Translate.vc / Français → Turc / Ignorant
Ignorant traduction Turc
746 traduction parallèle
Vous pensez qu'on peut se débarrasser des gangsters en les ignorant, en ne les mettant pas à la une?
Bu gangsterden onu görmezden gelerek kurtulabiliriz mi demek istiyorsunuz? Onu manşetlerden uzak tutarak mı?
L'Etat-Major, médiocre et ignorant, se lança dans une guerre hasardeuse dans la panique et la confusion de moutons conduits à l'abattoir.
Genelkurmay vasattı ve cahil inançların peşinden gitti kararsızlık içerisinde savaş macerasının peşinden koşturma koyun sürüsünün mezbahaya koşuşturmasından farksızdı. "
Pauvre et ignorant Scrooge.
Zavallı cahil Scrooge.
Ignorant que les marais étaient ici, j'ai trébuché et chuté.
Orada bataklıklar olduğunu bilmiyordum. Tökezledim ve düştüm.
Ayez pitié d'un pauvre homme ignorant!
Zavallı cahil bir adam için merhametli olun!
Mon patron ne parle pas anglais et n'écrit pas, c'est un ignorant.
Patronum Pazar İngilizce konuşamaz yazması da yoktur, cahilin tekidir.
Mais je suis resté bien ignorant.
Buna rağmen cahil kalmaktan korkmuşumdur.
Pourquoi vous risquer à sortir en ignorant qui est là?
Dışarıda kimin olduğunu bilmeden kapını açmakla dikkatsizlik yapmıyor musun?
"Alphabétisés", ignorant!
- "Okuryazar" denir, cahil!
Sans lui, je serais encore un sauvage ignorant et superstitieux en pagne.
Eğer onlar olmasaydı, ben belki hâlâ bir peştemal içinde, yabani, batıl inançlı, cahil biri olarak etrafta koşturacaktım.
Ta lettre m'a transportée au-delà du présent ignorant et je ne sens plus que l'avenir en cet instant.
Yaşadığım günün kör gözünü açtı bana yazdığın mektubun. Yarınları yaşıyorum şu anda.
Et qu'ignorant, à l'époque, la nature indulgente de Lady D'Ascoyne vous avez pensé qu'un scandale empêcherait ce mariage avantageux avec une femme riche et belle.
O esnada, müstakbel eşinizin bağışlayıcı tabiatını bilmediğinizden dolayı bir boşanma davasına adınız karışırsa bunun varlıklı ve güzel bir kadınla yaşayacağınız birlikteliğe sekte vuracağını düşündünüz. Hayır.
Tout cet endroit semblait frappé de paralysie rampante, ignorant le reste du monde et tombant tout doucement en ruines.
Gerçi, her yer ürkütücü bir şekilde felç olmuş gibiydi, dünyanın geri kalanından kopmuş, ağır çekimde dağılıyordu.
Ignorant ce qui les attend, les enfants continuent de grandir avec leurs joies et leurs chagrins d'enfants.
Geleceğin ne getireceğini bilmeden çocuklar kendi eğlence ve dertlerine dalmışlardı.
Parce qu'il a détruit une batterie de DCA en ignorant les ordres?
Yani emir dinlemeden içeri girdi, uçaksavarlarla biraz dalaştı.
- Ne faites pas l'ignorant.
- Oh, bilmiyormuş gibi davranma.
Ignorant tout de ses faits et gestes.
Nerede olduğunu, ne yaptığını bilmiyorum.
- Ça ne vous rendra pas moins ignorant.
- Beni dövmek zavalılığını örtmeyecektir, dostum.
Vous êtes un ignorant arrogant et ambitieux qui emprisonne 62 hommes!
Cahil, küstah ve kibirlisin! 62 adamı hapis tutuyorsun.
Plein de gens vivent et meurent en ignorant à quel point ils sont des hommes.
Bir çok insan ne kadar erkek oldugunu asla ögrenemeden ölüp gidiyor.
Je ne t'ai pas parlé, ignorant ton nouveau nom.
Bu gün seninle konuşamadım bay Robie. Yeni adını bilmiyordum.
Vous avez peur d'un sauvage ignorant?
Cahil bir yabaniden mi kokuyorsun?
A Medford, ce sauvage ignorant a laissé un gout amer au colonel.
Albay bu cahil yabaninin tadina, Medford'da bakmiºti yanilmiyorsam.
