Translate.vc / Français → Turc / Huntington
Huntington traduction Turc
291 traduction parallèle
Si vous tenez à le savoir, il est à l'hôpital Huntington.
Madem bilmek istiyorsunuz... O, 180. sokaktaki Huntington Memorial Hastanesi'nde.
Le prochain rayon thermique les liquidera.
Huntington Sahili'nde bir silindir görülmüş.
"Cylindre signalé à Huntington Beach." À la marine de jouer.
Bu Donanmanın işi.
C'est la maladie de Huttington.
Hastalığın adı Huntington's. Çok nadir görülen bir hastalık.
Numéro 7, le 5 octobre. Liza Gordon, 215 Huntington Avenue.
Yedi numara, 5 Ekim Liza Gordon, 215 Huntington Bulvarı, Boston.
C'est près de chez Liza Gordon.
Yani Huntington'a 15 blok uzaklıkta. Kadın takriben 14 : 30 gibi ölmüş.
Je vais inviter le révérend à passer une nuit avec moi, j'aime tant l'Eglise.
Geceyi benimle geçirsin diye Rahip Huntington'ı çağıracağım. Yapacağım, kiliseyi işte bu denli seviyorum.
OFFRANT SA MUSIQUE À TOUS CEUX QU'IL RENCONTRAIT. IL FÛT HOSPITALISÉ EN 1954, VICTIME DE LA MALADIE D'HUNTINGTON, UNE MALADIE GÉNÉTIQUE.
Genetik bir hastalık olan Huntington hastalığına yakalanmıştı.
Qu'est-ce-que j'avais dit, Huntington?
Ben sana ne dedim, Huntington?
Huntington, des Japs a dix heures!
Huntington, Düşman uçağı, saat 10'da!
Huntington!
Huntington!
Huntington, tu es en vie?
Huntington! Yaşıyor musun?
Si je tarde plus d'une heure, installe-toi au Huntington. Tu as la voiture.
Eğer bir saat içinde geri dönmezsem, otele kayıt yaptır.
Pas d'Amy Robbins au Huntington et pas de réservation à ce nom.
Üzgünüm, otelimizde Amy Robbins adına bir kayır yok.
On a trouvé un truc près de Huntington Field.
Huntington Field yakınlarında küçük, güzel bir yer bulduk.
Summerland, Huntington Beach, Bolsa Chica. C'est là qu'est le pétrole.
Summerland, Huntington Beach, Bolsa Chica - petrol oralarda.
La fille de Carol n'est pas admise à Huntington.
Frances, Carol'ın kızının Huntington'a kabul edilmediğini söyledi.
Bienvenus au théatre de Huntingdon pour la seconde partie du cours de "Rendez-vous" pour l'homme.
İyi akşamlar. Boston Üniversitesi Huntington Tiyatrosu'na hoşgeldiniz. Kursumuzun ikinci bölümü :
Et son adversaire : De Huntington Beach, Californie... un colosse de 150 kg, habitué des combats de rue... Tank Abbott!
Ve onun rakibi, Huntington Beach, Californiayadan 300-Pound ağırlığındaki sokak-dövüşçüsü Tank Abbott!
Allez, Huntington!
Yaşasın Huntington!
Huntington Hills High, aux chiottes!
Huntington Hills Lisesi, cehenneme!
Puis, je suis allée à Huntington et Mike Dexter a voulu sortir avec moi.
Sonra Huntington'a geldim ve Mike Dexter benimle çıkmak istedi.
On parle encore de toi à Huntington.
Huntington'daki kızlar hala senden bahsederler.
J'arrive de Californie.
HUNTiNGTON BEACHDEN BURAYA YENi TAYiN EDiLDiM.
- La maladie de Huntington?
- Huntington hastalığı mı?
Les accès de rage sont des symptômes.
İstem dışı öfke, Huntington'ın belirtilerinden biridir.
La mère de Jamie est Lois Huntington et dirige la fondation Avery Huntington.
Jamie McKenna'nın annesi, Lois Huntington. Avery Huntington Vakfı'nın başkanı.
Vous 2, allez aux services sociaux voir s'il y a des antécédents. Les Huntington ont beaucoup d'amis.
Siz de Çocuk Hizmetleri Teşkilatı'na gidip, sabıkalılar içinde yöntemi bizimkine uyan var mı bakın.
Tâchons d'avancer avant que ces amis ne m'appellent à tout va.
Huntington'ların parası epeyce dost satın almıştır. O dostlar beni aramaya başlamadan harekete geçelim.
Mme Huntington a utilisé ses relations pour accélérer la procédure.
Bunun gerçekleşmesini isteyen Bayan Huntington'dı zaten. Evrakların çabucak hazırlanması için bağlantılarını kullandı.
- Vous connaissez Lois Huntington?
- Lois Huntington'ı tanır mısınız? - Evet.
- Huntington, en Virginie.
- Huntington, Batı Virginia.
- Huntington?
- Huntington mı?
- Huntington.
- Huntington'ı.
Je serai bientôt la future Mme Warner Huntington III.
Bir kaç saat içinde müstakbel Bayan Warner Huntington lll olacağım.
"Putnam Bowes Huntington, en troisième année de droit à Yale, et sa fiancée Layne Walker Vanderbilt, en première année de droit à Yale."
"Yale Hukuk Fakültesi 3. sınıf öğrencisi Putnam Bowes Huntington lll ve nişanlısı Layne Walker Vanderbilt, Yale Hukuk Fakültesi birinci sınıf öğrencisi"
Warner Huntington est arrivé?
Warner Huntington lll giriş yaptı mı?
La remarque de M. Huntington est pertinente, mais est-ce que le prévenu a noté toutes les fois où il a émis du sperme?
Bay Huntington çok iyi bir noktaya değinmiş olsa da ben davalının hayatı boyunca yaptığı her sperm çıkışını kaydedip kaydetmediğini merak etmiştim.
J'ai réservé une table au Huntington.
Huntington'da bir rezervasyon yaptım.
La chorée de Huntington est imprévisible, mais ce n'est pas grave.
Haughtington önceden belirlenemiyor, ama endişelenecek bir durum yok.
Appelée "Syndrome d'Huntington".
"Haughtington Sendromu" deniyor.
J'ai été le tout premier pom-pom boy au lycée Huntington!
Huntington okulunun ilk ve tek erkek amigosuydum!
L'Huntington frappe entre 30 et 40 ans.
Huntington hastalığı. 30 ve 40'lı yaşlarda başlar.
Sa tension est dans le sac!
Huntington yüzünden mi?
Abby, il me faut encore du sang pour mon Huntington.
Huntington'ı olan hastanın kan gazını yeniden alman gerekiyor Abby. - Grev yapıyoruz.
Le médecin-traitant du Huntington.
Huntington hastalığı olanın doktoru.
Il faisait un peu de sous-traitance pour un entrepreneur d'Huntington qui dit qu'il a pris du retard, manqué des rendez-vous.
Evet. Huntington'da bir inşaatta taşeronluk yapıyormuş. İşleri zamanında yapmadığını, randevuları kaçırdığını söylüyorlar.
Etat épileptique, d'aprés le test huntington.
Liz Hinton'a göre, durum sara nöbeti gibi gözüküyor.
Le Huntington.
Huntington.
- stade terminal d'un Huntington.
Huntington'ın son safhasında.
Ce n'est pas le Huntington?
Hayır.