Translate.vc / Français → Turc / Just
Just traduction Turc
1,727 traduction parallèle
♪ Just know, my sweet ♪
# Sadece bil, tatlım #
Mais vous ne pouvez pas porter just du blanc.
Ama sadece beyaz olmaz.
Okay, I just checked the...
Tamam, az önce kontrol ettim.
S'il vous plaît laissez-moi.S'il vous plaît Just-restez loin de moi!
- Lütfen izin ver. Lütfen gireyim. - Benden uzak dur!
Rire - I, Rob? - Just saying.
Eve dönebilir miyiz?
♪ I was just a skinny lad ♪
? Sadece sıska bir adamdım?
♪ I always wanted a girl just like you ♪
? hep senin gibi bir kız istemiştim?
♪ Ba-da-ba-da ♪ ♪ But they make you feel right at home, now ♪ ♪ Oh ♪ ♪ Ba-da-ba-da, ba-da-ba-da... ♪ ♪ See, all these illusions just take us too long ♪
d Ba-da-ba-da d d But they make you feel right at home, now d d Oh d d Ba-da-ba-da, ba-da-ba-da... d d See, all these illusions just take us too long d d Ba-da-ba-da... d d And I want it bad d
♪ Ba-da-ba-da ♪ ♪'Cause you shook that room ♪ ♪ Like a star, now, yes, you did, yes, you did ♪ ♪ Ba-da-ba-da... ♪ ♪ All these intrusions just take us too long ♪
d d Ba-da-ba-da d d'Cause you shook that room d d Like a star, now, yes, you did, yes, you did d d Ba-da-ba-da... d d All these intrusions just take us too long d
♪ You just gotta ignite the light ♪
? Sadece ışığı yakmalısın?
♪ Just own the night ♪
? gecenin sahibi gibi?
I just need your body, baby,?
* Bedenini istiyorum sadece, güzelim *
? You just leave it all up to me.?
* Her şeyi bırak bana *
l'm more compatible with,? ? I just want your extra time?
* Tek istediğim biraz vaktin *
? I just want your extra time?
* Tek istediğim biraz vaktin *
You've got just one egg
* Bir yumurtan var sadece *
Flying just one way
* Bir tarafa uçarak sadece *
But, baby, that just isn't me
Ama güzelim, değilim ben öyle biri *
Don't be fancy, just get dancey
* Hava atma, dans et sadece *
Just come on and come on and raise your glass
* Hadi, hadi, sadece kaldır kadehini * * Kaldır kadehini *
Just come on and come on and raise your glass
* Hadi, hadi, kaldır kadehini *
Just trying to help
* Yardım etmeye çalışırken *
I just wanna fix it somehow
* Düzeltmek istiyorum bir şeklide sadece *
I just have to stay and face my mistakes
* Kalmalı ve yüzleşmeliyim hatalarımla *
But hey, give it just a little time
* Ama biraz zaman tanı bana *
And l'll just look away That's right
* Bense çevireceğim başımı * * Aynen öyle yapacağım *
Just go ahead and hate on me and run your mouth
* Hadi durma, nefret et benden, konuş arkamdan *
And making love was just for fun
* Ve sevişmek eğlence içindi sadece *
You to just desert me
* Bir başına bırakmanı beni *
It just ain t no way
* Mümkün değil * * Başka hiçbir yolu yok *
♪ l'm just trippin'♪
♪ Sadece sendeliyorum. ♪
♪ I just gotta be free ♪
♪ Sadece özgür olmam lazım ♪
♪ Just trying to resist you ♪
♪ Sana direnmeyi deneyerek ♪
♪ Not just today but always ♪
♪ sadece bu gün değil, her zaman. ♪
♪ Just put your paws up ♪
♪ Pençelerini çıkar ♪
♪ Just love yourself and you re set ♪
♪ Sadece kendini sev ve kararlı ol ♪
♪ Don't be a drag, just be a queen ♪
♪ Sıkı biri olma, Kraliçe ol ♪
♪ Just love yourself and you re set ♪
♪ sadece kendini sev ve hazırsın ♪
I just want you to feel fine
* Tek istediğim iyi hissetmen kendini *
If it takes just a little while
* Biraz vakit geçmesi gerekse bile *
♪ Pay me back in kind and reap just what you ve sown ♪
* Vereceksin hesabını, biçerek ektiklerini *
♪ C'est pas génial que tout le monde soit accompagné cette année? ♪ It took so long just to feel all right ♪
Bu seneki balonun böyle kapsamlı olması ne harika değil mi?
All my life is just despair
* Tüm hayatım koca bir hayal kırıklığı *
Just go to Texas, isn't that where they golf
* Texas'a git öyleyse, golf oynanan yer değil mi orası *
There's just one thing that s important in Manhattan
* Tek bir şey vardır önemli olan Manhattan'da *
Just look at me
* Bir bak bana *
And just look at you
* Ve bir de sana bak *
And just to clear the air
* Ve gidermek için belirsizlikleri *
- Just saying...
Ben sadece tahminde bulunuyorum...
? .. - Just essayer d'aider
Sadece yardım etmeye çalışıyorum.
It just ain t no way, baby
* Mümkün değil * * Başka hiçbir yolu yok, hayatım *