English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Français → Turc / Irène

Irène traduction Turc

406 traduction parallèle
( Daniel ) Salut, Irène.
- Merhaba Irene.
- Retiens Irène, j'y vais.
- Irine'i oyala.
Irène.
- Adım Irene.
- Oh, Irène crie de joie!
- Bayan Meriwether, Irene bağırıp duruyor.
J'ai servi le petit déjeuner à Mlle Irène.
Demin Bayan Irene'e kahvaltısını verdim.
Celui que Mlle Irène a monté jusqu'au perron hier soir.
Dün gece Bayan Irene'in, üzerinde eve girdiği at.
Il est à la bibliothèque, où Mlle Irène l'a laissé.
Kütüphanede, Bayan Irene'in bıraktığı yerde.
- Bonsoir, Mlle Irène.
- Selamlar, Irene.
C'est Irène qui est rentrée à cheval.
- Eve atla giren Irene'di.
Il faut qu'Irène cesse de ramasser des animaux errants.
Birilerinin Irene ile, başıboşları toplaması hakkında konuşması gerekiyor.
Tu as fait de la peine à Carlo, et maintenant à Irène.
Carlo'yu üzmüştün, şimdi de Irene'i üzüyorsun.
Carlo, faites le gorille pour Irène, ça l'amuse toujours.
Carlo, Irene için goril taklidi yap. Her zaman hoşuna gitmiştir.
Dites bonjour à Irène, qu'elle sache qui vous êtes.
Merhaba de de Irene kim olduğunu bilsin.
- Bien sûr. N'est-ce pas, Irène?
- Tabii ki isteniyorsun, değil mi Irene?
Ces fleurs sont pour Mlle Irène.
Bu çiçekler Bayan Irene için gelmiş.
- Irène reçoit pour le thé?
Irene çay partisi mi veriyor?
Irène, ne déroute pas Carlo.
Irene, Carlo'nun kafasını karıştırmamalısın.
Mlle Irène veut-elle les sandwiches ici ou dois-je dresser un buffet?
Sizce Bayan Irene sandviçlerin burada servis edilmesini mi arzu eder... yoksa açık bir büfe mi kurayım?
Où veux-tu les sandwiches, Irène?
Irene, sandviçlerin nerede servis edilmesini istersin?
Irène, quelle tenue!
Bu irkilme de niye?
- Tu es fiancé à Irène, non?
Irene ile nişanlandın, değil mi?
Venez féliciter Irène.
Godfrey, gel ve Irene'i tebrik et.
Irène a la manie de crier victoire et pleurer de joie.
Irene çok gariptir. Ağladığında bağırır ve mutlu olduğunda da ağlar.
- Qu'a donc Irène?
- Irene'in nesi var?
Les demoiselles Bullock sont rentrées d'Europe où la cadette Irène - à ce qu'on dit - avait été envoyée pour oublier sa dernière rupture.
Kayıp Bullock'lar Avrupa'daki uzun tatillerinden - küçük kızları Irene... bozulan nişanın üzüntüsünü üzerinden atabilmesi için gitmişti-döndüler.
Si on peut s'amuser avec Irène...
Irene ile ne kadar güzel olabilirse o kadar işte.
Vous nous avez aussi manqué. N'est-ce pas, Irène?
Biz de seni özledik Godfrey, değil mi Irene?
Godfrey sait quoi faire de la petite Irène, assurément...
Godfrey, küçük Irene ile nasıl ilgilenmesi gerektiğini bilir. Evet, gerçekten öyle.
Godfrey va guérir Irène, assurément...
Godfrey yakında Irene'i iyi edecek. Evet, aynen öyle.
- Godfrey a mis Irène sous la douche.
- Godfrey Irene'i soğuk duşa itmiş.
Vous direz au revoir à Mlle Irène?
Benim için Bayan Irene'e hoşça kal der misin?
Tu veux dire, Irène?
- Irene'i mi kastediyorsun?
Un : Waldron a été aperçu par une amie, Miss Irène Nelson près du lieu de l'assassinat 5 à 10 minutes avant le coup de feu.
Birincisi, Waldron tanıdığı olan Bayan Irene Nelson tarafından ateş edilmeden beş ila on dakika içinde ateş edilen yerdeki bir blok içinde görüldü.
''Signé : Irène Jansen.''
İmza Irene Jansen.
Irène, il y a quelqu'un avec toi?
Yanında biri mi var?
Une femme, Irène Jansen, m'en a donné.
Irene Jansen adında bir kız verdi.
Irène Jansen.
Irene Jansen.
- Elle était venue voir Irène.
- İrene'in dairesine geldi.
Ça, c'est curieux, Irène.
Bu çok komik Irene.
- Irène Jansen.
- Kim? - İrene Jansen.
- Les 60000 d'Irène?
- İrene'in 60.000'ini mi?
Si, en apprenant ce que toi et Bob vous êtes dit chez Irène.
- Buna inanmazlar. Bob'la senin Irene'in evinde söylediklerinizi... duyunca inanırlar.
Jalouse d'Irène, tu as tué Georges pour être sûre qu'elle ne m'aurait pas.
Irene'in beni beğendiğini anlayınca George'u öldürdün. Çünkü onu benden uzaklaştırmanın tek çaresinin bu olduğunu düşündün.
Comment aurais-je su qu'Irène te connaissait?
Irene'in seninle ilişkisi olduğunu bildiğimi nasıl anladın?
Mon cas intéressait Irène. Je m'étais évadé.
Irene'in duruşmalara geldiğini, San Quentin'den kaçtığımı biliyordun.
Un moment, sa robe déployée... soutint cette nouvelle irène.
Etekleri açılıp yayılmış da sulara, başına gelenden habersiz, bir süre kalmış ırmağın üstünde bir deniz kızı gibi.
Ça plairait à Irène.
Irene'in çok hoşuna gider.
Venez, qu'Irène vous voie.
Godfrey, yaklaş da Irene seni görebilsin.
- Son nom est Irène Bullock.
- Kızın adı Irene Bullock.
Vous ne félicitez pas Irène?
- Irene'i tebrik etmeyecek misin Godfrey?
- Irène adore ça.
Irene soğana bayılır.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]