Translate.vc / Français → Turc / Isaiah
Isaiah traduction Turc
205 traduction parallèle
Isaiah contient d'excellents passages.
Ama "Yeşaya" da da güzel sözler var.
Isaiah nous a mis en garde : " Le jour de la vengeance la terre sera dévastée.
İsa bizi, bu günün geleceği konusunda, uyarmıştı.
Ma chère épouse, Isaiah, Jérémie et Ezéchiel s'expriment avec force.
Bazen merak ediyorumda onlarla bu kadar sert bir şekilde konuşulması gerekiyor mu? Yüce Isaiah, Jeremiah ve Ezekiel bunların hepsi güçlükle kaydedildiler.
Isaïe, Chapitre XXX, verset 6.
Isaiah, bölüm 30, ayet 6.
Isaïe, chapitre V. C'est la fin du monde!
Isaiah, beşinci bölüm. Bu dünyanın sonu.
Et alors? Isaiah ou Dave...
Ha Isaiah demiş ha David, ne fark eder?
Les autres ne sont pas conseillers du président.
Isaiah ve David Başkan'ın asistanları değiller.
Esaïe 42 : 16.
Isaiah : 42 : 16.
ÉGLISE D'ÉCOSSE Mon texte cet après-midi est tiré d'Isaïe, chapitre 40.
Bugünkü metin Isaiah'dan alınma, 40. bölüm.
Esaïe, chapitre 11, versets 6 à 8.
Isaiah, Bölüm 11, 6 dan 8 e kadar ki ayetler,
Isaïe.
- Isaiah.
Moi, c'est Hooky.
- Isaiah benimki de Hokky.
Le prophète Isaïe nous dit que sans amis, notre vie serait vide et inutile.
Isaiah bizlere dostlar olmadan hayatımızın boş ve anlamsız olduğunu söyler. Bir dakika.
Isaiah!
Isaiah!
C'est vous qui avez examiné Isaiah?
- Isaiah'ı siz incelemişsiniz?
Vous savez quelle était celle d'Isaiah?
İsaiah'ınki neydi biliyor musunuz?
Pour les Inuits, le phoque était la vie.
Eskimolar için fok hayat demekti, anlıyor musun Isaiah?
Isaiah, qu'est ce que je viens de dire? Isaiah?
Isaiah... az önce ne dedim ben?
Répète ce que je viens de dire. Réponds.
Isaiah... az önce dediklerimi tekrarla.
Juliane, Isaiah devient sourd. Il devient sourd, il est sourd à cause des 3 otites que vous ne lui avez pas fait soigner!
3 kere kulak iltihabı oldu ve sen ona bakmadığın için sağır olmuş.
Oui, tu es mon ami.
Evet, biz dostuz. Dost Isaiah.
Je ne me rappelle pas. Vous dites que vous avez vu Isaiah.
Isaiah'ı görmüşünüz, ne zaman?
Isaiah et moi étions amis, vous savez.
Biliyorsun Isaiah ve ben dosttuk. Beni çok güldürürdü.
Ils nous ont dit que Isaiah pouvait aller avec lui, alors quel danger pouvait-il y avoir?
.. ne tehlike olabilirdi ki? Buzulun içini kazıyorlardı ve sanırım bir terslik oldu.
Isaiah était à l'extérieur. Ils ont emmené son père dans un hélicoptère jusqu'à l'hôpital, c'est là qu'il est mort.
Babasını hemen helikoptere okuyup..... hastaneye götürdüler ama hemen oracıkta öldü.
Comment Isaiah le savait-il?
- Ama nasıl söyleyebilir ki?
Smilla, je vous en prie, ne posez plus de questions.
- Isaiah'ı eve kim getirdi?
Ce docteur.
Isaiah hasta mıydı Julianne?
Loyen. Isaiah était malade, Juliane?
Bu yüzden mi sürekli muayene ediyorlardı?
Laissez nous tranquilles! Isaiah.
Isaiah ne oldu?
Il parle à son fils... Isaiah.
Bir buz mağarasında olup biteni anlatmaya çalışıyor.
Je le promets. Parlez encore. Allez.
Kasedi aldın mı, Isaiah'ı onun için öldürdüler.
On a tué Isaiah pour elle.
- Aldın mı?
Alors avant sa mort, le père d'Isaiah a envoyé à son fils une cassette lui racontant ce qui s'était vraiment passé.
Bunlardan bir tanesi Isaiac'ın babasıydı. Isaiac'ın babası gerçekte ne olup bittiğini anlatıp kasede kaydetti.
Tork recherche cet enregistrement. Ils ont tué Isaiah pour l'avoir. Et ils ont tué l'homme sur le bateau.
Tork kasedi almaya geldi ve onun için Isaiac'ı öldürdüler.
Isaïe XI, 6.
"Isaiah 11-6".
Isaie 11 : 6.
Isaiah, Bölüm 11'e 6 :
" J'ai Isaiah.
" İsaiah elimde.
Où est Isaiah?
Jayson, Isaiah nerede?
J'ai trouvé ça dans l'estomac d'Isaiah.
Isaiah'ın midesinde buldum.
4 comprimés n'auraient pas pu tuer Isaiah.
Dört tanesi Isaiah boylarında bir çocuğu öldürür.
C'est pas l'échange qui a mal tourné.
- Parayı almada sorun çıkmadı. Isaiah ölmüştü.
Juliane?
Isaiah sağır oldu.
Ne partez pas. Le père d'Isaiah était en expédition pour les mines quand il est mort.
Isaiac'ın babası öldüğünde Grönland Madencilik için bir araştırmadaymış.
C'a été son plus beau cadeau. Ils ont laissé Isaiah venir avec eux dans cette expédition?
Onun da mı araştırmaya gitmesine izin verdiler?
C'est Isaiah qui me l'a dit.
Eriyen suda mı, peki nerden biliyormuş?
Qui a ramené Isaiah chez lui?
- O doktor, Loyen.
Il...
Adam oğluyla konuşuyor, Isaiah ile.
L'un d'eux était le père d'Isaiah.
4 kişi öldü.
Quelle que soit sa destination, je découvrirai pourquoi ils ont tué Isaiah.
Geminin nereye gideceğini bile bilmiyorsun.
Isaiah.
Peygamber kuşları, Roy.