here, I want to show you something.
Camille, sana bir şey göstermek istiyorum.Buraya gel!
Look here, you d better take your shoes off.
Aslında, ayakkabılarını çıkarsan daha iyi olur.
Louez-le toutes les créatures Ici-bas
# Praise Him, all creatures here below
Je vous demande de baser votre décision sur les preuves présentées ici.
The evidence presented here is the only basis of your decision.
Je voudrais faire un potager.
I'm starting a vegetable patch here.
Come on over here at the window, l wanna show you something.
Pencereye gelin, size bir şey göstereceğim.
Et voici le super tube de Brian Obine "Where Do You Go From Here, Baby?".
Numero uno, evet! Bir Brian Obine bestesi : "Where Do You Go From Here, Baby?"
Chaque chose en son temps.
Here şeyin bir yeri ve zamanı var.
" "HAIL, HAIL THE YANKS ARE HERE" "
# Selamlayın, selamlayın. Yankiler'i selamlayın #
" "WE BID YOU WELCOME HERE" "
# Size sunabileceğimiz biraz yemek ve neşe #
" "WITH A LITTLE FOOD AND CHEER YOU'RE WELCOME HERE" "
# Katılın siz de bizlere #
Here's hoping we meet now and then
# Belki ara sıra yine karşılaşırız
Right here.
Burada.
Right here.
Kalk, kalk.
The mystery here tonight is why Father Diller un pasteur bien connu localement aurait tout seul détruit un centre majeur téléphonique.
İyi tanınan yerel bir rahip olan Peder Diller'ın, neden telefon merkezine saldırdığı hâlâ gizemini koruyor.
Chaos est là!
Kaos burada! Chaos is here!
Ça, c'est un pantalon.
Şu pantolonlara bak. l got charcoal pants here.
Here you are, partner.
Al bakalım, ortak.
Here, I got it.
Al, aldım.
You wait out here, sweetie.
Sen dışarıda bekle, tatlım.
Ça s'appelle Mince et Riche Et voici ses effets
"It's called Rich and Thin And here's what it will do"
Ici, plutôt.
Orası değil, here.
Qu'est-ce que tu fais ici?
Hey, what are you doing here? Hey orda ne işin var?
On va casser des briques, mec!
We're ready to roll here, jack. Biz buraya getirmeye hazırız, jack.
This life here.
" Bunun sonu yok... hayatın.
Oui. C'est La maison de mes rêves.
George Washington Slept Here adında bir film var.
" Here's hoping we meet now and then
# Soğuk değil
" And here is the best part
# Dar görüşlü olmayı
- Savoir que c'est une faute empêche de tomber. - I have the knowledge here.
Bilgi buramda saklı benim.
- Dans chaque film, il doit y avoir une raison critique. - Here, it s a fight of the individual against the circumstances.
Bu filmin bakış açısı içinse bireyin koşullara karşı savaşımından söz edebiliriz.
They told me you was here.
Burada olduğunu söylediler.
La voilà.
- I told her to meet me here. - Warren!
Here you are.
Al bakalım.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]