Était-elle une de ces infirmes ignorant la pitié dont vous parliez?
Sizce o da acıma duygusundan yoksun zavallı, zarar görmüş çocuklardan biri olabilir mi?
Ne possédant pas cet esprit, être son frère m "a réjoui... et m" a poussé à l "inspirer vers la grandeur qu" il possédait en l " ignorant.
Benim için en önemli olan şey, onunla olan kardeşliğimiz. Ama daha sonra, senin, onun için olan önemini anladım.
Vous agissiez peut-être sur l'ordre de vos chefs... en ignorant que la guerre était terminée... depuis la veille à midi.
Size böyle emredilmiş olabilir ama o anda savaş bitmişti... Hem de önceki gün öğle saatinden beri.
- Seul un ignorant peut croire ca.
- Sadece cahil biri buna inanır.
Non, c'est pas vrai. Je suis si bête, que je ne suis même pas ignorant.
Hayır, aptalın tekiyim, cahilden de öteyim.
Je vais te dire, Dennis, tu n'es qu'un connard ignorant, un petit con ignorant.
Beni dinle Dennis. Cahil bir sersemden başka bir şey değilsin. Küçük cahil bir sersem.
C'est un opéra, ignorant.
Bu bir opera, seni cahil.
Et je suis ignorant.
Ama ne biliyorum?
Que je ne suis pas l'ignorant fanatique que je laisse paraitre
ben cahil bir deli değilim.
Ta gueule, ignorant.
Kafa mı buluyorsun?
Bien qu'ignorant, il savait tout de même distinguer les jours de semaine des dimanches.
Basit bir adamdı gerçi fakat hafta içi olduğunu, Pazar günü olmadığını bilmeyecek kadar da basit biri değildi.
Pardonnez un pauvre mendiant ignorant, señor, mais ce n'est pas dimanche.
Bu zavallı, cahil dilenciyi bağışlayın, bayım. Fakat bu gün Pazar günü değil.
Comme il est facile d'évoquer "l'atavisme" allemand à propos de l'ascension de Hitler, tout en ignorant "l'atavisme" qui a conduit l'URSS à s'allier avec lui, Churchill à le louer, et l'industrie américaine à profiter de son réarmement!
Hitler'in yönetime gelmesine izin veren Alman karakterinin temel kusurundan bahsetmek..... ama aynı zamanda Ruslar'ın onunla antlaşma imzalamasını....... Winston Chuchill'in onu övmesini ve Amerikan sanayicilerin onu desteklemelerini gözardı etmek son derece kolaydır!
C'est bête de vivre sous le même toit, en ignorant tout l'un de l'autre.
Aynı çatı altında yaşıyoruz ama birbirimiz hakkında bir şey bilmeden, yaşayıp gitmek çok saçma!
Pour lui tu es ignorant et stupide. Ah oui?
Senin sadece vurdumduymaz ve aptal olduğunu düşünüyor!
Résultat... je meurs arrogant et ignorant.
Sonuçta bir kibir ve cehalet abidesi olarak ölüyorum.
Ce lieutenant ignorant et outrecuidant... ne peut pas se moquer impunément de son commandant.
Kibirli, küstah bir teğmenin komutanına kafa tutup, bundan sıyrılmasına göz yumamam.
Tu es un ignorant.
Cahilin tekisin.
Il est ignorant, c'est tout.
Sadece kaba biri.
Il n'a pas l'air si ignorant que ça en la matière.
Buna rağmen, kızlar hakkında çok şey biliyor.
Je ne suis pas un romantique ignorant l'âge moderne.
Askerî gücü göz ardı edecek bir hayalperest değilim.
Vous pouvez rendre savant un garçon ignorant. Vous en tirez bénéfice.
Ve tabiki, siz boş bir çocuğu eğitip, bir bakıma, kar edebilirsiniz.
A tribord toute... ignorant, abruti!
Dur! Sancak dedim, seni kafasız, sersem herif!
Ce crapaud ignorant?
O dalkavuk kara cahile mi?
- Tu es moins ignorant que moi.
- Benim kadar cahil değilsin.
Cependant, le barbier juif, amnésique, reste hospitalisé pendant des années, ignorant des changements survenus en Tomainie.
Tomanya'yı etkileyen değişiklik kendini göstermişdi.
Je suis un ignorant.
Ben cahilim.
Lis un peu le journal, ignorant!
- Arada bir gazete okuyor musun?