Translate.vc / Français → Turc / Houses
Houses traduction Turc
27 traduction parallèle
Rends-toi aux Washington Houses.
Karşınızdaki Washington Evlerine geçin.
En ce temps-là, la plus grande partie du monde ressemblait à la pochette de "Houses of The Holy".
Dünyanın kutsal evler kitabının kapağı gibi olduğu zaman.
Canales Community Houses.
Canales Halk Evleri.
... et le lendemain j'allais à une autre fete Facevo tour the houses of all.
Herkesin evi arasında gittim geldim.
Merci. Brothers and Sisters 301 "Glass Houses"
Teşekkür ederim.
Cyprus Houses, dans l'Est de New York.
Kıbrıs evleri, doğu New York.
Pink Houses de John Mellencamp.
John Mellencamp'den, "Pink Houses."
Nelson Ortiz, le... dealeur de drogues des Maisons Alexander.
Alexander Houses'ın oradan bir uyuşturucu satıcısı.
I don t care about scary woman And all her houses full of emptiness
İhtiyar umurumda değil ve onun ev dolusu boşluğu
Face B, piste 3, Houses of the Holy, par un petit groupe qu'on appelle
Houses of the Holy albümüyle bilinen ve kendilerine Led Zeppelin denilen...
Ce qui se passe aux Bitterman Houses a assez duré.
Bitterman Houses'da olanlar artık fazla uzadı.
Un officier du NYPD a été assassiné de sang froid aux Bitterman Houses.
Bir polis Bitterman Houses'da soğukkanlılıkla öldürüldü.
Mais comme l'a dit un habitant, "C'est trop peu, trop tard pour la communauté des Bitterman houses."
Ama bir mahallelinin de dediği gibi "Bitterman'daki insanlar için bu geç kalınan bir şey."
J'ai apporté aux inspecteurs un tuyau que j'avais obtenu pendant une patrouille aux Bitterman Houses.
Bitterman Houses'da devriye gezerken edindiğim bazı bilgileri dedektiflere götürdüm.
Elle vit unité 5-5F aux Bitterman Houses.
İskanı, 5-5F Bitterman Houses.
incluant la conspiration pour meurtre dans le cas de l'officier de police Cruz et du maire Carter Poole, détention de drogues avec intention de vente, corruption et racket et plusieurs autres graves accusations... ont fait une descente aux Bitterman Houses
Polis Memuru Vincent Cruz'un cinayeti Belediye Başkanı Poole'a karşı cinayet girişimi uyuşturucu bulundurmak ve satmak çete kurmak ve haraç almak ve başka ağır suçlamalarla... Bitterman'ı olduğu gibi taramıştır.
Ces arrestations ont été possibles grâce aux renseignements fournis par les habitants des Bitterman Houses qui ont pris ce risque sans en attendre de récompense autre que la collaboration de la police de New York pour restaurer la loi et l'ordre dans leur communauté.
Bu tutuklamalar Bitterman'da oturanların verdikleri bilgilere dayanarak yapılmıştır. Bunu kendilerini tehlikeye atarak, karşılığında ödül beklemeden sadece kendi mahallelerinde adalet düzeninin yeniden kurulmasında NYPD'den yardım sözü aldıkları için yaptılar.
Je voudrais noter que cette opération a été menée avec la participation et l'aide du maire Carter Poole, avec la ferme intention d'effectuer enquêtes et arrestations de façon à rétablir la confiance entre le NYPD et la communauté des Bitterman Houses... cette confiance qui avait disparu
Şunu da söylemek isterim ki bu operasyon, Başkan Poole'un tam desteği ve tasarımıyla NYPD ile Bitterman'da yaşayan halkın arasında güven kurulmasını sağlayacak şekilde düşünülmüştür.
[ Houses'"Big Light" est jouée ]
[ Houses'"Big Light" çalıyor ]
True Detective - 1x06 "Haunted Houses"
Çeviri : coolasfcuk Eothen Beorn. @ sencerv2 @ EothenBeorn
Ils vivent en fait dans des "gamer houses".
Gerçekten oyuncu evlerinde yaşıyorlar.
Finn bosse encore les tapis et le houses, mais jusqu'ici on n'a pas trouvé de sang.
Finn hala üzerinde çalışıyor halıları ve döşemeleri kontrol ediyor ama şimdiye dek kan izi bulamadık.
J'ai trouvé la quantité, c'est la dernière.
They took two houses before I found the last amount.
♪ Maybe we re just good men ♪ ♪ Peut être que nous sommes des gens biens ♪ ♪ With houses, kids and wives ♪ ♪ Avec un maison, une femme et des enfants ♪
Belki de evleri, çocukları, eşleri olan iyi insanlarızdır.
Réunion publique à 19 h, Frank. Le projet Bitterman Houses.
Akşam yedide toplantı var.
Habitant les Bitterman Houses.
Kendisi Bitterman Houses sakinlerinden.