Translate.vc / Français → Turc / Hmm
Hmm traduction Turc
9,636 traduction parallèle
- En espagnol? - Mm-hmm.
İspanyolca mı?
Hmm, qui est bon à entendre.
Duyduğuma sevindim.
- Mm-hmm, oui. - Nous étions tous complètement stoned de nos arbres.
- Hepimiz bizim esrardan tam anlamıyla kafayı bulmuştuk.
- Mm-Hmm. Donc, Henry va revenir. Je le sais.
- Yani Henry geri dönecek... bunu biliyorum.
Uh, hmm. Non.
Hatırlayamadım şimdi, adı John Edward...
Vous avez pris rendez-vous avec Norma? - Quoi?
Hmm, şey, Norma'dan randevu aldın mı?
- Non c'est sûr. - Hmm.
- Hayır, değil.
- Doucement sur la sauce, Joe. - Hmm?
Az iç Joe.
Hmm, il faut que vous voyiez ça.
Bunu görmeniz gerek.
Hmm. Vous ne vous souciez même pas de regarder par-dessus votre épaule pour le restant de vos jours.
Hayatının sonuna kadar bir gözün omuzunda yaşayacağın bile umurunda değil.
Je vais sortir d'ici, Raylan. - Mm-hmm.
Buradan çıkacağım Raylan.
- Tu aurais dû t'arrêter à "merci." - Hmm. Vrai.
- "Teşekkür ederim" dediğinde durmalıydın.
Hmmm Assez pardonné pour demander une faveur? Hmm. peut être.
- Senden bir iyilik isteyecek kadar affettin mi beni?
Donc tu dis que j'ai résolu mon enquête ainsi que vôtre enquête et que j'ai arrêté le tueur? Hmm.
Yani hem kendi davamı hem sizin davanızı çözüp hem de katili tutukladığımı mı söylüyorsun?
C'est ça. Mm-hmm.
İşte bu!
- Mm-hmm. - Bien, j'ai échangé mon billet 1ère classe contre deux billets en classe économique.
Birinci mevki biletimi, alt mevki iki biletle değiştirdim.
- Hmm? J'ai besoin de toi sur une consultation urgente.
Acil konsültasyon gerekiyor.
Il s'agit en fait d'un petit saignement du cerveau. Mm-hmm.
Beyindeki kanama çok küçük.
- Shahir? - Hmm?
Shahir?
Mm-hmm, tu les mets juste où tu veux.
Evet, isteğine göre seçiyorsun.
- Troy Landrieu. - Mm-hmm.
Troy Landrieu.
Appelle Napier. Conclure l'affaire, hmm?
Napier'i ara, anlaşmayı yap.
Vous voulez bien vous asseoir avec moi un moment, hmm?
Bir dakika oturur musun?
Nous avons des problèmes de cela, je traite avec vous seulement, hmm?
Bu işten dolayı bir sorun çıkarsa sadece seninle muhatap olurum, anladın mı?
- C'est génial. - Mm-hmm.
Harika.
- [Trevor] Tout à l'heure? - Mm-hmm.
Şimdi mi?
Hmm? Henry Miller?
Henry Miller?
- Maggie, écoutez... - Hmm...
- Maggie, beni dinle...
- L'océan? - Mmm-hmm.
Okyanus mu?
Hmm?
Efendim?
Mm-hmm. Ne fiche pas tout en l'air, Patrick.
Mahvetme bunu, Patrick.
Hmm. Merci.
Teşekkürler.
- Mm-hmm. Qu'est-ce que c'est que ça?
Bu da ne böyle?
- Hmm.
- Hmm.
Hmm. Qu'est ce que tu en penses?
Ne düşünüyorsun?
Hmm. Le lapis c'est délicat.
Lacivert aldatıcıdır.
- Nas? - Mm-hmm.
- Nas?
Incroyable comment les choses changent, hmm?
İşlerin böylesine değişmesi şaşırtıcı, değil mi?
Hmm. Haris a fait un versement de 50,000 $ le jour précédant le début du tournois.
Mark Harris turnuva başlamadan önce 50 bin dolar peşinat almış.
- Hmm Merci.
- Teşekkürler.
Hmm. Ils ont l'air bon.
Harika görünüyorlar.
Hmm. C'est bizarre.
Bu garip.
- Mm-hmm? - De la chance avec le deuxième téléphone?
- İkinci telefonla ilgili bir şeyler var mı?
- Oh, c'est de Winston. - Hmm...
Winston'dan geliyor.
Oui.Mm-Hmm.
Evet.
- Prête à y aller? - Mm-Hmm.
Gitmeye hazır mısın?
Hmm. Des années de recherches dans la forêt amazonienne.
Amazon Yağmur Ormanları yılın saha araştırması.
- Mm-hmm. - Hey. Tu veux aller sous couverture?
Gizli göreve gitmek ister misin?
- Ta main libre paume vers le haut. - Mm-hmm.
Avuç içleri serbest olsun.
- Hmm... 80 $ et quelques.
- 80 dolar filan.
Quoi?
Hmm. Ne?