Translate.vc / Français → Turc / Leo
Leo traduction Turc
6,507 traduction parallèle
La date et l'heure suggèrait que vous aviez survécu à la visite de leo.
Üstünde yazan tarih ve saat de Leo'yla olan görüşmeden sağ çıktığını gösterdi.
Votre secrétaire nous a montré une vidéo de votre confrontation avec Leo devant votre bureau.
Sekreterin, Leo'nun ofisin önünde karşına çıktığı kayıtları gösterdi.
Non, je l'étais jusqu'à ce que Léo me donne de l'argent. et je lui ai dit, 25 milles dollars n'allaient pas être suffisant pour nous renflouer...
Leo biraz daha verene kadar suyunu çekmişti ama 25 bin dolar işi kotarmaya yetmez dedim...
J'ai donc imaginé vivre sur la rente de Saint Léo,
Ben de Aziz Leo'nun paralarına konup sonuna kadar parti yapayım dedim bebeğim.
En fait, c'est plutôt l'argent de Leo Banin.
- Esasında Leo Banin'in parası.
Tout l'argent que Leo a donné à Travis avait au moins 12 ans.
Leo'nun Travis'e verdiği tüm banknotlar 12 yıllıktı.
Ou peut-être que Leo l'a étranglé et lui a pris.
Ya da Leo herifi boğup paraları da çaldı.
J'ai pensé qu'il avait peut-être survécu à une attaque de Leo Banin, mais de toute évidence vous avez été attaqué par quelqu'un d'autre.
Leo Banin'in saldırısından kurtulduğunu zannetmiştim ama belli ki başka birileri tarafından zapt edilmiş.
Leo qui?
- Leo kim?
Vous connaissez Leo.
Leo'yu tanıyorsunuz.
Dites-nous tout ce que vous savez à propos de Leo Banin, Et je n'alerterai pas toutes les diverses autorités qui pourraient être intéressées par vos agissements.
Leo Banin hakkında bildiğiniz her şeyi anlatın, ben de nerede olduğunuzu merak eden bir takım otoritelere sizi ihbar etmeyeyim.
Leo... Il prenait soin de ma mère avant qu'elle décède.
Leo, annemin son zamanlarında yanında olup onunla ilgilenmişti.
Deux jours après, que Leo soit venu, J'ai eu la visite d'un type appelé...
Leo geldikten birkaç gün sonra yanıma bir adam geldi.
Grigori savait que j'avais prêté de l'argent à Léo.
Grigori, Leo'ya borç verdiğimi biliyordu.
Vous, vendez des livres, c'est comme une petite ville, et il voulait que je l'aide à retrouver Leo.
Böyle küçük bir kasabada her şey çabuk duyulur. Leo'nun izini bulmasına yardım etmemi istedi.
Il avait l'adresse de la maison de Leo, son téléphone, tout.
Leo'nun ev adresini, telefonunu, her şeyi biliyordu.
Je n'appelle pas à propos de lui, mais à propos de Leo Banin.
Onunla ilgili aramıyorum. Leo Banin için arıyorum.
Gertz vient de nous dire que la Rukovskaya Bratva était venue pour chercher Leo.
Gertz, bir süre önce Rukovskaya Bratva'nın Leo'yu aramak için buraya geldiğini söyledi.
Eh bien coïncidence ou pas, le crash de la moto de Leo a été classé comme accident.
Tesadüf olsun olmasın Leo motosiklet kazasında öldü.
Apparemment les vieux amis de Leo de la Bratva ont découvert qu'il se cachait à New York.
Bratva'daki eski arkadaşlarından biri Leo'nun New York'ta saklandığını fark etmiş.
On a parlé à un usurier auquel Leo avait emprunté de l'argent.
Leo'nun borç para aldığı tefeciyle konuştuk.
il nous a dit qu'un soldat de la Bratva appelé Grigori Andrev le cherchait.
Grigori Andrev adlı bir Bratva askerinin Leo'yu aramaya geldiğini söyledi.
Il y a des traces de moto juste là qui indiquent que Leo Banin a quitté le lieu précipitamment.
Leo Banin'in aceleyle ayrıldığını gösteren lastik izleri var.
Que diable Leo Banin fichait-il ici?
İyi ama Leo Banin'in burada ne işi vardı?
Maintenant, les tirs ont dû pousser Léo Banin à faire une embardée dans un minivan, tuant quelqu'un.
Ateş ettikleri için Leo Banin ani bir hareketle diğer yöne karşıdan gelen minivana doğru döndü ve sürücü öldü.
- Ouais, Leo Banin et Melissa Aguire, l'autre conducteur.
