Hockey traduction Turc

Je ne comprends rien au hockey.

Hokey pek çekmiyor.

Vous savez, comme le hotel-hockey.

Bilirsiniz, Otel Hokeyi gibi.

Maman, je pourrai faire une fête "hockey" pour mon anniversaire?

- Vay be! Anne. benim yaş günümde hokey partisi yapsak?

Au match de Hockey, ils nous ont montrés sur le tableau d'affichage, et Kelly Clarkson a chanté "joyeux anniversaire" à Daniel.

Hokey partisindeki resimlerimiz sayı panosunda gösterdiler. Kelly Clarkson, Daniel'a "iyi ki doğdun" söyledi.

C'était juste après qu'il se soit fait choper avec la femme de ce joueur de hockey.

Bu, sporcunun karısıyla basıldıktan hemen sonra.

Tu te prends pour un joueur de hockey?

Ne yani futbolcu musun sen?

On avait toujours les matchs nationaux de hockey sur gazon au printemps.

Her zaman ulusal hokey takımımızı sahaya çıkartmamız gerekiyordu.

- Alors, hockey sur gazon, hein?

- Hokey, ha?

Les orthos adorent la saison de hockey.

Ah. Ortopedistler hokey sezonunu sever. Her gün noel olması gibi.

Je suis sincèrement désolée, mais... votre carrière dans le hockey est terminée.

Üzgünüm. Gerçekten, ama... Hokey kariyerin sona erdi.

Mon dieu, Perry est sorti de la maison avec son maillot de hockey.

Tanrı aşkına, az kaldı Perry bu gece evden hokey formasıyla çıkıyordu.

Ni au hockey, apparemment.

Görünüşe göre hokeyi de bilmiyorsun.

- Hockey?

- Hokey oyuncusu muydu?

Mr. Eppes, je peux vous attirer dans une partie de air hockey?

Bay Eppes, hava hokeyine ne dersiniz?

Qu'est-ce que tu penses de la grève du hockey qu'on a eu ya pas longtemps?

Geçenlerde yapılan hokey turnuvası hakkında ne düşünüyorsun?

- Tu sais, la grèce du hockey.

- Hokey turnuvası işte.

" Oh la vache, qu'est-ce qu'on ferait sans hockey?

"Tanrım, hokey olmasa ne yaparız? !" diyorduk.

- Le hockey.

- Hokey.

A te voir, je ne t'aurais jamais pris pour un amateur de hockey.

Senin buz hokeyi taraftarı çıkacağın aklıma gelmezdi.

Que le hockey est un sport violent.

Buz hokeyinin vahşi bir spor olduğunu.

Comme vous le savez tous, un veilleur de nuit de la patinoire de hockey a disparu.

Bildiğiniz gibi buz hokeyi sahasının gece bekçisi kayıp.

Certainement pas de hockey.

Kesinlikle hokey de oynamadım.

Un stick de hockey.

Hokey sopası.

J'ai joué au hockey sur un terrain.

Ben sadece hokey oynadım

Alors... tu aimes le hockey?

Hokey sever misin?

Dans un conteneur en inox de 25 cm de diamètre qui ressemblait à un gros palet de hockey.

- Çapı 25 santimlik paslanmaz çelik bir tüp içerisinde. Büyük ebatlı hokey diski gibi göstererek.

Je m'appelle Kelsey et cet été je suis allé en colonie et j'ai joué au basketball, hockey sur gazon, bowling, à la boxe et au softball.

Benim adım Kelsey. Bu yaz kampa gittim. Basketbol, hokey bowling, beyzbol oynadım.

S'être levés à 5 h pour les cours de hockey.

Sabahın beşindeki hokey antrenmanına ne diyorsun? Fen projeleri.

Au brunch, tous ces pères racontaient quand ils les accompagnaient aux cours de hockey, aux leçons de violon, qui aidaient à la préparation des examens, et moi, j'étais comme un crétin acquiescant comme si moi aussi, j'avais fait tout ça.

Yemekte tüm diğer babalar çocuklarını hokey antrenmanına,.. ... keman derslerine götürdüklerini ve SAT'ye çalışmalarına yardım ettiklerini anlatıyordu. Ben de hıyar gibi oturdum.

Ensuite, elle n'aimait pas le hockey, et enfin, tu n'es pas obligé d'être superpapa.

İkincisi de hokeye ilgisi yoktu. Üçüncüsü de süper baba olmak için uğraşman gerekmiyor.

Il y a un match de hockey à la TV.

Televizyonda buz hokeyi var.

Ruth, qu'est-ce que tu as sur Traynor Styles et le hockey?

Ruth, elinde Traynor Styles ve buz hokeyi hakkında ne var?

- Vous êtes fan de hockey?

- Hokey hayranı mısınız?

Il a encore mis son hockey.

Hala hokey maçı açık.

Rien ne peut se mettre en travers d'un homme et son hockey.

Bir adam ve hokeyi arasına hiçbir şey giremez.

Il y a le football, le basket-ball, le hockey sur glace.

Futbol, basketbol, buz hokeyi.

Selon votre cursus, quand vous étiez en maternelle, vous jouiez dans l'équipe poussin de Hockey de Park County

Buradaki bilgilere göre, sen anaokulundayken, Park County küçükler Hokey takımında oynamışsın.

Et bien il se passe que l'équipe de hockey poussin a besoin d'un coach cette année.

Hokey takımının bu sene bir koça ihtiyacı var.

Et sa seule solution est de coacher... l'équipe poussin de hockey!

Ve tek seçeneği... küçükler hokey takımı çalıştırmak!

Je travaille sur la Ligue poussion de Hockey... Quoi?

Küçükler hokey liginde çalışıyorum. Ne?

... Tu as abandonné le hockey il y a longtemps.

Hokey oynamayı çok uzun zaman önce bırakmıştın.

Ton jeu de hockey chez les poussins!

Senin küçükler hokey maçın!

Pendant la pause de l'équipe de hockey des Colorado Avalanche?

Colorado Avalanche'ların maçının devre arasında?

Il reprend le hockey pour se prouver quelque chose.

Kendisine bir şey ispatlamak için hokeye geri dönüyor.

Bienvenue, chers parents, pour ce match qui opposera l'équipe de Hockey du Comté du Park à celle du Comté d'Adams.

Park County ve Adams County arasındaki küçükler hokey maçına hoş geldiniz.

Notre équipe de Hockey vient juste d'être invité à jouer contre le Comté de Denver pendant un match des Colorado Avalanche!

Hokey takımımız Colorado Avalanche maçı arasında Denver County'ye karşı oynamak için davet edildi!

Ma mère veut pas que Ike joue au hockey.

Annem İke'ın hokey oynamasını istemiyor.

Et veuillez maintenant applaudir haut et fort pour 3 minutes de match amical de nos chers petits joueurs de hockey.

Şimdi de, üç dakikalık gösteri maçı için sahaya gelecek olan, eyaletimizin küçükler ligi hokey oyuncularını alkışlayalım.

Stan Marsh entraine une Equipe de Hockey poussin.

Stan Marsh bir küçükler hokey takımının koçu.

L'équipe de hockey poussin du compté de Park.

Park County küçükler hokey takımı ile oynayacak.

- Au hockey.

- Sabahki hokey çalışmasından önce.