English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Français → Turc / Importe

Importe traduction Turc

62,722 traduction parallèle
Peu importe que ce soit du lait conventionnel ou bio. Du lait sans hormones, c'est un oxymore.
Market sütü ya da organik süt fark etmez hormonsuz süt diye bir şey yoktur.
L'industrie pharmaceutique dépense plus en lobby que n'importe quelle autre industrie.
Eczacılık endüstrisi lobiciliğe diğer bütün endüstrilerden fazla para harcıyor.
Qu'importe ce que j'ai dit.
Ne söylediğimin bir önemi yok Howard.
Kaniel ou Michael ou peu importe a pris un vol pour le Yémen.
Kaniel ya da Michael ya da her kimse, Yemen'e giden bir uçağa biniyor.
Peu importe comment vous l'appelez, Michael est un meurtrier, Sara.
Adına her ne dersen de, Michael bir katil, Sara.
Et peu importe que tu aies été Ramon Cadena pendant l'évasion en Colombie, ou Asaf...
Ve Kolombiya kaçışını yaptığımızda senin Ramon Cadena olman önemli değildi, ya da Asaf...
Peu importe. Celui d'Égypte.
Mısır'daki işte.
N'importe quoi.
- Kafayı mı yedin sen? Adamlar geliyor.
Et peu importe ce que je crois.
Benim ne düşündüğüm kimin umurunda ki?
Peu importe l'activité.
Hiç fark etmezdi.
Pas n'importe quelles cendres.
Öylesine kül değil, dostum.
Peu importe, je t'adore.
- Neyse. Yine de seviyorum seni.
N'importe qui ayant eu accès aux preuves.
- Delil zincirindeki herhangi bir yerde.
Pas n'importe lesquels. Des mouettes.
- Sadece kuş değil, martılar.
Pourquoi reviendrait-il ici... aux États-Unis, alors qu'il est plus recherché ici que n'importe où dans le monde?
Neden dönsün buraya, ABD'ye dünyada en çok arandığı yere?
- Peu importe.
- Tamam, fark etmez.
Peu importe à qui il en parle.
Ne söylediğinin veya kime söylediğinin bir önemi yok.
Ce n'est pas une mort honorable, peu importe ce qu'ils te disent.
Sana ne söylemiş olurlarsa olsunlar bu şerefli bir ölüm değil.
Peu importe ce que c'est, ça va aller.
O sır her neyse bizim için sorun olmaz.
- On est dispos n'importe quand.
Bizim için hiç fark etmez.
Elle dit n'importe quoi.
Her şeyi söyler.
Les gens racontent n'importe quoi.
Burada boktan insanlar var.
Peu importe.
Ama her neyse.
Je t'ai rendu plus fort, plus rapide, plus mortel que n'importe quel autre Shadowhunter.
Seni her bir Gölge Avcısı'na kıyasla daha güçlü, hızlı ve ölümcül yaptım.
Peu importe qui touche l'Épée, elle ne s'activera pas.
Kim dokunursa dokunsun, bu sayede Kılıç aktive olmaz.
Peu importe ce qui m'arrive, Clary.
Bana ne olacağı umurumda değil Clary.
Les membres du Cercle peuvent être n'importe où.
Çember üyeleri her yerde olabilirler.
On peut parler de n'importe quoi d'autre?
Başka bir konuya geçsek mi?
Il aurait pu atterrir n'importe où et n'importe quand.
Etmemekte de haklısın. Herhangi bir yere veya zaman düşebilirdi.
Je ferai n'importe quoi.
Ne istersen yaparım.
Peu importe.
- Neyse ne.
Peu importe à quel point leur profil est incroyable, personne ne sera jamais assez bon pour toi.
Ne kadar muhteşem olsalar da kimsenin senin için yeterli olmayacağı.
- Peu importe parce que je m'amuse.
- Fark etmez çünkü eğleniyorum.
Peu importe ce que tu fais, cela n'arrivera jamais.
Ne yaparsan yap öyle bir şey olmayacak.
Peu importe ce que c'est, ce n'est pas une erreur du pilote.
Bu her neyse pilot hatası değil.
- Peu importe.
- Fark etmez.
Je dois arrêter cet enfoiré de meurtrier maintenant, à n'importe quel prix.
O gözü dönmüş piç kurusunu ne olursa olsun hemen ortadan kaldırmam gerekiyor.
Je commence à croire que son but sur cette planète est d'arrêter les gens comme eux, comme Walker, peu importe le prix.
Bu dünyadaki amacımın onlar gibi, Walker gibi insanları durdurmak olabileceğine inanmaya başlıyorum. Bedeli her ne olursa olsun.
Ce mec est très bon pour ce qui est de couvrir ses traces, peu importe qui il est.
Adam her kimse, izlerini saklamada gerçekten iyiymiş.
Peu importe ce que j'ai fait, je n'ai jamais touché à la drogue, et je n'en ai jamais pris dans la maison de notre fille.
Ne yaparsam yapayım hiçbir zaman uyuşturucu kullanmadım ve özellikle bunu bebeğimizin evinde yapmadım!
Il peut extraire des données électroniques de n'importe quel disque dur ou système avoisinant.
Yakınındaki sabit disk veya hangi cihaz varsa ondan elektronik veriyi çekiyor.
Ça pourrait vouloir dire n'importe quoi.
Bu her şey olabilir.
- Le dépôt, l'entrepôt, peu importe ce que c'est.
- Kasa, depo, her neyse.
Peu importe ce qui va arriver avec Susan...
Susan'la her ne olursa olsun...
Peu importe.
Neyse ne.
Peu importe, je lui ai envoyé un SMS mais elle n'a pas encore répondu.
Neyse, ona mesaj attım ama cevap vermedi.
Peu importe comment tu l'as fait, bon travail.
Nasıl yaptın bilmiyorum ama bravo.
Le problème c'est que Susan peut être n'importe où.
Asıl sorun, Susan bu ısı sinyallerinin herhangi birinde olabilir.
Peu importe ce que c'est, peu importe ce que tu fais, c'est fini.
Lütfen. Her ne yapıyorsan böyle bitsin artık.
Si c'est ce que tu comptes me faire, tu auras besoin de revenir avec quelque chose de mieux peu importe ce que c'est.
Bana bunu yapacaksan karşıma bundan daha iyi bir planla çıkman lazım.
Peu importe qui il est, je suis content de ne pas être à sa place.
Her kim yaptıysa, yerinde olmadığım için memnunum.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]