Translate.vc / Français → Turc / Jéssica
Jéssica traduction Turc
4,447 traduction parallèle
Dans ce cas, va dire ça à Jessica, parce que quand ceci sera terminé, elle va le renvoyer.
O zaman bunu Jessica'ya söyle çünkü bu iş bittiğinde onu kovacak.
Je suis allé voir Harvey et Jessica, et je leur ai tout dit.
Harvey ve Jessica'ya gidip her şeyi anlattım. Ne?
Quoi? Jessica a dit que j'avais commis une erreur, et ils cherchent une porte de sortie.
Jessica bir hata yaptığımı ve bir yolunu bulacaklarını söyledi.
Sauf si tu règles ça, parce que si tu ne le fais pas, même si Jessica parvient à t'éviter la prison, elle finira par te renvoyer.
Bu işi düzeltmezsen tabii, çünkü düzeltmezsen Jessica seni hapisten kurtarsa bile kovacaktır.
Jessica, je pensais justement à nos plans pour le dîner de ce soir, et je pense que...
Jessica, ben de bu akşamki yemek planımız hakkında düşünüyordum ve düşündüm ki... Sorun ne?
Jessica, je ne me sens vraiment pas à l'aise à l'idée de participer à un chantage sans savoir pourquoi.
Jessica, nedenini bilmeden şantaj yapmaktan hiç rahat değilim.
- Jeff... Jessica, cache-le-leur autant que tu veux, d'accord?
Jessica, onlardan istediğin kadar sakla, tamam mı?
- Jessica, il a commis une erreur.
- Donna. - Jessica, bir hata yaptı.
Jessica, Louis a fait tout cela parce qu'il meurt d'envie d'avoir ton approbation.
Jessica, Louis bütün bunları size kendini beğendirebilmek için yaptı.
Jessica, on n'a peut être donné le premier coup de poing, mais on est les prochains.
Jessica, ilk yumruğu biz vurmuş olabiliriz ama sıra bize geliyor.
Jessica, je veux aider.
- Lütfen Jessica, yardım etmek istiyorum.
Je pense que c'est parce qu'il voulait travailler avec sa petite copine Jessica Pearson.
Bence bunun sebebi sevgilisiyle yani Jessica Pearson'la birlikte çalışmak istemesiydi.
Je sais à propos de toi et Jessica.
Sen ve Jessica'yı biliyorum. - Ne?
Tu vois je pensais que tu m'utilisais pour arriver au top, mais tu voulais juste passer du temps avec Jessica.
Sen aslında Jessica'yla zaman geçirmek isterken ben de iş için beni kullandığını sanıyordum.
Jessica disait que j'étais responsable de tout ce qui arrive, et elle avait raison.
Jessica, olan biten her şeyden beni sorumlu tutuyor ki haklı da.
Je parlerai à Jessica.
Senin için Jessica ile konuşurum.
Jessica...
Jessica.
Et ils en ont une entre Jessica et Malone.
Onların ise Jessica ve Malone ile ilgili bağlantısı var.
Comment est-ce qu'ils ont su pour Jessica et Malone? Je ne sais pas.
Jessica ve Malone'u nasıl öğrendiler ki bunlar?
Harvey on parle de Jessica.
Hadi ama Harvey. Burada Jessica'dan bahsediyoruz.
Quand on parle de Jessica, pas de nouvelles veut dire pas de nouvelles
Konu Jessica olunca, hiç haber olmaması, hiç haber olmaması anlamına gelir.
Attends, Jessica.
- Jessica, bekle, lütfen.
Nous savons tous que Jessica va me virer après ça.
- Hayır yok. Bakın beyler, hepimiz biliyoruz ki bu olaydan sonra Jessica beni kovacak.
- Jessica...
- Her şeyin değil.
Harvey, j'ai déjà pris ma décision.
- Jessica - Harvey, çoktan kararımı verdim.
Chers Harvey et Jessica, il arrive un moment où un homme doit se regarder dans un miroir, et se juger lui même au lieu d'attendre d'être jugé par les autres.
Sevgili Harvey ve Jessica, Bir insanın aynada kendisine bakıp başkaları onu yargılamadan kendisini yargılaması gerektiği bir zaman gelir.
Je suis tellement au fond du trou que Jessica McClure a pitié de moi.
Ben öyle derin bir hüzün kuyusundayım ki, Bebek Jessica görse "daha neler" derdi.
Peu importe, Jessica Olsen.
Herneyse, Jessica Olsen.
Bye, tante Jessica.
- Güzelce yemek yedin mi? - Evet! Teşekkürler, baba.
Il parle d'Halloween sans arrêt.
Güle güle Jessica teyze. Şeker mi şaka mı oyunundan bahsetti durdu.
Comme Jessica Simpson quand elle sortait avec John Mayer.
John Mayer ile çıkan Jessica Simpson gibi.
Tu as déjà été blessé par moins que ça.
- Jessica... - Bunun daha azından incindiği gördüm.
Qu'est-ce que tu fais?
Ne yapıyorsun? Jessica.
Qu'est-ce que tu fais?
Hayır, Jessica! Ne yapıyorsun?
Sergent! Mon nom est Jessica Day, - et c'est ma drogue.
- Benim adım Jessica Day ve bu meth benim.
Regarde ça. Jessica.
Sakin ol Jessica.
La 3e, Jessicar Randall, a été tuée dans son salon de coiffure hier soir.
Üçüncü kurban Jessica Randall ise dün gece kuaföründe öldürülmüş.
Jessica vous a appelée du salon hier soir?
Jessica dün gece kuaförden mi aradı? Evet.
On se disputait un peu, mais avec Jessica on se disputait toujours.
Biraz tartıştık ama Jessica ile sürekli tartışırdık. Dünkünün konusu neydi?
C'était à quel sujet hier? Elle était remonté contre une cliente et voulait que je lui dise qu'elle avait eu raison
Jessica bir müşteriye patlamıştı ve haklı olduğunu söylememi istedi.
Jessica avait tendance à foncer dans le tas au lieu de rester calme.
Jessica susması gereken yerlerde patlayan biriydi. Tartışmanız nasıl bitti peki?
Et Jessica avait la même réputation au salon.
Jessica'nın da kuaförde öyle bir ünü varmış.
On doit interroger collaborateurs et patrons des alentours. Garcia vérifiera les clients de Jessica.
Garcia'ya Jessica'nın müşterilerini baktırayım.
Jessica?
Jessica?
- Attends.
- Jessica? Bekle.
Toi et Jessica êtes toujours...
Sen Jessica'yla hala...
J'ai vraiment pensé qu'en m'excusant auprès de Jessica je faisais une bonne chose.
Jessica'dan özür dileyerek iyi bir şey yaptığımı düşünüyordum.
# le cul de Jessica Alba
# JessicaAlbanınkıçı.
Pouvez-vous faire venir Jessica Cobb? Comme une maladie.
Jessica Cobb'ı çağırır mısınız lütfen?
Mae, Julia, Diane et Jessica.
Bunlar Mae, Julia, Diane ve Jessica.
Tu n'as jamais vu Jessica.
- Jessica'yı görmedin tabii.