Translate.vc / Français → Turc / Hy
Hy traduction Turc
48 traduction parallèle
Non. Pas de docteur.
Hyır, doktor olmaz.
Très loin, au milieu de l'Océan Occidental Existe une terre appelée Hy-Brasil.
Uzaklarda, Batı Okyanusu'nun ortalarında bir ülke var, insanlar ona Hy-Brasil diyor.
Peut-être que nous n'atteindrons pas Hy-Brasil!
Belki Hy-Brasil'e ulaşamayacağız!
Parce que tout le monde est ami au Hy-Brasil.
Şey, burada, Hy-Brasil'de herkes dosttur.
C'est le Hy-Brasil?
Hy-Brasil mi? Burası Hy-Brasil mi?
Eh Bien, la bénédiction merveilleuse sous laquelle nous vivons ici au Hy-Brasil!
Burada, Hy-Brasil'de, altında yaşadığımız büyük kutsama!
Les Dieux ont décrété que si le sang coulerait par l'épée sur ces terres, tout le Hy-Brasil sombrera dans les eaux profondes et sera englouti par les vagues.
Tanrılar buyurdular ki bu sahillere kılıçla insan kanı akıtılırsa Hy-Brasil'in tamamı dalgalar altına gömülecek.
Est-il ici, au Hy-Brasil?
O burada, Hy-Brasil'de mi?
La menace de Destruction Totale a permis de maintenir la paix au Hy-Brasil pendant des milliers d'années.
Toptan yok olma tehdidi burada Hy-Brasil'de bin yıldır barışı sağladı.
Alors quoiqu'il arrive vous pouvez être rassurés, Hy-Brasil ne sombre pas.
Her ne oluyorsa, emin olabilirsiniz ki Hy-Brasil batmıyor.
Hy-Brasil coule.
Hy-Brasil batıyor.
Hy-Brasil est en train de couler!
Bırak onları. Batıyor! Hy-Brasil batıyor!
Il a coulé le Hy-Brasil! - Elle le savait!
Hy-Brasil'in batmasına sebep oldu!
Non, je ne peux pas. Faites-le.
Oh, hyır. hayır, yapamam. sen yap.
Non, impossible.
Oh, hyır, bir problem var.
- Non, ça se voit à peine.
- Hyır, hiç belli olmuyor.
Hymen, le dieu du mariage.
- Hy ne? Hymen. Evlilik tanrısının.
- Hy... hy... hyper rage.
- Aşırı öfke.
Elle a l'air bien. Elle est proche du BPD.
Çok iyi görünüyor o'BPD'HY'ye çok yakın
Tu connais Hy Gordon?
Hy Gordon'ı tanır mısın?
Je me permet de me présenter...
Kendimi tanıştırmak istiyorum. Hy Gordon.
Hy Gordon. Je sais qui tu es.
Kim olduğunu biliyorum.
J'ai rien contre Hy Gordon, mais il est blanc.
Benim Hy Gordon'uma laf yok ama adam beyaz.
J'aimerais aussi remercier Hy Gordon et Sin La Salle.
Hy Gordon ve Sin LaSalle'e de.
"Un autotransformateur, 6 litres de... méthyl... méthylamine liqui... liquide, deux fours à tube de 35 MM..."
"bir adet autotransformer, 6 litre bir adet... hy... hydrous methyl... methylamine, iki adet 35 m ve m tüp ocağı..."
Non, Hy Clark a joué dans ce morceau, uniquement.
Hayır, o şarkıda Hy Clark çalmıştı.
Hy Clark?
Sadece o şarkıda.
Hy-Hy-Hyung a embrassé Oh Ha Ni?
Abim Oh Ha Ni'yi öptü.
Et toi, Bian Xi, responsable du massacre de Bingzhou?
Vekil Hy kim, Binh Chau'daki binlerce sivili kim katletti?
Hy!
Geh!
hy est en difficulté.
hy yakalanacak.
Et le GG est annoncé par hy.
Ve ilk GG hy'den geliyor.
Quand j'étais jeune, j'étais comme lui, je passais beaucoup de temps à m'amuser.
Gençliğimde ben de aynı Han Yong ( hy ) gibiydim. Her zaman oyuna çok zaman harcardım.
Pour hy, c'est le meilleur choix possible.
hy için bence iyi bir seçimdi, harika bir seçim.
hy est mort!
hy öldü!
Non, toi recule.
Hyır sen geri çekil.
Non, cette tortue était la fille maudite de l'empereur.
Hyır. Bu kurbağa, İmparatorun lanetlenmiş kızıdır.
Attends!
Hyır! Hayır!
Hy Epstein veut commencer le traitement tout de suite et il mène une étude au New York Hospital.
Hy Epstein üzerinde çalıştığı bir tedaviyle New York Hastanesi'nde hemen tedaviye başlamak istiyor.
- Une fois affilié avec le parti nazi...
- Daha önce Nazi Partisi'ne bulaşan Hy- -
Hy ah!
Hyah!
Le sommelier au Hy's a associé une merveilleuse entrecôte marinée à un audacieux Scarecrow pour moi.
Burada, Hy'in yerinde bir garson kemiksiz, terbiye edilmiş bir pirzolayla birlikte harika bir şarap ikram etti.
- Non!
- Hyır!
- Non pas du tout.
- Hyır, onu demek istemedim.
Maar dit is nie wat hy gesê het nie.
Ama öyle dememişti.
Non monsieur.
Hyır efendim.
Hy, dans le bureau.
Hy, ofise gel.
Oui.
- Hy Clark mı?