English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Français → Turc / Journal

Journal traduction Turc

12,730 traduction parallèle
Sans parler du journal.
- Gazeteye vereceği zarar şöyle dursun.
S'ils procèdent, j'aurais le journal avant que l'encre soit sèche, et il ne verra jamais la lumière du jour de toute façon.
Eğer bunu yaparlarsa, daha mürekkebi kurumadan o dergiyi alırım ve bir daha da gün ışığını göremez.
Donc, ce est pour le numéro spécial de fin d'études du journal étudiant
Bu röportaj öğrenci gazetesinin mezuniyet sayısı için özel olarak yayımlanacak.
A quelques semaines maintenant, nous avons effectivement rencontré lors Anastasia m'a interviewé pour le journal étudiant.
Birkaç hafta oldu. Anastasia okul gazetesi için benimle röportaj yaparken tanıştık.
Ce journal de Franklin est toujours en quête d'excellence.
Franklin her zaman mükemmelliyetçilik peşinde.
As t-il tenu un journal, idées de chansons, des choses comme ça?
Bir günlük tuttu mu? Şarkı fikirlerini yazdığı?
Je travaille à la pige pour un journal local et j'écris ces petits portraits communautaires.
Yerel bir gazete için çalışıyorum. Ve toplumdan küçük küçük portreler yazıyorum.
Journal de vendredi prochain, Esther.
Gelecek cuma gazetede olacak.
Je ne veux pas des nouvelles que je peux lire dans un journal.
Gazetede de okuyabileceğim haberleri istemiyorum.
Je veux attendre devant ma propre salle de bain pendant qu'un homme à caractère de cochon avec des poils qui sortent des oreilles lit le journal sur la cuvette..
Kulaklarından kıl fışkıran aksi adamın teki tuvalette gazetesini okurken kendi banyomun kapısında beklemek isterim.
Le journal intime de Michelle.
Michelle'in günlüğü.
Personne ne lit le journal de l'école de toute façon.
Okul gazetesini okuyan yok zaten.
J'ai bossé pour un journal étudiant.
NYU dergisinde yazıları düzenlerdim.
Tenais-tu un journal?
Yazar mısın? Günlüğe falan?
Un journal de l'horreur qu'on a créée?
Günlük tutar mısın? Yarattığımız dehşetin günlüğünü mesela?
Tenais-tu un journal là-dessus?
Bunları günlüğüne yazar mısın?
Mais d'après ce que disent CNN, le Wall Street Journal et tous ceux qui sont un minimum renseignés, t'es fauché, enfoiré.
CNN'e, Wall Street Gazetesi ve haberleri izleyen herkese göre beş kuruşsuz lan sen.
Le Wall Street Journal et une bière.
Wall Street gazetesi ve bir 40'lık.
Vous avez vu Amy, dans le journal?
Bu hafta Amy Winehouse'u gazetelerde gördünüz mü?
En prison avec 500 autres mecs, je lis le journal, je vois ma femme à la plage avec un type.
500 adamla kodese tıkılmış, gazeteleri okuyordum... KONUŞAN : BLAKE FIELDER... ve karımın plajda bir adamla olduğu fotoğrafa bakıyordum.
Regardez le journal d'aujourd'hui, il y a un article sur lui, il est trà ¨ s impressionnant.
Efendim, Wing Chun'mu öğretiyor sunuz? Ip Man'i tanıyor olmalısınız, değil mi? Bak bugünün gazetesi
- Achetez votre journal! - J'en prends un.
Ekstra, ekstra.
Répondez à notre demande de rançon dans les délais en imprimant le mot clé "annonce dans le journal" ou vous ne reverrez jamais Heineken ou Doderer vivants.
"Fidye talebimize cevap olarak verilen sürenin sonuna kadar gazeteye" bildiri "koduyla ilan verilecek yoksa bir daha asla Heineken'i ya da Doderer'ı göremezsiniz."
Ils ont mis l'annonce que nous avions demandée dans le journal.
