Translate.vc / Français → Turc / Holding
Holding traduction Turc
422 traduction parallèle
Elle synchronise aussi les horloges de ce bâtiment... avec celles des imprimeries annexes... de Kansas City et de San Francisco... et celles des 43 bureaux étrangers de l'organisation Janoth.
Ayrıca ikincil matbaalardaki saatlerle de senkronludur... Kansas City ve San Fransisko ile Janoth Holding'in 43 dış ülke büroları dâhil.
A holding no man in all Christendom wanted.
Dük tarafından bağışlanmış. Hıristiyanlık dünyasında kimsenin istemediği bir tımar.
Un ranch doit rester opérationnel. Ils vont décider quoi faire des autres.
onlar büyüyerek genişleyip holding olmaya karar vermişler.
Ça crée une nouvelle holding.
Bir şey yakalayacağız.
Elle a compris que c'était un faux Koestler. Et a découvert les joies de la noyade.
Koestler Holding tasfiye edilerek tarafsız bir şirkete taşınıyor.
Je déteste partir avant la fin du film.
Bunlar da yeni bir Holding kuruyorlar.
L'amour est digne des secrétaires, pas du PDG d'une multinationale.
Aşk, ofis çalışanlarının işidir. Bir holding başkanının değil.
Le holding a six succursales.
Şu an holdingin altı tane yan kuruluşu var.
Un consortium de banques et de compagnies d'assurances qui n'achètent pas la C.C.A. pour eux, mais pour le compte d'un tiers.
CCA'yı kendileri için değil, başkaları adına satın alan banka ve sigorta şirketlerinden oluşan bir holding.
Une holding vaste et œcuménique, dans laquelle tous les hommes travailleront pour servir un profit commun et pourront posséder une part des actions, tous les besoins seront comblés, toutes les angoisses seront apaisées, tous les ennuis seront oubliés.
Öylesine bir evrensel holding düşünün ki oradaki herkes ortak bir amaç uğruna çalışsın herkes eşit hisselere sahip olsun tüm ihtiyaçlar giderilsin bütün kaygılar yatıştırılsın bütün sıkıntılar neşeye dönüşsün.
Quels sont les rapports exacts qui vous lient au plus grand trust financier national?
Örneğin, İlk Amerikan Finans Holding'le aranızda... tam olarak ne tür bir ilişki var?
{ c : $ 88FF00 } { y : bi } l'm holding very tight
Sımsıkı tutunuyorum,
Regardez ça. Elle détient le Consortium Industriel Canadien... qui détient à son tour les Laveries Réunies, les Taxis du Midwest, les jouets "C'est Rigolo"...
Organizasyon, Kanada Holding Şirketler Ortaklığının sahibi ve bu ortaklık da Green Light Çamaşırhanesi, Midwest Taksi, Jolly Time Oyuncaklarının...
Ouvrez-y un compte pour créditer M. Gekko au nom de la Geneva Roth Holding.
Anlaşma gününde Bay Gekko için... Geneva Roth Holding Şti. adına bir hesap açacaksın.
- Notre Société holding.
- Biz bir holdingiz.
Il y a ici une société holding : la Transcorps.
Transcorp adında bir holding şirketi var burada.
Un conglomérat européen.
Avrupa tek bir holding olabilir.
M. Corleone projette l'expansion de cette compagnie immobilière en un conglomérat international...
Bay Corleone'nin, bu gayrimenkuller şirketini, uluslararası bir holding yapmak için iddialı bir programı var.
Big Brother et The Holding Company sponsorisent cet événement pour la clinique gratuite de Haight Community.
Big Brother ve Holding Company'yi alıyoruz. Haight Toplumu için faydalı bir adım.
Sous "AdA Holdings".
O.P.M. Holding adına olsun.
Et ce "AdA Holdings"?
O.P.M. Holding mi?
La cible, une fois de plus une usine Gothcorp... fut attaquée par un agresseur armé, selon les témoins, d'un "lance-givre".
Bir kez daha hedef bir Goth Holding binasıydı. Görgü tanıklarının bir dondurucu tabanca olarak nitelendirdiği bir silah taşıyan bir saldırgan tarafından saldırıya uğradı.
Le président de Gothcorp, Ferris Boyle, a déclaré :
Goth Holding'in başkanı Ferris Boyle ile konuşmuştuk. Kendisi şu yorumu yaptı :
Je ne vois pas ce que cet individu a contre nous. Nous avons toujours été "une société au service du peuple".
