English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Français → Turc / Jessé

Jessé traduction Turc

5,468 traduction parallèle
À moins d'avoir une raison valable, nous devons laisser Jesse tranquille.
- Wallace konusuna odaklanmalıyız.
Hotch n'accèderait pas au poste de chef de section. Jesse Gentry a menacé de faire un procès de plusieurs millions de dollars contre le Bureau.
Spencer, Jesse Gentry Büro'ya karşı olan multi milyon dolarlık bir davaya göz dağı veriyor.
Ce n'était pas un cambriolage. Wallace ou Jesse est peut-être venu pour leur mère.
Belki Wallace ya da Jesse anneleri için gelmiştir.
Je suis Jesse.
- Adım Jesse. Ben Jesse Gentry.
Jesse Gentry. Je suis celui qu'elle a fait adopter.
Evlâtlık verdiği oğluyum.
On dirait que maman a essayé de brûler tout ce qui mentionnait Jesse, non?
- Anlaşılan annesi hâlâ Jesse'nin bahsi geçen her şeyi yakmaya çalışıyormuş, değil mi? Hayır.
Donc ça ne concerne pas Jesse du tout.
O zaman bu Jesse ile ilgili değil.
Plus j'en sais sur Wallace, plus vite nous pourrons le retrouver.
Wallace hakkında bildiklerimden fazlasını, hızlı olursanız onu bulabiliriz. Neden onu Jesse'ye tercih ettiniz?
Puis, quand tout ça... a commencé à sortir, je ne voulais pas que Jesse, Wallace ou vous alliez frapper à sa porte.
Tüm bunlardan sonra ortaya çıkıp ne Jesse'yi ne Wallace'ı ne de seni kapının önüne koymak istedim demeye başladı.
Comment tu vas?
Jesse.
Mais pourquoi commencer maintenant?
Jesse mi?
C'était Jesse.
Nereden biliyorsunuz? Katil Jesse.
Attends!
- Bekle Jesse!
Ça pourrait être Wallace, Jesse ou les deux.
Wallace olabilir, Jesse olabilir, her ikisi de olabilir.
La précédente victime de Jesse avait un faux jumeau.
Jesse'nin önceki kurbanı bir ikizdi.
Jesse est le fils rejeté.
Jesse reddedilmiş evlât. Tabii ya.
Hormis le fait qu'elle soit votre cliente, ce qui signifie qu'elle et Jesse se connaissent et ce, depuis un moment.
Sizin müvekkiliniz olduğu gerçeği dışında, yani o ve Jesse birbirini tanıyordu ve muhtemelen bir süredir bu böyle.
Nous pouvons maintenant prouver que Jesse est un tueur.
- Jesse'nin katil olduğunu kanıtlayabiliriz.
Je ne sais pas où sont Jesse et Carla.
Jesse ve Carla'nın nerede olduğunu bilmiyorum.
Ce super cabinet d'avocats m'a donné de curieuses infos sur Jesse et sa maman.
Bu süper yardımcı hukuk şirketi bana Jesse ve annesini ilgilendiren acayip bilgiler verdi.
À moitié faux.
Wallace ve Jesse mi? Şey, yarısı yanlış, ilkininki Jesse ama diğer gizemli emanetçi Bill Robbins. Yanlış.
Si nous trouvions qui était Bill Robbins, nous trouvions la trace écrite qui relie Carla à Jesse.
Bill Robbins'in kim olduğunu bulursak Carla'dan Jesse'ye olan bu bağlantıyı da buluruz.
Sans parler du fait qu'il pourrait savoir où Wallace et Jesse sont.
Wallace ve Jesse'nin yerini bildiğini söylemeye gerek yok.
Qui vous a contacté en premier, Carla ou Jesse? Je ne sais pas.
- Sizinle ilk temas kuran kimdi, Carla mı Jesse mi?
Je l'ai aidé à desceller son dossier il y a un an.
- Bilmiyorum. Bir yıl kadar önce Jesse'ye kayıtlara açmada yardım ettim.
La façon dont elle m'a parlé de Jesse...
Benimle Jesse hakkında konuştu...
Jesse a tout signé.
Jesse her şeyi imzaladı.
Il a fait une crise psychotique aiguë à l'âge de 25 ans, juste après que Jesse a été mis à l'adoption.
Oturun. 25 yaşına bastığında tam ölçülü psikoz krizi yaşamış Jesse evlâtlığa verildikten hemen sonra.
Alors maman a manipulé Jesse dès le début. Pour faire quoi?
Yani anne başından beri Jesse'yi hazırlamış.
Elle n'était pas là pour voir Wallace, mais pour Jesse. Comment le sais-tu?
Wallace ile buluşmak için değil, Jesse ile buluşmak için oradaydı.
Mais Jesse n'est pas venu. Il a son propre plan.
- Ama Jesse gelmedi.
Elle va s'assurer que Jesse le fasse. Son scénario idéal :
Jesse'nin yapacağına emin olacaktır.
Jesse tue Wallace et elle restera la mère parfaite.
Kusursuz senaryosu : Jesse Wallace'ı öldürür, ve o mükemmel anne olarak kalır.
Regarde-toi.
Jesse, şu haline bir bak.
Avez-vous vu vos fils dernièrement?
Bay Robbins, son zamanlarda oğullarınızı gördünüz mü? Evet, Wallace ve Jesse.
Je peux lui apprendre des choses.
- Ama Jesse daha çok benim gibidir.
Mais Jesse me ressemble plus.
- En son onları ne zaman gördünüz?
Et une femme magique a emmené Jesse.
- Ve büyülü bir bayan Jesse'yi götürdü.
La femme qui a pris Jesse.
Jesse'yi götüren kadın. Bir Azize'ydi.
JJ et moi sommes tombés là-dessus pendant nos recherches.
Evet, JJ'le birlikte Jesse'yi araştırırken farkına vardık. Evlât edinildiği kilise buymuş.
Pose ton couteau.
- Jesse, indir o satırı. - Beni dinle.
Dieu merci, Jesse a été plus fort que lui.
Tanrıya şükürler olsun Jesse ondan daha güçlüydü.
Prêt à étudier, Jesse?
Çalışmak için hazır mısın Jesse?
L'incroyablement sexy, drôle, et par miracle célibataire assistant de labo du Dr Maxfield?
Jesse mi? Dr. Maxfield'ın acayip seksi, komik ve mucizevi bir şekilde tek laboratuvar asistanı mı?
C'est Jesse.
Selam Caroline. Ben Jesse.
Bois ça.
Jesse, Jesse, bunu iç.
Il apparaît que tu as du sang de vampire dans ton système, Jesse, ce qui veut dire que tu as été blessé au point d'avoir besoin d'être secouru, ou quelqu'un veut te transformer en vampire.
Vücudunda vampir kanı var gibi görünüyor Jesse. Bu da demek oluyor ki ya iyileşmeye ihtiyaç duyduğun ana kadar yaralıydın. Ya da biri seni vampire çevirmek istiyor.
Que s'est-il passé, Jesse?
Ne oldu Jesse?
Jess, tu es là?
Jesse! Jess, evde misin?
Je pensais que Jesse pourrait le faire.
Bunu belki Jesse yapabilir diye düşünüyordum. Sen artık bir vampirsin.
T'as gardé un œil sur Jesse?
Jesse'ye göz kulak oluyor musun?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]