Translate.vc / Français → Turc / Kung
Kung traduction Turc
1,435 traduction parallèle
Le but des arts martiaux est de développer à l'extrême la puissance physique.
Kung-fu'nun amacıysa insanın enerjisini ve fizikî yapısını en üst seviyeye çıkarmaktır.
J'aime les films de Van Damme. J'adore les films de kung-fu.
Van Damme filmlerini ve karate filmlerini severim.
La pouliche jap était maître de kung fu.
Japon olanı kung-fu'da ustaydı.
Comme Caine dans Kung Fu.
Bilirsin işte Kung Fu filmindeki Caine'nin yaptığı gibi.
Vous maîtrisez bien le kung-fu.
Kung fun bayağı güzelmiş
C'est pitoyable. Quoi? Je peux vaincre n'importe qui.
dokunaklı ne herhangi bir kung fu yu yenebilirim sana gücü göstericem.
- je pourrais t'enseigner le kung-fu.
Gel ben sana kung fu öğreteyim. Sarhoş Box'u nasıl olur?
Je pratiquais mon kung-fu et j'ai trébuché sur la statue.
Kung fu çalışıyordum ve şurdaki heykele takıldım
Tu es un mauvais exemple pour elle. Ce n'est pas moi qui lui ai appris le kung-fu.
- Ona Kung Fu öğreten ben değilim!
Le Dieu de la Rivière prend possession de la sorcière. Gouverneur, les maîtres de l'école de kung-fu du sud vous présentent leurs respects.
Güney Kung Fu okulunun Ustaları olarak saygılarımızı sunarız.
Regarde-toi, depuis que tu fais du kung-fu, tu as perdu toute féminité.
Wu May'dan Kung Fu öğrendikten sonra, tüm kadınlığını unuttun. Göğüs ileri, kollar geri!
C'est ma faute si mon kung-fu n'est pas terrible.
Beni şımartıyorsunuz! Sizi tanıyamadım.
Le Maître lui expliqua qu'elle pouvait éviter ce mariage en apprenant le kung-fu, mais que ça repousserait aussi les autres hommes.
Hocası haydutun teklifini reddetmek için Kung Fu öğrenmesini, ama diğer evlilik tekliflerini de reddetmesini söyledi.
Elle décida d'apprendre le kung-fu et quitta le méchant.
O da evlenmek yerine Kung Fu öğrenmeyi seçti.
Je ne te ferai pas mal. La ferme.
Kung Fu ağız dalaşı değildir.
C'était l'étoile filante du kung-fu.
"Kung Fu Dövüşü" nü dinlediniz.
Pas besoin d'en venir au kung-fu.
Bitti. - Bırak şu kung-fu sıkıştırmasını.
Le descendant de Kung Lao participe au Tournoi.
Turnuvada Kung Lao soyundan birinin mücadele edeceği hakkında uyarıda bulunmaya geldim.
... j'ai une envie pressante de poulet chop suey.
Ve canım Kung Pao Chicken istedi.
S'il te plaît, pas du poulet chop suey!
Lütfen, Tanrım, Kung Pao Chicken olmasın.
- Kung Pao.
- Kung Pao.
Kung Pao!
Kung Pao!
C'est le Kung Pao!
- Kung Pao yedim.
Quand il m'a questionné, je suais le Kung Pao!
Çünkü bana o konuyu sorduğunda Kung Pao yediğim için terliyordum.
Tu es un prêtre kung-fu.
Evet. Kung Fu rahibisin.
En plus d'apprendre la cuisine au Monastère Shaolin, j'ai aussi appris le kung-fu auprès des Dix-Huit hommes de cuivre.
Bu arada Şaolin Tapınağının mutfağında aşçılık yeteneklerini geliştirdim. Hem de 18 Bronz Adam'dan Kung-fu'nun inceliklerini öğrendim.
ele est une experte en karate, kung fu et est une excellente tireuse.
Karate, kung fu ve atış konusunda uzmandır.
Du kung pao?
Kung pao?
- Parlons-nous de films de kung-fu?
Şimdi de kung fu filmlerine mi geçtik Mulder?
- Du poulet Kung Pao?
Bu nedir, çin tavuk yemeği mi?
Vous pratiquez aussi la médecine.
Fu Shan'da Sing nam sokağı numara 8 de yaşıyorsun. Bir doktorsun Düşkünlere yardım edersin ve Çin kung-fu su öğretirsin,
Wong Fei-hung de Po Chi Lam est un grand maître d'arts martiaux...
Kung-fu Ustası? Po Chi Lam'ın ustası, İnsanların kahramanısın,
Mais j'espère qu'il deviendra un club pour les Chinois d'outre-mer. Venez-y pour prendre un thé, discuter et pratiquer le kung-fu. Entraînez-vous pour devenir forts.
Amerikan Po Chi Lam'ı sizin vaktinizi geçirdiğiniz güzel bir yer olsun boş zamanlarınızda çay içebilir, konuşabilir, Kung-fu çalışıp vücudunuzu güçlendirebilir
Tu vois, quand j'étais petit... j'ai appris beaucoup de styles de kung-fu différents.
Bak, ben çocukken, değişik kung-fu sitilleri öğrendim.
À l'aise, je suis le roi du piratage.
Elbette tatlım. Benim Kung Fu en iyisidir ama bu, saatler sürebilir.
T'es le roi du piratage.
Senin Kung Fu'n en iyisidir.
Kung-Fu girl...
Kaslı piliç!
Ou du kung-fu?
Ya da Kung Fu?
Je sais que t'es kung-fu.
Senden korkmuyorum tamam mı? O numaraları ben de bilirim, hadi.
Président du club de calligraphie
HAT SANATLARI KULÜBÜ "Bugün saat 3 : 30'da Kung Fu Kulübü toplantısı yapılacaktır"
Ceinture jaune de Kung-Fu
KUNG FU KULÜBÜ SARI KUŞAK
Mon kung-fu est médiocre. Je n'ai même pas pu vaincre Vent.
Savaş sanatım yeterince iyi değil.
Depuis que je l'ai entraîné au kung-fu de la licorne, ce bras rejette mon corps.
Sanki bana itaat etmeyecekmiş gibi. Ne de kontrol edebiliyorum.
- Mon poulet Kung Pao?
- Kung pao mu getirdin? - Evet, efendim.
Laisse-moi passer, Kung Fu.
Geri çekil, Kato.
J'ai appris pendant six ans les arts martiaux pour pouvoir te protéger.
Yıllardır Kung Fu çalışıyorum, ama seni koruyamadım. Senin sevgiline dokunamadım bile.
Maintenant tu pourras te concentrer sur ton kung fu.
Şimdi Kung Fu antrenmanlarına daha iyi odaklanırsın.
Elle demanda à un grand maître en kung-fu de l'aider.
Bir hocadan Kung Fu öğrendi.
Descendant de Kung Lao.
Kung Lao'nun soyundanım.
Mais de nous trois, il a le meilleur kung-fu.
Tam yazıldığı gibi.
Le kung-fu, tu connais?
Kung Fu'yu duymuş muydun?