Jeannette traduction Turc

"Tu en auras peut-être besoin si ta fille, Jeannette," "continue à passer des heures dans le bureau de ton médecin-chef."

Kızın Jeannette başhekimin ofisinde vaktini geçirmeyi sürdürürse onun hizmetinde kalmaya devam edersin.

Va te préparer pour le dîner.

Jeannette geldi. Hadi yemek için hazırlan.

Allons, Jeannette.

Allon, Jeannette.

Jeannette, tu as un compagnon de voyage.

Jeannette, bu yolculukta bir arkadaşın var.

Jeannette, tu crois savoir où il y a de l'eau?

Suyun nerede olduğunu bildiğini mi düşünüyorsun Jeannette?

Viens ici, Jeannette.

Gel, Jeannette.

Je te trouverai de l'eau, ma petite Jeannette.

Sana su bulacağım küçük dostum Jeannette.

Jeannette, tu veux mettre çà au frais?

Janette! Bunları dolaba koy, tamam mı?

Tu es passé sous la table aprés avoir fait ton petit numéro avec Jeannette.

Janette ile olan küçük bölümünden sonra masanın altında içtin.

T'énerve pas, nous avons tous fait notre petit numéro avec Jeannette.

Üzülme. Hepimizin Janette ile küçük bölümleri olmuştur.

Prenez Jeannette par exemple.

Örneğin Janette.

Si je devais me marier Jeannette est le style de fille avec qui je le ferais.

Evlenecek olsaydım, Jannette gibi bir kızla evlenirdim.

Vous ne semblez pas apprecier cette petite discussion à propos de Jeannette.

Janette ile ilgili konuşmam seni rahatsız etmişe benziyor.

Jeannette et moi sommes identiques.

Janette ile birbirimize benziyoruz.

- Alors, c'est quoi, Jeannette?

- Jeannette Sende?

- Désolé, Jeannette.

- Kusuruma bakma Jeannette.

Jeannette a une liaison avec un garçon de 19 ans.

Jeannette'in 19 yaşında bir çocukla ilişkisi var

Alors, tu pourrais lui présenter Jeannette.

- Belki Phil'i Jeannette'le tanıştırmalı.

J'ai parfois l'impression que tu préfères Elaine, Sue et Jeannette à moi.

Elaine, Sue ve Jeannette'i bana yeğlersin diye düşündüğüm oluyor.

La copine de ta mère, Jeannette, a une liaison avec un garçon de 19 ans.

Annenin arkadaşı Jeannette 19 yaşında bir çocukla ilişkiye girmiş.

Tu imagines Phil avec Jeannette?

- Phil Jeannette'le çıkar mıydı?

Garde ça pour toi, pour Jeannette.

Bu konuda ona bişey söyleme.

Jeannette est folle.

Jeannette çılgın.

Sue Miller. - Et Jeannette Lewin. - Enchanté.

Barı gösterin yeter.

Je suis de Cleveland, mais j'essaye de l'oublier.

- Ve Jeannette Lewin. - Memnun oldum.

Les deux petites vendeuses, Jeannette et...

İki güzel satıcı kız. Jeannette ve...

J'étais jeannette.

Bir Brownie'ydim.

Jeannette.

Jeannette.

Mlle Jeannette Summers, gérante de la galerie de M. Maitland, a découvert par hasard ce qu'elle pensait être de la cocaïne, dans l'entrepôt de la galerie.

Bay Maitland'ın sanat galerisinin müdürü Bayan Jeannette Summers tesadüf eseri, galerinin deposunda kokain olduğundan kuşkulandığı bir şey buldu.

Bois un coup. Amitiés à Jeannette.

Jeanette'e selam söyle.

C'est Jeannette.

Arayan Jeannette!

Qui est Jeannette?

Jeannette kim?

Vous êtes pas une jeannette!

Sen kahverengi kuş değilsin.

J'ai grossi quand j'étais jeannette.

Kahverengi Kuşlar'a katılınca kilo almıştım.

Vous déconnez... sœur Jeannette.

Zırva! Kahverengi Kuş Kardeş.

- Tu es en uniforme de Jeannette.

- İzci üniformanı giyiyorsun.

C'est mieux qu'une jeannette.

Brownie yemekten daha iyi olduğunu söyleyebilirim.

Jeannot aura sa Jeannette, rien n'ira de travers, chacun reprendra sa jument et tout sera bien.

Kızın kalbini kazansın. Her şey yoluna girsin. Aygır, kısrağına kavuşsun gönüller şen olsun.

OK, Jeannette, mais as-tu arrangé ton bip pour qu'il ne joue pas cette mélodie agaçante chaque fois qu'on t'appelle?

Tamam Janet, peki ya gidip de ; her çağrı aldığında o sinir bozucu şarkıyı çalan çağrı cihazını tamir ettin mi?

Jeannette, en néphrologie.

- Monitöre de. Ben Nefroloji'den Jeanette.

Passe-moi Jeannette.

Bana tekrar Jeanette'i ver.

Tu as détroussé une jeannette?

Ne yaptın, kız izcileri mi soydun?

Jeannette Maris.

Jeanette Maris.

Plutôt en jeannette.

Erkek olmadığın kesin.

Je sais que t'es occupée, mais si tu veux, je te montrerai mes bouquins de Jeanette Winterson.

Biliyorum, meşgulsün ama istersen sana Jeannette Winterson koleksiyonumu gösterebilirim.

Jeannette!

Jeannette!

Jeannette, Elaine et Sue.

- Merhaba, Erica

La fête est comment?

Jeannette, Elaine ve Sue.

Merci. Relève-toi. - Merci.

Tanıştırayım Elaine, Jeannette.

On est dans la cuisine.

Ne güzel kokuyor, Jeannette! Mutfaktayız.

- Salut, Jeannette.

Nasılsın?