Bu kişinin Goth Holding'e karşı ne derdi var bilmiyorum, ancak biz kendimizi her zaman insanlarla arası iyi bir şirket olarak gördük.
Une touchante invitation du président de "la société au service du peuple".
"İnsanlarla Arası İyi" şirket Goth Holding'in başkanından yürekten bir açıklama.
J'ai consulté les fichiers de la police sur Gothcorp.
Goth Holding baskınları polis dosyalarına girdim.
La pièce qui manque n'est produite que par une seule usine Gothcorp.
Halen bir parçası eksik. Ve bir tek Goth Holding fabrikası onu üretiyor.
En parlant de hanter, qui est cette personne qui en veut à Gothcorp?
Terörden bahsetmişken... birinin Goth Holding'e sorun çıkardığı konusundaki söylenenler de neyin nesi.
Il n'y a qu'un seul homme qui puisse haïr Gothcorp à ce point, s'il était vivant.
Goth Holding'ten o kadar nefret edecek sadece bir kişi var. Tabii hayatta olsaydı.
Je tiens à dire que ces attaques injustifiées contre Gothcorp... n'ont en rien changé notre engagement communautaire.
Goth Holding'e karşı düzenlenen bu haksız saldırılar kendimizi topluma adamış olduğumuz görüşünü kesinlikle değiştirmedi.
Je dois aller consulter les dossiers confidentiels de Gothcorp.
Goth Holding'in gizli dosyalarına bakana kadar asıl sebebi bilemem.
Je vous parle de Gotham... où les cadres supérieurs sont tous devenus fous.
Holding yöneticilerinin tamamen çıldırdığı Gotham şehir merkezindeyim.
Berné par son faux sentiment de sécurité... Distrait par le maintien de sa position apparemment supérieure... En bref, le terrain plus élevé.
Lulled as he is by his own false feeling of security derived by his holding the seemingly superior topographical battlefield position in short, the higher ground.
Je voulais déstabiliser les grands groupes, semer les graines de la révolte en publiant les détails sordides de la corruption gouvernementale!
Dev holding şirketlerinin kuyusunu kazmak istiyordum. Devlet erkanının yolsuzluğunu detaylarıyla yayınlayarak isyan tohumları serpecektim.
Des hommes d'une multinationale aussi respectable que sinistre, qui a des appuis politiques.
- Çok saygın ama son derece şeytani bir uluslararası holding için çalışıyorlar. Siyasi bağlantıları var.
Je ne peux pas écrire pour un groupe financier.
Bir holding için yazamam ben. Beni koru.
Avant tout, Raymond Alden n'est pas un groupe, mais un milliardaire.
Raymond Alden bir holding değil, o bir milyarder.
- On fait durer le stationnaire.
- Holding gibi gidiyoruz.
- Tu fais durer le stationnaire?
- Holding gibi mi?
- Brigantine International.
- Brigantine Holding.
Mais ceux-là, Brigantine International, ils n'ont pas rapporté le délit, ni porté plainte.
Ama bak, şuradaki adamlar Brigantine Holding'inden. Listede adları var, ama ne şikayetçi olmuşlar ne de dava açmışlar.
C'est un holding pour des sociétés offshore en Europe et en Amérique du Sud.
Buradaki bilgilere göre Avrupa ve Güney Amerika'da banka hesapları olan firmalardan oluşan bir holding şirketi.
Et on peut savoir qui détient Brigantine International?
Brigantine Holding'in sahibinin kim olduğuna da bakabilir misin?
Dodge a piraté le système informatique de Brigantine International.
Ayrıca, Dodge daha önce de Brigantine Holding'inin bilgisayar sistemine sızmış.
Pour ce que je sais sur Dodge et Brigantine International.
Çünkü Dodge ve Brigantine Holding arasındaki ilişkiyi biliyorum.
On avait une taupe chez Brigantine.
Brigantine Holding'in içinde muhbirimiz var.
Un aller-retour pour Moscou, payé par Deverell.
Moskova'ya bir uçak bileti. Deverell Holding ödemiş.
Une société holding offshore.
Bir hissedar şirkete benziyor.
Hé! "Holding de Offshores des lles Caïmans"?
Cayman Adaları Holding Şirketi mi?
Dans ce cas, au lieu d'écrire son nom, Krusty a mis le tampon de sa Holding des lles Caïmans...
Gördüğün gibi, burada Krusty imza yerine Cayman Adası Holding Şirketi'nin pulunu yapıştırmış...
Un grand patrimoine :
Bu çok büyük bir holding.