- Onlardan istediğimiz "bildiri" yi gazeteye ilan vermişler.
Mon dieu, ça fait cinq mois qu'il lui lit le journal, lave ses cheveux, lui ramène les azalées de notre jardin.
Tanrım, beş aydır bunun için mi bekliyormuş? Bu laflar için mi başında gazete okuyup, dişlerini fırçalayıp bahçeden çiçekler getirmiş?
Tu veux que je pleure en thérapie pendant 10 ans et que j'écrive sur mes sentiments dans n'importe quel journal?
Benden, 10 yıl boyunca oturup, suç terapisi görmemi hislerim hakkında günlük yazmamı istedin.
Note ça dans ton petit journal :
Şunu o küçük günlüğüne yaz :
J'ai lu un article sur eux dans un journal.
Gazetede haberlerini okudum.
Au revoir, cher journal.
Ben kaçtım, güvenilir günlük.
Je trouve mon journal dans un endroit étrange.
Günlüğümü değişik bir yerde buluyorum.
Journal de Quinn.
- Quinn'in günlüğü.
Cinq fichiers ont été effacés plus tôt aujourd'hui, et d ´ après le journal de suivi, c ´ est Abbott qui a fait ça.
5 dosya da sabahın erken saatlerinde kalıcı olarak silinmiş. Giriş kayıtları Abbott'ın şifresiyle olduğunu gösteriyor.
C'est un journal intime qui se porte. Avec votre aide, les gens viendront ici trouver leur place et sortir du lot.
Bu mağazanın yardımıyla, insanlar uyum sağlayıp öne çıkmak istediklerinde gelecekleri yer burası olacak.
Non, je crains que non. Et un journal?
- Hayır, maalesef yok.
Ouais, je veux dire, Wolverine peut pas se raser, Mettre une cravate puis aller travailler au journal le lendemain.
Evet, Wolverine tıraş olup kravat takıp gazetedeki işine gidemez.
La partouze des vieux que Porcelaine à lu dans le journal ou le bouffi, suicidaire, diabetique ex-tyran que le gay, rasé, jeune Tom Selleck ( Magnum ) choisis de piquer.
Porselen'in gazete okuduğu yaşlı moruk mu ya da böbürlenen, intihar eğilimli, diyabetik, eski zorba ; eş cinsel, tıraşlı, ergen Tom Selleck'in sevgilisi mi?
Je suis du journal.
Gazeteden.
- Oui. Dans un journal médical.
Evet, tıp dergisinde.
Et ce n'est pas une découverte scientifique étrange enfouie dans un journal médical obscur.
Bu da tıp dergisinin arka sayfalarında sıkışıp kalan tuhaf bir akademik buluş değil.
Notre journal de bord.
Yük listemiz.
Non, je vérifiais le journal d'erreurs et j'ai remarqué quelque chose de petit, de très petit... comme quelques minutes manquantes,
Sadece iskeleden geçerken küçük, çok küçük bir şey fark ettim. Kaybolan birkaç dakika gibi.
Voilà mon journal.
Gazetem gelmiş.
Tu as vu le journal de ce matin?
Haberleri görmedin mi?
Il faut poursuivre ce journal pour diffamation.
Bu makaleye karşı bir dava açmanı istiyorum.
Je veux que ce journal ne soit plus jamais publié.
Bu gazetenin derhal kapatılmasını istiyorum.
Dans le même journal, comme mon histoire de Notre-Dame.
Nötre Dame hikayemin olduğu aynı gazete. Bu takdiri ilahi olmalı.
- Je consultais mon journal.
- Defterime danıştım.
- Ton journal?
- Defterine mi?
C'est vous qui avez répondu à notre annonce dans le journal.
Gazetedeki ilanımıza cevap veren sendin, değil mi?
Tu vas les donner à un journal, les mettre sur Internet ou un truc débile du genre? Et alors?
Bununla ne yapacaksın?
Lis le journal.
Ne dediğini biliyor musun?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]