- Evet, Leo Banin ve diğer aracın sürücüsü Melissa Aguire.
C'est celui que Leo a étranglé.
Leo'nun boğarak öldürdüğü kişi.
Alors s'il n'a pas tiré sur Leo Banin, qui l'a fait?
Leo Banin'e o ateş etmediyse kim etti?
Et j'ai une assez bonne idée de la raison pour laquelle Vitali Andropov est devenu Leo Banin et a quitté la Pologne en 2005.
Vitaly Andropov'un neden adını Leo Banin olarak değiştirip 2005'te Polonya'dan ayrıldığına dair güzel bir fikrim var.
Les tirs ont causé le crash, donc ils ont dû être tirés après la strangulation d'Andrev.
- Hayır. Kazaya kurşunlar sebep oldu. Leo Andrev'i boğduktan sonra olay yerinden kaçarken ateşlenmiş olmalılar.
quand Leo a quitté la scène. Une tierce partie a dû ramasser l'arme et fait feu sur la moto d'Andrev quand il s'enfuyait.
Leo motosikletle hızla uzaklaşırken üçüncü bir kişi silahı alıp ateşlemiş olabilir.
Les tirs sont venus de partout, mais ils l'ont poussé à faire une embardée et à se cracher.
Kurşunlar hedefi bulmadı ama Leo'nun yön değiştirip kaza yapmasına neden oldu.
Donc, l'homme dont vous avez trouvé le corps, vous pensez qu'il essayait de faire du mal à Leo?
Cesedini bulduğunuz adam Leo'ya zarar vermeye mi çalışıyordu?
Cette idée que Leo a tué quelqu'un juste avant de... C'est si difficile de vivre avec.
Leo ölmeden önce cinayet işlediğini düşünmek ve bunu kabullenmek benim için çok zor.
Je ne peux pardonner à Leo d'avoir trahit notre foi.
Leo'yu inancımıza aykırı davrandığı için asla affedemezdim.
la blessure du garrot a la même épaisseur que les coupures sur les mains de Leo Banin.
Boğazlanma yaraları Leo Banin'in ellerindeki kesikler gibi belirgin.
L'homme qui a tiré sur Leo la nuit de son accident mortel n'est peut-être même pas là-dedans.
Leo'ya ateş ederek kazada ölmesine neden olan kişi bunların arasında olmayabilir.
Je pense que l'attaque sur Léo n'était pas le premier essai que les Bratva ont fait sur lui, mais le second.
Bence Bratva çetesi Leo'ya daha önce de saldırı girişiminde bulundu. Bu ikinciydi.
C'est le tourniquet que vous avez attaché à la jambe de Marko après que Léo l'ait poignardé.
Leo bıçakladıktan sonra Marko'nun bacağına yaptığınız turnikede kullandınız.
On s'est demandé comment la Bratva a retrouvé Leo après tant d'année dans la clandestinité ;
Onca yıl saklandıktan sonra Bratva'nın Leo'yu nasıl bulduğunu merak ediyorduk. Cevap önümüzde duruyordu. Yerini siz söylediniz.
C'était samedi, avant l'accident.
Böylece Leo'nun gelmesini bekleyebilirdi. Kazadan önceki cumartesi gecesiydi.
Seulement Leo s'est révélé formidable, n'est-ce pas?
Leo düşündüğünüzden güçlü çıktı değil mi?
Il serait arrivé le premier, aurait guetté, vous auriez rencontré Leo, vous l'auriez distrait, comme ça Andrev aurait pu l'attaquer.
Andrev buluşma yerine gidip bekleyecekti. Sonra siz Leo'yla buluşacaktınız. Dikkatini dağıtıp Andrev'nun saldırmasını sağlayacaktınız.
Quand Leo a fui... vous avez pris le fusil d'Andrev.
Leo kaçarken Andrev'in silahını aldınız.
Leo avait ses secrets, mais j'en savais assez ; j'ai pardonné.
Leo'nun sırları vardı. Bildiklerim için onu affettim.
Leo a demandé le divorce.
Leo boşanmak istediğini söyledi.
Aimez-vous le football, Léo?
Futbolu seviyor musun, Leo?
- Si je suis un électeur quelconque, est-il membre d'une fraternité
- Leo. - Eğer ben Joe Voter isem, o da çekici ve hatunları yatağa atan... ya da hadım edilimiş potansiyel bir zambaraysa? - Pardon?
J'ai eu des nouvelles de Leo Bergen ce matin.
Bu sabah Leo Bergen'den haber aldım.
OK, donc Léo.
Evet, anladım.
Leo l'a repoussé, poignardé dans la jambe, et a fui.
Leo onunla mücadele etti, bıçakladı ve kaçtı.