Translate.vc / Français → Turc / Imagination
Imagination traduction Turc
3,466 traduction parallèle
Henry a commencé à sortir des confins de son imagination.
Sanırım Henry, kafasında büyük şehrin kargaşasından kurtulmaya çalışıyor.
Désolé, aucune imagination.
- Affedersin. Hayal gücüm kuvvetli değil.
- C'est complètement dingue. C'est peut-être le fruit de mon imagination, Bent. Mais je crois que tu devrais l'appeler.
Belki biraz abarttım Bent ama onu aramalısınız bence.
Ou un bon délire psychopathologique de ton imagination.
Belki de hayal gücünün uydurduğu psikolojik bir sürü saçmalıktır.
Utilise ton imagination. Surprends-le.
Demek istediğim hayal gücünü kullan ve şaşırt onu.
Elle a de l'imagination.
Kızınızın yüksek bir hayal gücü var.
Quelle imagination.
Yaratıcılık dolu.
C'est mon imagination ou est-ce qu'on commence à faire du bon boulot?
Ben mi hayal görüyorum yoksa, hakikaten bu işin üstesinden geliyor muyuz?
Tu as vraiment une imagination vive!
Gerçekten çok fazla hayal kuruyorsun!
De l'imagination.
Hayal gücü.
De l'imagination, Docteur.
Hayal gücü doktor.
Pour en arriver à baisser les bras... il ne peut s'agir... que d'un manque total d'imagination.
Şimdi emeklerimizi yok sayıp gitmek... en basit haliyle... hayal gücümüzün iflası demektir..... en kötü haliyle ise nerede ise bir suç
Je ne resterai pas planté là à nous regarder faire du sur-place parce que nous n'avons ni volonté, ni imagination.
Ve ben burada oturup aylak aylak.. .. durgun bir geleceğe mahkum olmayı beklemeyeceğim .. çünkü heves ve hayal gücünden yoksun kaldık.
Il leur aurait fallu savoir qu'elle était une sphère ce qui était au-delà de leur imagination.
İlk olarak küre olduğunu bilmeleri gerekirdi ki bu hayalin de ötesinde. - O halde kim?
[Votre imagination sera absorbée par le jeu.]
Hayal gücünüz bir oyuna dönüşecek.
Votre imagination sera absorbée par le jeu.
"Hayal gücünüz bir oyuna dönüşecek".
nous avons réussi à capturer tous les les éléments de l'imagination et du plaisir.... nous allons les utiliser pour créer un jeu amusant et unique.... il sera impossible de le comparer avec d'autres jeux.
Oyuna bir sürü eğlenceli özellik ekledik. En iyi kalite görüntüyle trende uygun şık bir oyun yaptık. Oyuncuların çeşitli temaları seçerek istedikleri aşamalarda ve şekillerde oynayabileceği bir aksiyon oyunu.
Vous venez d'expérimenter les points les plus éloignés de l'imagination que vous pouvez atteindre.
Sizler hayal gücü diyarında yaşayan insanlarsınız.
Ah dépêche-toi! La société MOR a lancé un digi-game.... le jeu affichera une force explosive dépassant votre imagination.
Hadi! Bu ay piyasaya süreceğimiz oyunumuz oldukça gerçekçi görsel efektler içeren bir MMORPG'dir. Herkesin oyun oynama alışkanlıklarını değiştirecek ve var olan pazara derin darbe vuracak gerçek zamanlı bir oyun çıkartıyoruz.
Je peux lire dans ton imagination.
Oğlum, akıl gözünle görebiliyorum.
Avec mon imagination.
Yani akıl gözümle.
Mon père dit que j'ai une imagination fertile qui est bien utile parfois.
Babam hayal gücümün fazla çalıştığını söylüyor ki bu bazen işe yarıyor.
Il m'a porté sur son dos mille fois, et maintenant, quelle horreur il cause à mon imagination!
Binlerce kere beni sırtında taşımıştı ama şimdi, iğrenç geliyor.
Il a une grande imagination.
