Translate.vc / Français → Turc / Ister
Ister traduction Turc
80,448 traduction parallèle
Tu veux un autre verre?
Gidip içecek alacağım. Sen de ister misin? - Olur.
On essaie de ralentir la cadence?
Bu akını yavaşlatıp durdurmamızı ister misin?
Je mets la clim pour te sécher?
Sizi kurutmamı ister misiniz?
Vous voulez vraiment savoir?
Efendim, gerçekten öğrenmek ister misin?
Il t'en faut plus?
Tekrar söylediklerini duymak ister misin?
Bref, si vous pouviez aider une sœur en détresse, qui devrait être enceinte, mais qui apparemment, ne l'est pas...
Çocuğu olması gereken ama belli ki olmayacak kız kardeşine yardım etmek ister misin?
Ce n'est pas grave. Tu veux du thé?
Sorun değil, çay ister misin?
Si vous voulez bien me suivre dans mon bureau.
Ofisimde konuşmak ister misiniz?
On s'est demandés, puisque M. Stussy, Raymond, s'est fait enfoncer sa voiture par un autre véhicule de votre société... Il y aurait eu une dispute entre Ray et un membre de votre équipe encore non identifié.
Ve bu da bize Ray Stussy'nin, özellikle de aracının başka bir araç tarafından ezilmiş olması sebebiyle ve aracın sizin şirket aracı olması nedeniyle ister istemez ekibinizde herhangi bir kimliği belirsiz bir elemanınızın olup olmadığını düşündürttü.
- Tu veux que j'y aille?
- Gelmemi ister misin?
Tu veux que j'appelle Stella?
Stella'yı arama mı ister misin?
Je peux parier une chose.
Bahse girmemi ister misin?
Pourquoi ta femme regarderait ton frère baiser?
Karın neden kardeşinin seks yapmasını izlemek ister ki?
Vous voulez un soda? Un Sprite ou autre?
Gazoz ya da başka bir şey ister misin?
Quel ado de 17 ans préférerait des timbres à une Chevrolet rouge cerise? Moi.
Hangi 17 yaşındaki çocuk, kırmızı Corvette alabilecekken pul ister?
Vous voulez un café?
Kahve ister misin?
Vous voulez un chocolat chaud?
Sana sıcak çikolata getirmemi ister misin?
Même les plus malins croient à des trucs fous, que ce soit des dieux ou des fantômes.
Hatta akıllıların bile inandıkları bir tür hayal vardır ister tanrılar olsun, ister hayaletler.
Et la seule raison qui nous amène c'est de savoir si vous voulez y faire quelque chose.
Şu anda burada olmamızın tek nedeni bu konuda bir şeyler yapmayı ister misin diye anlamak!
- Vous voulez - la véritable histoire?
- O zaman gerçek hikâyeyi duymak ister misin?
Vos relations avec First Emirates Bank ici à Abu Dhabi?
Burada, Fist Emirates Bankası'yla ne yaptığını anlatmak ister misin?
Tu veux rester assis?
Oturmak ister misin?
Expliquez-moi comment ils trichent.
Bu yüzden anlaşmada nasıl hile yaptıklarını açıklamak ister misin?
- Pourquoi?
- Nedenini söylemek ister misiniz?
- Vous voulez quelque chose?
- Bir şey ister misin?
Tu vas t'asseoir et lire ton livre?
Oraya gidip kitabını okumak ister misin?
On veut vous savoir à l'abri.
İnsanlar güvende olduğunuzu bilmek ister.
Vous voulez voir?
- Görmek ister misin? - Hayır!
- Vous buvez quelque chose?
- İçecek bir şey ister misin?
Et pourquoi?
Nedenini söylemek ister misin?
Rudy, ce jour-là, vous étiez de patrouille avec le Capitaine Keane, non?
Rudy, o gün sende orada Yüzbaşı Keane ile devriyedeydin değil mi? Bize neler olduğunu anlatmak ister misin?
Tu veux me dire comment est-ce que tu as fini ici?
Buraya nasıl geldiğini anlatmak ister misin?
Tu veux en parler?
Konuşmak ister misin?
Vous voulez savoir pourquoi?
Nedenini öğrenmek ister misin?
N'importe quelle mère- - voit les derniers moments de la vie de leur fils?
İnsan neden herhangi bir anneye oğlunun hayatının son anlarını izletmek ister?
Voulez-vous me dire comment c'est arrivé?
Bunun nasıl olduğunu bana anlatmak ister misin?
Vas-tu me le dire?
Anlatmak ister misin?
Donc, pouvez-vous me dire ce qui se passe?
Neler olduğunu bana anlatmak ister misin?
Pourquoi ne pas vous asseoir?
Oturmak ister misiniz?
Vos enfants, Erin et Jeremy, aimeriez-vous les revoir?
Çocuklarınız, Erin ve Jeremy, onları tekrar görmek ister misiniz?
Tu veux que je vienne?
Gelme mi ister misin?
"Tu veux parler avec Dieu?"
"Tanrı ile konuşmak ister misin?" dedi.
Vous voulez du thé?
Çay ister misin?
- Je viens?
- Seninle gelmemi ister misin?
J'ajoute votre nom pour vous donner accès à tous nos services?
İsminizi tüm kolaylıkları elde edebilecekler listesine eklememizi ister misiniz?
Oui. Tu en veux une?
- Evet, bir tane ister misin?
Tu en veux un?
İster misin canım?
Vous en voulez?
İster misin?
Vous voulez que je reste?
Kalmamı ister misin?
Tu en veux?
İster misin?
Vous me l'expliquez?
Bana anlatmak ister misin?