Leroy traduction Turc

Sally a déménagé de son appartement de Maple Avenue, il y a quatre semaines pour aller à l'hôtel LeRoy, sous le nom de Bessie Schmidt.

Sally dört hafta önce Maple Bulvarı'ndaki İntercity Depolama Şirketi'nin oradaki evinden ayrılarak Leroy Otel'e yerleşti. Kayıtta kullandığı isim de, Bessie Schmidt.

Ils sont dans la salle de bains.

İyi yapmışsın, LeRoy.

Il est inoffensif!

LeRoy'dan zarar gelmez.

Je suis désolé...

- LeRoy! Özür dilerim, bayan.

Vous travaillez ici depuis que j'ai cette maison.

LeRoy, burası benim evim. Paranı ben veriyorum.

Oui, c'est tragique.

Evet, LeRoy. Çok üzücü.

Même LeRoy est au courant.

LeRoy bile biliyor.

Donne-la à LeRoy.

Kilerin kapısının oraya bırak ki LeRoy atsın.

Ce n'est pas sa faute.

LeRoy'un suçu yok.

Je vous conseille de me les rendre, LeRoy!

Versen iyi edersin, LeRoy!

- De quoi parliez-vous?

- LeRoy sana ne dedi?

Vous pouvez disposer, LeRoy!

Gidebilirsin, LeRoy.

Le feu a pris dans la cave où se trouvait LeRoy.

Şükür ki Rhoda odada piyano çalıyordu. Yangın LeRoy'un olduğu yerde çıkmış!

J'ai bien peur que ce pauvre LeRoy...

Tasker ve diğerleri söndürmeye çalışıyor. Korkarım zavallı LeRoy...

Tu sais ce que j'ai fait à LeRoy?

LeRoy'a olanları biliyor musun?

LeRoy avait trouvé mes souliers.

Ayakkabılarımı LeRoy almıştı anne.

Mais c'était la faute de LeRoy, non la mienne.

Benim suçum değildi, anneciğim. Bütün suç LeRoy'un.

La mort de LeRoy l'a rendue presque folle!

LeRoy'un ölümü onu bayağı üzmüştü, Monica.

Henry Jones était LeRoy,

LeRoy rolünde Bay Henry Jones.

Un instant, Leroy.

- Kim söylemiş?

C'est un état d'esprit avec un mur tout autour. "Propriété privée, défense d'entrer"!

Leroy, bunun Hollywood ve Broadway'de ünlü olan Chance Wayne olduğunu biliyor musun?

Voici le conseiller Fourcade, la duchesse d'Armentières le général Morsaline, Mrs Lareine - Leroy, récemment veuve.

Sizi, diğerleriyle tanıştırayım... Danışman Fourcade, Armentiére Düşesi General Morsaline, Bayan Lareine-Leroy,... - Lareine-Leroy, altı ay önce dul kaldı.

- Hé, Leroy.

- Hey, Leroy.

Leroy, le shérif Calder ne se souvient pas de ça.

Leroy, Serif Calder bunu hiç hatirlamaz.

Leroy, Jake Rogers.

Leroy, Jake Rogers.

Leroy, aide-moi.

Bana yardim et, Leroy.

Me revoici, Leroy.

Gene ben Leroy.

- Robert LeRoy Parker.

- Robert LeRoy Parker.

On m'informe, mesdames et messieurs, que dans nos célèbres invités, se trouve M. Mervyn LeRoy!

Bayanlar baylar, bu akşamki ünlü misafirimiz Bay Mervyn LeRoy.

Tu entends ça?

Bay LeRoy. - Bay LeRoy mu?

Qui est LeRoy? Seulement le plus grand réalisateur d'Hollywood!

Hollywood'un en iyi yönetmenidir.

Qu'en pensez-vous, M. LeRoy? Presque autant d'excitation ici que dans "Little Caesar", non?

Burada da neredeyse Küçük Sezar'daki kadar heyecan yaşanıyor, değil mi Bay LeRoy?

J'ai vu Leroy la semaine passée.

Geçen hafta Leroy'u gördüm.

C'est du foutu culot d'avoir lancé mon bonhomme par la fenêtre!

Yaptığı çok yanlıştı. Arkadaşım Leroy'u pencereden fırlattı.

Il a ramassé mon Leroy et l'a foutu par la fenêtre!

Dostumu alıp pencereden aşağıya attı be!

Sims et Leroy ont essayé de t'amocher?

Sims'le Leroy sana karşı zor kullanmaya çalışmışlar.

Je ne t'en veux pas pour Leroy.

Leroy yüzünden sana garezim yok.

Voilà LeRoy Ellis, Pat Riley. Happy Harriston, Jim McMillan. Lui, c'est Keith Erickson.

Bunlar Leroy Ellis, Pat Riley, Happy Hairston, Jim McMillan, Keith Ericson, Flynn Robinson.

- Leroy, ralentis, nom de dieu!

- Leroy, yavaşla gözünü seveyim!

Mets-Ie au tapis!

- Ona "pes" dedirt Leroy.

Vas-y, Leroy!

Hadi Leroy. Yakala onu.

Gaffe à toi, Leroy!

Tırmığa dikkat!

Allez.

- Haydi Leroy.

- J'y peux rien, Leroy.

- Yardım edemem Leroy.

Shuhardt, le pochard.

- Leroy Shuhardt. Ayyasn teki.

- Thomas Leroy Marston.

- Adı, Thomas Leroy Marston.

Leroy arrive...

Tam burası!

Gary Maroy Franklin, numéro 2598.

Gery Leroy Franklin, numara 2,598.

Numéro 2601...

Numara 2601, Gery Leroy Franklin...

C'est LeRoy!

LeRoy.

LeRoy?

LeRoy mu?