Translate.vc / Français → Turc / Kah
Kah traduction Turc
104 traduction parallèle
Mourir, dormir à jamais mettre fin, par le sommeil, aux souffrances du coeur et aux mille blessures qui sont le lot de la chair.
Ölmek, uyumaktır. Daha fazlası değil. Çünkü bir uykuyla, kalp acısını ve doğanın, bedene yaşattığı kahırları sona erdiriyoruz diyebilmek, bir sondur herkes için canı yürekten istenecek.
Par un sommeil achever nos douleurs, qui ne souhaiterait ce dénouement?
Uyumakla yalnız bitebilir bütün acıları yüreğin, çektiği bütün kahırlar insanoğlunun.
Dorénavant, tu feras ma joie, je rirai quand tu feras la guêpe!
Bundan sonra eğlendirecek, kah kah güldürecek beni senin küplere binmen.
Calmer par le sommeil les mille blessures qui sont le lot de la chair, c'est un dénouement qu'on peut appeler.
Halbuki uyumakla bitebilir bütün acıları yüreğin. Çektiği bütün kahırlar insanoğlunun.
Instantané...
Acı kah...
Nous avons tué et abandonné les autres.
Kah öldük, kah öldürdük.
Votre approbation! Dois-je me rendre au Sénat... comme un écolier à un examen?
"Onayınızı hak ediyor." Sezar her gün bir okul çocuğu gibi Senato'ya gelip derslerinden kah kalıp, kah geçecek mi?
Kah-if-farr!
Kah-if-farr!
Les songes, plus inconstants que le vent... qui caresse le sein glacé du Nord... et qui, soudain, se dirige... vers le Sud, humide de rosée!
Rüzgardan daha tutarsızdır düşler. kah kuzeyin donmuş bağrını okşayan. kah kızıp uzaklaşarak oradan yüzünü çiylerin damladığı güneye çeviren rüzgar.
Tu vas, c'est moi qui s'occupe d'eux...
Sen bırakıp gidiyorsun, ben çekiyorum kahırlarını!
Rongé de crainte ou bien de jalousie ;
Kah ürkeklik kah kıskançlıkla üzgün ;
Une fois il souriait, une autre il versait des larmes,
Kah yüzü güler Kah gözyaşına kapılır,
Une fois il souriait, une autre il versait des larmes,
Kah yüzü güler Kah gözyaşına kapılırdı!
Le désir de Sophie était un plongeon dans un oubli charnel... comme une fuite de ses souvenirs et de sa douleur.
Sophie'nin ki ise şehevi bir suya dalmak... hatıra ve kahırlardan uçmak gibiydi.
Il s'arrête, il cale. - Il démarre pas.
Kah çalışıyor kah çalışmıyor.
Je maudis vos yeux.
Kahırdan gözleriniz aksın.
Je n'entrerai pas en lâche pour le tuer comme un kah'plakt.
Gizlice yatak odasına süzülüp "kah'plakt" gibi onu öldürmeyeceğim.
Ghos ma lu Kah!
Ghos ma'lu Kah!
Ce qu'elles contiennent est sans importance à la fin... parce que tu es absolument sans remords.
O gerçekten günün sonunda onların üzerinde olan şey sorun değil, çünkü sende kesinlikle kahır yok.
Zut!
Kah-ret-sin!
Purée, il fait chaud là-dedans!
Kah-kah-kah kahretsin, burası çok sıcak değil mi!
Et par le sommeil, dire que nous mettons fin aux maux du coeur et aux mille chocs naturels qui sont le lot de la chair...
Düşünün ki uyumakla yalnız bitebilir bütün acıları yüreğin çektiği bütün kahırlar insanoğlunun.
puis dans une bouffée de colère va se tourner vers le Midi, encore humide de rosée.
Kah uzaklaşarak oradan Yüzünü güneye çeviren, Yelden daha tutarsızdır düşler.
T'kah!
T'QaH! Şimdi ne?
Kishorilal est allé en Inde et nous a ramené de la vraie merde!
Kishorilal Hindistana gitti ve bize gerçek bir kahıra soktu!
Que mes larmes étanchent la soif de la terre.
Ruhum kahır gözyaşları akıtıyor. Gözyaşlarımı yadsımayın.
Messieurs, veuillez lever vos verres et portons un toast pour l'anniversaire de notre frère Kah.
Baylar, lütfen kadehlerimizi kaldıralım Kah-san'ın doğumgünü şerefine.
Monsieur Kah, voici un cadeau.
Kah-san, benden bir hediye.
Monsieur Kah?
Bay Kah?
- Chanu... chanu... ah... kah...
Chanu-Cha-Cha.. Ver şunu bana.
- Chan... kah...
Cha - Cha..
Carré...?
Kah...?
Ils nous offriront une pierre de J'Kah comme geste de salutation.
Ziyaretimiz sonunda bir jest olarak J'Kah Anıtını selamlamamız istenecek.
Puis-je réclamer la pierre de J'Kah pour mes éminents hôtes?
Ayrılmadan önce, seçkin konuklarıma... J'Kah anıtına saygılarını sunmaları için davetinizi alabilir miyim?
Voici la pierre de J'Kah, le symbole de notre croyance en un monde d'ordre et de logique.
Bu J'Kah Taşı, inancımıza göre tüm hayatımızın düzen ve mantık üzerine kurulu olduğunu gösterir.
On a besoin de faire une IRM, une ponction lombaire, des analyses.
Genel testler ; MR, omurilik sıvısı ve kah tahlili.
Dire que par ce sommeil nous mettons fin aux maux du cœur et aux mille tortures naturelles.
Düşünün ki uyumakla yalnız Bitebilir bütün acıları yüreğin, Çektiği bütün kahırlar insanoğlunun.
On dirait du klingon.
... kah Deesh paklah!
Vous connaissez l'officier Bu'kaH.
Subay Bu'kaH'la tanıştığınızı sanıyorum.
Ou devrais-je dire, les super-zéros?
Yoksa, süper kahırlananlar mı desem?
Le héros.
Kah... Kahraman olmak.
Nous avons appris à consentir, en désapprouvant secrètement, nous affichons ce à quoi tout cela a mené.
Kah onayladık, kah onaylamadık ama gizlice, acı çektik. Ve tüm bunlar oldu.
Le mois dernier, votre clinique a analysé son sang.
Geçen ay kliniğinizde kah tahlili yaptırmış.
La Quattro Stagione
The quattro stagione. Kah-tro sta-gee-on?
C'est une bar mitzvahkah de Chrismukkah.
Bu Christmas-kah bar mitzvah-kah.
"Aux yeux des solitaires, il porte un masque. " Pour les plus malheureux sur terre, ce n'est qu'un souvenir, "ou une illusion."
Bir maskeye bürünüp, kendilerini yalnız bırakanlar,... en biçare dışlanmış kişilerdir,... kah kucaklar bir anıyı,... kah bir yanılsamayı.
Les matériaux audiovisuels des musées de l'aviation ont emmenés petits et grands vers la trépidante aventure de la compréhension.
Görsel-işitsel materyaller Havacılık Müzesi Anlayışlılığın o macerasıyla kah çok kah az heyecanlandık.
Mais je veux plus de communion. - Wa - kah!
Ama ben daha çok görüşmek istiyorum.
Les gars... voici le règlement.
Gizli tariftir. Ne, kah...? Nedir bu?
Enfin, il y a l'odeur. On doit couvrir ce Tom Kah Gai.
Son olarak koku.Bu Tom Kah Gai kokusunu bastırmalıyız.
Shan... ah... kah.
Lanet olsun!