Translate.vc / Français → Turc / Kiddo
Kiddo traduction Turc
70 traduction parallèle
Qu'en dis-tu?
What do you say, kiddo?
Non Kiddo. J'aimerais que tu sois au courant que même en ce moment il n'y a rien de sadique dans ce que je fais.
Biliyor musun, Kiddo şu anda bile davranışlarımda sadistçe bir şey olmadığını anlayacak kadar kendinde olmanı isterdim.
Une des choses que j'ai toujours apprécié chez toi Kiddo.. c'est que tu es sage malgré ton âge.
Şu var ki sende daima hoşuma giden şeylerden biri de Kiddo yaşından daha bilge görünmen.
Parce qu'à ce moment là tu te tiendras devant la dernière demeure de Beatrix Kiddo.
Çünkü, Beatrix Kiddo'nun son uykusunu uyuduğu yerde duruyor olacaksın.
- Beatrix Kiddo.
- Beatrix Kiddo?
Mais Kiddo l'éclair ne se doutait pas que la petite BB ne faisait que simuler. Parce qu'en réalité elle était à insensible aux balles.
Ama Hızlı Kiddo, küçük B.B.'ye kurşun işlemediğini ve yalancıktan ölmüş gibi yaptığını bilmiyordu.
Alors là... si tu ne te calme pas, je vais devoir t'en mettre une dans le genou Kiddo.
Şimdi eğer uslu durmazsan, diz kapağına bunlardan bir tane yerleştireceğim.
- Comme Beatrix Kiddo et Mrs.Tommy Plympton.
Aynen Beatrix Kiddo ile Bayan Tommy Plimpton gibi.
Mais tu es née Beatrix Kiddo.
Ama doğuştan Beatrix Kiddo'ydun.
Et chaque matin, lorsque tu te lèveras, tu seras toujours Beatrix Kiddo.
Her sabah uyandığında da, yine Beatrix Kiddo olacaktın.
Je suis vraiment désolé Kiddo mais tu as mal cru.
Gerçekten üzgünüm, Kiddo ama yanlış düşünmüşsün.
Au revoir, petite.
güle güle, kiddo.
Take care, kiddo.
Hoşça kal, evlat.
- Eh bien, habitue-toi, kiddo.
- Şey, buna alışmalısın, evlat.
- What's up, kiddo?
- Ne oldu ufaklık?
- Look, kiddo...
- Bak ufaklık...
Tu cherches une petite diminution, kiddo.
Tükenmiş görünüyorsun, ufaklık.
Salut, kiddo! Dommage que Bill n'ait pas pu venir.
Bill'in yetişememesi kötü oldu.
Pour faire partie du gang, il faut d'abord tuer un de nos rivaux, un chavala. Ensuite... on pensera aux filles.
Küçük Kanka, önce Kiddo'ları döverek kendi paranı kazan sonra da bir sevgili elde edersin.
A-t-il tué un chavala?
Kiddo öldürdü mü hiç?
Tu as fait une sacrée gaffe, chavala.
Hapı yuttun, Kiddo.
Un chavala sera toujours un chavala.
Kiddo, her zaman Kiddo'dur.
Surveille tes arrières. Le train est plein.
Uyanık ol, Kanka, Girişte Kiddo'lar doludur.
Les chavalas nous envahissent.
Kiddo'lar mıntıkamıza giriyorlar.
Il saigne à mort.
- Kan kaybından ölecek. - Kiddo...
- Kiddo..
Kiddo...
Kiddo, cette maison est pleine de femmes, et avec le nom d'une fille comme Phoenix, tu vas grandir et devenir une sissy.
Evlat, kadınla dolu bu evde Phoenix gibi bir kız ismiyle hanım evladı gibi büyüyebilirsin.
Kiddo, que se passe-t-il?
Evlat, ne yaptığını sanıyorsun?
Il y a un mystère dans la création de choses, Kiddo ( terme affectif ), et la vie n'offre aucune garantie.
Bütün bu şeyleri uydurmak bir gizem gerektirir ufaklık yaşam, bunu sağlayacağının garantisini vermez.
Je déteste dire çà, kiddo, mais si nous voulons battre Vocal Adrenaline aux Nationales il est temps de s'y mettre.
Söylemeyi hiç istemezdim ufaklık, ama eğer Ulusal yarışmada Vocal Adrenaline'i yenmek istiyorsak tıkıştırma vakti geldi.
Il a l'habitude d'appeler Pal ou Kiddo.
O da bana dostum ya da ufaklık der.
Pourquoi ne pas vous étirer, Kiddo?
Neden biraz uzanmıyorsun ufaklık?
Duck. - Hey, Kiddo.
- Selam ufaklık.
Hey, Kiddo.
- Merhaba Ufaklık.
Hé ma fille.
- Selam, kiddo
Tu es prête à partir?
Kiddo, gitmek için hazır mısın?
Ca c'est un bon chapeau, ce que tu veux, ma fille.
- Hoş şapka. Ne istersen alabilirsin, kiddo.
Cool. C'est super, Kiddo.
Bu mükemmel, evlat.
tu as une bonne tête sur tes épaules, Kiddo.
Sen akıllı bir kızsın, evlat.
Celui-ci est Belle Starr.
Bu, Belle Star. Ve bu da küçük güzel kız, Betarix Kiddo.
tu m'as manqué, kiddo.
Seni özlemişim evlat.
Mentir à la police est mentir à la police, Kiddo.
Polise yalan söylemek polise yalan söylemektir ufaklık.
Comment vous faire, kiddo?
Nasıl gidiyor, ufaklık?
Nous avions notre jour, kiddo.
Bizim zamanımız geçti, ufaklık.
Hé, kiddo... nous avons donné un coup de pied à quelque âne, ne fait pas nous?
Hey, ufaklık... Onları fena benzettik, değil mi?
Vous n'aimez pas boire, n'est-ce pas Kiddo-tai'l?
İçmekten hoşlanmıyorsun değil mi, Kido-tai'i?
Je sais dire quand un homme ment. Et vous mentez éhontément Kiddo-tai'l.
Birisinin yalan söylediğini herzaman anlayabilirim, ve sen saygısızca yalan söylüyorsun, Kido-tai'i.
Ou est Kiddo?
Küçük kardeşin nerede?
Hello Kiddo.
Merhaba, Kiddo.
Kiddo!
Kiddo!
Viens t'asseoir, petite.
Otur kiddo.