Translate.vc / Français → Turc / Junebug
Junebug traduction Turc
52 traduction parallèle
Seigneur, nous te demandons de te pencher sur cette jeune âme... connue sur terre sous le nom d'Hanneton Nègre.
Tanrım... Yeryüzünde Junebug Spade olarak bilinen bu genç ruha bakmanı niyaz ediyoruz.
Hanneton Nègre?
Junebug Spade mi?
Vous connaissez Hanneton Nègre?
Junebug Spade'i tanıyor musunuz?
Maman, je n'arrive pas... croire qu'Hanneton n'avait pas d'amis.
Anne, Junebug'in hiç arkadaşı olmadığına inanamıyorum.
T'as remarqué que personne n'est resté quand on a su que c'était lui?
Junebug olmadığını anladıklarında bir kişi kalmadı fark ettin mi?
Hanneton était peut-être un peu arnaqueur... mais je suis s-re qu'on n'était pas les seules... l'aimer. Je ne sais pas.
Anne, Junebug birazcık kıvrık olabilir ama bizden başka birinin de onu sevdiğine eminim.
On est des potes d'Hanneton.
Biz Junebug ile arkadaşız.
C'est des potes d'Hanneton, maman.
Junebug'un arkadaşlarıymış, anne.
Je suis Cheryl, la veuve d'Hanneton.
Ben Cheryl, Junebug'un duluyum.
Et voici Mme Bell Nègre, la mère d'Hanneton.
Bu da Bayan Bell Spade, Junebug'un annesi.
- Hanneton travaillait pour moi.
- Junebug bizim için çalışırdı.
Il se trouve qu'... sa mort...
Sürpriz bir şekilde Junebug öldü...
Hanneton est mort comment exactement?
Anne, Junebug tam olarak nasıl öldü?
Peu de temps après ton départ... Hanneton a commencé... avoir de mauvaises fréquentations.
Jack, sen gittikten sonra çok sürmedi Junebug kötü bir grupla takılmaya başladı.
Hanneton!
Junebug!
Qui c'étaient, les types qu'Hanneton fréquentait?
Peki kim bu Junebug'un takıldığı adamlar?
Ils disaient qu'Hanneton leur devait plein d'argent, c'est dingue.
Junebug onlara çok para borçluymuş, manyak para.
Je crois vraiment que ce sont eux qui l'ont tué.
Junebug'u öldürenin onlar olduğunu düşünüyorum.
Elle vaut bien plus que la dette d'Hanneton.
Junebug'un borcundan çok daha fazlasına değer.
Bon... Hanneton était sous vos ordres... ce qui veut dire que vous me devez ses dettes.
Şimdi Junebug sizin emrinizde çalıştı bu da demektir ki onun borcu sizin borcunuzdur.
Je me souviens quand Hanneton et moi, on allait au parc.
Junebug ile parka gittiğim zamanları hatırlıyorum.
Hanneton adorait la balançoire.
Junebug salıncakları çok severdi.
Et je vais découvrir ce qui est arrivé... Hanneton.
Ben buradayım ve Junebug'a ne olduğunu bulacağım.
Et Hanneton?
Peki ya Junebug?
Je suis sortie avec lui pour me souvenir de toi.
Bana seni hatırlatıyor diye Junebug ile birlikte oldum.
Ca va, p tite tête?
Selam Junebug. Nasılsın?
Junebug.
Haziranböceği.
Son vrai nom sera Johnny, mais on l'appellera Junebug.
Yani demek istediğim gerçek adı Johnny olacak. Ama biz onu Junebug diye çağıracağız.
Si c'est une fille, on la baptisera Junebug Johnston.
Kız olursa, Junebug Johnston olarak vaftiz edilecek.
Tu vois ça, un bébé qui s'appelle Junebug?
Haziranböceği adında bir bebek göremezsin hiç.
Viens là, Junebug.
- Evet. Buraya gel Junebug.
Regarde ça, Junebug?
Gördün mü Junebug?
Tu sais, si jamais tu quittes ce siège... Junebug s'y installera.
Biliyorsun, bu koltuktan kalkıp işi bırakırsan... yerine Junebug geçecek.
Junebug est un putain de domestique, je ne lui fais pas confiance non plus
Junebug dalkavuğun teki Ona da güvenmem
Qu'as-tu fait, Junebug?
Ne yaptın Junocuk?
Junebug, c'est une chose très dure à faire.
Junocuk. Bu çok ama çok zor bir karar.
Junebug a un sens de l'humour incroyable.
Junocuk'un harika bir espri yeteneği vardır.
- Allez Junebug.
- Lütfen Juno. Lütfen! - Hayır!
Où étais-tu passée, Junebug?
Nerede kaldın Junocuk?
Hé Junebug, après ça on pourrait reformer le groupe.
Hey Juno, bu iş bitince müzik grubunu yeniden toplamalıyız.
Salut, la grosse version de Junebug.
Merhaba pofuduk şıpıdık Junocuk.
Fais-le sur Princesse Junebug maintenant!
Şimdi de Prensess Junebug'a yap.
Hey, Junebug, tu veux aller...
Hey, Haziran böceği, Sen şey...
"Junebug"?
"Haziran böceği"?
Et j'en ai, avec Junebug. Je te l'avais pas dit?
Ve var da, Haziran böceğiyle, Sana söylememiş miydim?
Non, je pense que c'est super Que tu aime bien trainer avec Junebug.
Hayır, bence Haziran böceğiyle beraber vakit geçirmen gerçekten harika.
Merci de me laisser faire partie de l'équipe, Junebug.
Takımın bir parçası olmama izin verdiğin için teşekkür ederim Ateşböceğim.
Je t'aime aussi Junebug.
Ben de seni çok seviyorum Ateşböceğim.
Je t'aime aussi, Junebug.
Ben de seni seviyorum ateşböceğim.
Pour info, Junebug, mon cousin Pootie vient en ville, et aprés la fête, je pars faire une virée avec lui dans un endroit qui s'appelle The Keys.
- Ne? Bilgin olsun Haziran Böceğim, kuzenim Pootie şehre geliyor. Partiden sonra Poots'la otostop çekip onun mekanı The Keys'e gideceğiz.
Junebug, on n'a pas de cousin qui s'appelle Pootie.
Haziran Böceğim, bizim Pootie isminde kuzenimiz yok.