- Hayal gücü çok kuvvetli.
Le condor de Californie a toujours captivé les gens.
The California Condor has always captured the imagination.
Oui, mais mon imagination reste intacte.
Doğru. Ama hala hayal gücüm var.
C'est peut-être juste mon imagination, je ne sais pas.
Belki de hayal gücümdendir, bilemiyorum.
Seule limite : ton imagination.
Yüzüğün kabiliyetleri senin hayal gücünle sınırlıdır.
Décidément, quelle imagination...
Gerçekten büyük bir hayal gücün var.
Des périls au-delà des limites de votre imagination.
Hayal bile edemeyeceğin türden.
Dites-moi ce qui vous fait flancher, ou laissez votre imagination l'emporter.
Yüreğini titreten şey neyse açık konuş yoksa sus ve batıl inançlarını kendine sakla.
ma fille est journaliste, elle a beaucoup d'imagination.
Yalnız yaşayan, aktif bir gazetecini hayal gücüne sahip küçük Fiona...
C'est votre imagination de gamins.
Sizin çocuksu ve renkli hayal gücünüzdür o.
"Moi, Willy Williams, laisse tout à mon imagination."
Ben, Willy Williams, her şeyimi hayal gücüme bırakıyorum...
L'imagination, 2e signe de folie.
Hayal gücü deliliğin ikinci işaretidir.
Dépourvu d'intelligence et d'imagination.
Akıldan ve hayal gücünden yoksundu.
Je t'ai choisi pour ta gentillesse et ton imagination débordante.
Seni neden seçtim, biliyor musun Craig? Çünkü naziksin ve harika bir hayal gücün var.
Et que fais-tu... de ton imagination?
Hem... Hayal gücüne ne oldu?
Je n'ai pas d'imagination.
Benim hayal gücüm falan yok.
Jean-Christophe a une imagination débordante, sans parler de son incroyable capacité à collectionner les choses.
Christopher Robin'in çok zengin bir hayal gücü var. Bir şeyler toplama konusundaki tuhaf kabiliyeti de cabası.
Je commence à croire que Stuart n'existe que dans ton imagination.
Stuart' ın hayal gücü ürünü olduğunu düşünmeye başladım.
Et s'il est vrai que les dieux du hockey existent, qu'ils ne sont pas que le fruit de mon imagination vieillissante, nous aurons enfin droit à cet affrontement attendu depuis si longtemps entre Ross Rhea et Doug Glatt.
Hokey tanrıları gerçekten varsa ve yaşlanan hayal gücümün ürünü değillerse uzun süredir beklenen Rhea-Glatt kapışmasına nihayet şahit olacağız.
- Leur imagination...
- Hayal ediyorlar canım.
Si tu gagnes, regarde-moi, des richesses qui dépassent toute ton imagination seront à nous.
Kazanırsan... Bana bak. Hayal edemeyeceğin kadar zenginlik bizim olur.
Des gens effrayés ont sans doute vu des branches d'arbres cassées et d'autres formes suggestives dans l'eau, et dans la tension nerveuse du moment ils ont laissé leur imagination prendre le dessus.
Korkmuş insanlar hiç kuşkusuz kırık dal parçaları veya su altında belirsiz şekiller görüp o anın heyecanı altında hayal güçlerine ve eski batı inanışlara yenik düşmüşler.
Il manque d'imagination et son esprit est faible.
Hayal gücü yok ve iradesi zayıf.
- Aucune imagination.
- Biraz boş oldu sanki.
Mais je sais que c'est mon imagination.
Hayal gücüm olduğunu biliyorum.
Utilisez votre imagination et travaillez main dans la main et non l'un contre l'autre.
Şimdi hayal gücünüzü kullanın ve birlikte çalışın. Birbirinize karşı değil.
J'ai essayé bite me convaincre que mon imagination me jouait bite s tours.
Bunun beni yenmeye çalışan hayal gücüm olduğuna kendimi ikna etmeye çalıştım.
Ce n'est pas mon imagination.
Yani düşünemiyorum bile.