English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Français → Turc / Laverne

Laverne traduction Turc

311 traduction parallèle
Viens au 7244 Laverne Terrace... je te montrerai où sont les balles.
Laurel Canyon yolundaki 7244 Laverne Terrace'a gel kurşunların nereye gittiğini göstereyim.
Au même endroit, Laverne Terrace.
Aynı yerde, Laverne Terrace.
En général, Laverne, on frappe... quand on entre dans la loge d'une femme qui est fiancée.
İnsan nezaketen kapıyı çalar Laverne. Nişanlı bir insanın soyunma odasına giriyorsun.
- Elles te plaisent, LaVerne? - Toutes neuves!
- Onları beğendin mi LaVerne?
Pense à LaVerne et à Jack.
Artık LaVerne ve Jack'i de düşünmelisin.
Et voici ma femme, LaVerne.
Bu karım LaVerne.
Vous avez pu vous arracher à LaVerne Shumann?
LaVerne Shumann'dan nasıl kopabildin yahu?
Vas-tu épouser LaVerne ou non?
LaVerne ile evlenecek misin evlenmeyecek misin?
LaVerne, dis quelque chose!
Neden bir şey söylemiyorsun LaVerne?
Mesdames et Messieurs, voici notre grande attraction : un extraordinaire saut en chute libre exécuté par une femme qui n'a pas froid aux yeux, LaVerne Shumann!
Bayanlar ve Baylar, programa eklenen özel atraksiyonumuz olağanüstü aksaklı paraşüt atlayışı güzeller güzeli cüretkâr kadın olan LaVerne Shumann tarafından yapılacaktır!
LaVerne Shumann défie la mort en chute libre!
LaVerne Shumann ; tehlikeli, ölüme meydan okuyan serbest düşüşünü yapıyor.
La belle et audacieuse LaVerne est tout près du but!
Evet, efendim! Cüretkâr ve alımlı LaVerne Shumann bunu başaracak.
Il draguait LaVerne?
- LaVerne'e mi asılıyordu?
Non, LaVerne.
Boş ver LaVerne.
Ne fais pas ça!
Salla gitsin LaVerne.
Vous connaissez aussi LaVerne?
Peki ya LaVerne'ün de huyunu suyunu öğrenebildin mi?
Tu ne t'en fais pas pour elle.
- Sen LaVerne için tasalanmıyorsun!
Plus je pense à ta façon de traiter LaVerne, plus j'ai envie de te tuer!
LaVerne'e bu şekilde davrandığını daha fazla düşündükçe seni daha fazla öldürmek istiyorum.
Combien de temps LaVerne est-elle restée à l'hôtel?
Ne kadar zaman boyunca LaVerne otelde kaldı?
Quand j'ai rencontré LaVerne, je ne savais pas comment accepter son amour.
Daha sonra LaVerne ortaya çıktı. Onun aşkı nasıl kabullenebileceğimi bilemediğim, ona hakkım olmayan bir şey gibiydi.
Vous connaissez tout le monde?
- Herkesi tanıyorsun. LaVerne'ü tanıyorsun.
Maintenant, tu as la belle LaVerne pour toi tout seul!
Baldan tatlı LaVerne'ü artık tek başına nasipleneceksin!
Et où va passer ta LaVerne?
LaVerne'ünü mü yitirdin?
LaVerne saute d'avion ne portant que deux longs bas noirs sur lesquels on lit :
LaVerne atlıyor göklerden, sadece uzun siyah bale çorapları giyerek. Birinde "Diamond Blade 1" diğerinde ise "Diamond Blade 2" yazıyor.
Vous vous demanderez sans cesse quel est votre rêve,
Hayatına devam edip kendine şunu soracaksın : "Hayalin ne LaVerne?"
Nous avons là les Andrew Sisters, Pattie, Maxine et Laverne.
İşte Andrew Kızkardeşler... Patty, Maxene ve LaVerne.
Nous y sommes : Patty, Maxime et Laverne.
İşte buradayız, Patty, Maxine ve LaVerne.
C'est lui, Laverne.
LaVerne o.
C'est mieux que la télévision.
Laverne Shirley'den iyidir.
Là. Laverne!
# Hey, hey, hey, Laverne!
Les autres attendent l'heure de Drôles de dames.
Geri kalanı Laverne ve Shirley'i bekliyorlar.
Des entraves!
Bak Laverne, kayışlar.
Poste 5, tu es là?
- Gözcü Beş. Laverne, orada mısın?
Mon oncle a pris part à la grande grève de Flint.
Laverne amcam, Flint'te ki Büyük Oturma Eylemi'ne katılmıştı.
Tu veux voir Laverne et Shirley?
Laverne y Shirley izlemek ister misin?
- Carmine, dans "Laverne Shirley".
- "Laverne Shirley" den Carmine.
Tu racontes à Lavolière?
Yaşlı Laverne'e anlatmak ister misin?
Je vais pas m'abaisser à faire des frites "Hula Hoop"!
"Laverne ve kıvırcık patates" diye bir şey pişireceğim bir işi nasıl alırım?
À Biloxi, vous louez une voiture pour aller à LaVerne.
Biloxi'de araba tutup birkaç saatte LaVerne'e gideceksin.
LaVerne?
LaVerne mi?
Je vais à LaVerne, dans le Mississippi.
LaVerne diye bir yer, Mississippi'de.
- LaVerne, tu plaisantes?
- Şaka ediyorsun! LaVerne mi?
Je dois prévenir l'hôpital de LaVerne.
LaVerne'deki hastaneyi aramam gerek.
Fiston, vous êtes à LaVerne.
Evlat... ... LaVerne'desin.
La mère et le bébé vont bien, mais je dois les emmener à LaVerne.
Anne ve bebek iyi... ... ama onları LaVerne'e götürmeliyim.
Vous vous êtes bien occupé de LaVerne.
Ama LaVerne halkına iyi baktın.
Qu'y a-t-il, LaVerne?
Neyin var LaVerne?
LaVerne veut arrêter.
Rog, LaVerne işi bırakıyorum diyor.
J'épouse LaVerne.
LaVerne ile evleneceğim.
On l'applaudit bien fort!
Alımlı LaVerne Shumann'ı büyük bir coşkuyla alkışlayın!
Je t'aime.
Seni seviyorum LaVerne.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]