Translate.vc / Français → Turc / Itv
Itv traduction Turc
29 traduction parallèle
Et sur ITV, le...
ITV'de ise şimdi...
La dernière fois qu'on a montré l'échangeur de Leicester, on a eu 97 300 912 téléspectateurs et ITV aucun.
En son Leicester Kavşağının tekrarını gösterdiğimizde reytingimiz 97.300.912'ydi, ITV ise sıfırdı.
C'est Ross qui a persuadé Barry de quitter'EastEnders'.
Onu Eastenders'dan vazgeçirdi. Ross buradan ayrılıp ITV'ye gitti ve bir milyon poundluk anlaşma istedi.
Il lui ont fait un contrat à 1 million.
Ben de Barry ile ITV'ye gittim..
Tu sais que Ross a reçu 1 million pour aller à ITV?
Ross ITV'den bir milyon sterlin aldı.
- Ça fait show télévisé.
- ITV'dekiler gibi.
Y a la télé portable, mais n'essaie pas de capter ITV, ça marche pas, je sais pas pourquoi.
İçinde portatif bir televizyon da var. Ama ITV kanalını izlemeyi umut etme. Nedendir bilinmez, o kanalı bir türlü çekmiyor.
Sans compter les revenus subsidiaires provenant du rachat d'ITV! ITV?
Tabi bu rakamlara ITV'yi almanızdan kaynaklanan... kazançlar dahil değil!
J'avais oublié ITV!
ITV? ITV'yi unutmuşum bile.
Et, en dépit du fait que ITV essaie de coloniser plusieurs aspects du show, The Hour est encore exemplaire dans son genre.
ITV'nin, programı taklit girişimlerine karşıIık The Hour hala kendi alanında örnek teşkil ediyor.
Oh, ce sont les gens d'ITV
ITV'deki arkadaşlar.
ITV.
ITV.
J'ai entendu dire qu'ITV a ses caméras braquées sur vous.
ITV'nin kameraları harekete geçirdiğini duydum ve herkesin gözü üstünüzde.
M. Kendall, Uncovered. ITV.
- Bay Kendall, Uncovered.
Merci, monsieur, McCain.
ITV. - Teşekkürler, Bay McCain.
J'ai compris que vous étiez courtisé par ITV.
ITV'nin sizi istediğini biliyorum.
- A décidé d'aller sur ITV.
- ITV'ye gitmeye karar verdi.
Marnie souhaite vivement que je parte à ITV.
Marnie ITV'ye geçmem konusunda çok istekli.
Marnie est très désireuse que je parte pour ITV.
Marnie ITV'ye geçmem konusunda çok istekli.
On dirait le naufrage du Titanic à ITV.
ITV'de Titanic batmış gibi.
T'es pas un peu soulagé pour ITV?
ITV konusunda biraz da olsa rahatlamadın mı?
ITV a retiré son offre.
ITV teklifini geri çekti.
Ce soir, sur Uncovered d'ITV il y a un vif débat sur le budget de l'armement nucléaire du gouvernement.
Bu akşam, ITV'nin Uncovered programında... "... hükümetin nükleer silahlanma bütçesine dair, şiddetlenen... " "... hararetli bir tartışma var. "
Tu nous ramènes ça de ITV?
ITV'den getirdiğin bir başka şey mi o da?
J'ai produit Pathfinders chez ITV, tu l'as vue?
ITV'de Pathfinders diye bir program yapmıştım.
- Qui? - Il a joué pour ITV, il est bon.
ITV'de Knight Errant'da oynamıştı.
Le type de ITV?
ITV'deki o adamın mı?
Un jour, j'entre à ITV.
Bir gün ITV'ye gittim.
ITV?
ITV mi?