Translate.vc / Français → Turc / Hoon
Hoon traduction Turc
208 traduction parallèle
C'est Kim Tae-hoon, un membre d'un important gang.
Kim Tae-hoon, büyük bir çete üyesi.
- Que fais-tu avec Kim Tae-hoon?
- Kim Tae-hoon ile ne yapıyorsun?
Je m'appelle Kim Tae-hoon.
Ben, Kim Tae-hoon.
Tu te souviens de Kim Tae-hoon, le gars que tu avais arrêté?
Senin tutukladığın adamı, Kim Tae-hoon'u hatırlıyor musun?
C'est lui qui est responsable de la position Kim Tae-hoon?
- Kim Tae-hoon'un yerinde sorumlu biri mi?
Se-hoon a quitté l'école sans aucune raison, et Hyun-joon, nous ne restons plus vraiment en contact.
Se-hoon sebepsiz bir şekilde okuldan ayrıldı... Hyun-joon... Biz artık görüşmüyoruz.
Avant que je vienne ici, je l'ai vu au studio Se-hoon.
Buraya gelmeden önce Se-hoon'un stüdyosunda onu gördüm.
Seh-hoon...
Seh-hoon...
Se-hoon est le réalisateur de ce film, mais il coupe toujours chacun de nos mouvements.
Um, Se-hoon bizim her hareketimizi çeken bir film yönetmeni gibidir
Ça doit être Se-hoon.
Se-hoon olmalı.
Où est Se-hoon?
Se-hoon nerede?
- Se-hoon, ou Sun-ae, je ne peux pas croire qu'ils aient fait ça!
- Se-hoon, veya Sun-ae,... Bunu yapabildiklerine inanamıyorum!
Se-hoon, cet enfoiré a tout enregistré.
Se-hoon, piçi herşeyi kaydetmiş.
Se-hoon?
Se-hoon?
Quand Se-hoon et Hyun-joon sont morts, il y avait toujours une femme.
Se-hoon ve Hyun-joon öldüğünde,... olay yerinde hep bir kadın vardı.
Elle a tué Se-hoon et Hyun-joon.
O Se-hoon ve Hyun-joon'u öldürdü.
D'abord Se-hoon, ensuite Hyun-joon, et maintenant c'est mon tour!
Önce Se-hoon, sonrada Hyun-joon, Şimdi sıra bende.
KIM Se-hoon, PARK Hyun-joon, JUNG Mi-ryoung.
KIM Se-hoon, PARK Hyun-joon, JUNG Mi-ryoung.
Quand Se-hoon est mort, il y avait un vieil homme témoin de la scène.
Se-hoon öldüğünde, .. Olaya tanıklık eden yaşlı bir adam vardı,
Est-ce la perte de Ji-Hoon?
Bunun sebebi Ji-hoon'u kaybetmem mi?
- Ji-Hoon, à propos de nos fiançailles...
- Ji-hoon, nişan meselesini diyecektim...
Oh, Chang-Hoon!
Hey, Chang-Hoon!
C'est Chang-Hoon
Arayan Chang-Hoon
Chang-Hoon est le seul qui a mal agi
Chang-Hoon sana yanlış yapan tek kişi.
Réalisé par Park Young-hoon
Directed by Park Young-hoon
Je suis la mère de Ji-hoon.
Ben Ji-hoon'un annesiyim.
Kim Ji-hoon?
Kim Ji-hoon!
Ji-hoon, c'est mon frère aîné. Je m'appelle Sae-hoon.
Ji-hoon beni ağabeyim, Ben Sae-hoon.
Ici Kim Ji-hoon.
Kim Ji-hoon konuşuyor.
Kim Ji-hoon.
Kim Ji-hoon,
Allo? Vous êtes sur le téléphone de Kim Ji-hoon.
Merhaba, Kim Ji-hoon'un telefonu.
Putain, qui tu es pour répondre avec son téléphone?
Sende kimsin Ji-hoon'un telefonunu cevaplıyorsun?
Qu'est-ce que tu fais avec Ji-hoon?
Niye onunla birliktesin?
Ji-hoon, mon coeur, tu es toujours sous la douche?
Ji-hoon tatlım, Hala duştamısın?
Qu'est-ce que tu faisais chez Ji-hoon?
Niye Ji-hoon'un evinden çıkıyorsun?
Et je sais que ça n'arrivera plus. Parce que si tu as le moindre flirt avec Ji-hoon, t'es morte!
Olamiyacağını biliyorum, ama eğer Ji-hoon la flört edersen ölürsün!
Hé! Kim Ji-hoon? Ça va?
Hey Kim Ji-hoon, nasıl gidiyor?
Ils disent que Kim Ji-hoon n'est pas mineur.
Kim Ji-hoon'un küçük olmadığını söylediler.
Kim Ji-hoon à l'appareil.
Kim Ji-hoon konuşuyor.
Un livre du niveau de Ji-hoon.
Ji-hoon'un seviyesine uygun birşey.
Ji-hoon!
Ji-hoon!
Hé, connards, Ji-hoon c'est que dalle sans son portefeuille!
Hey gerizekalılar, Ji-hoon para olmadan hiçbirşey.
Vous allez regretter d'avoir choisi le camp de Ji-hoon.
Sizi onun tarafında olduğunuza pişman edicem.
C'est lui, Kim Ji-hoon?
Bu Kim Ji-hoon değil mi?
Si, il y a Ji-hoon.
Ji-hoon var.
Il suffit! Mon Ji-hoon n'est pas ce genre de garçon.
Kes şunu. benim Ji-hoon um sandığın gibi birisi değil.
Si tu arrives à battre Ji-hoon, je te donne tout.
Eğer Ji-hoon'u döversen sana herşeyimi veririm.
C'est toi, Kim Ji-hoon?
Sen Kim Ji-hoon musun?
Kim Ji-hoon.
Kim Ji-hoon
Que fais-tu avec Kim Tae-hoon?
Kim Tae-hoon ile ne yapıyorsun?
Toi et Kim Tae-hoon étiez dans une bagarre de gang!
Sen ve Kim Tae-hoon bir çete kavgasındaydınız!